İstinafın Gezi davası kararı, AKP’nin siyasi tarih değerlendirmesi gibi!

Kamil Tekin SÜREK
Hukukçu

Evrensel Gazetesinden arkadaşlar Gezi davasına istinaf mahkemesinin bozma kararı hakkında benden hukuki bir değerlendirme yazısı istedi.

Kararı hızla okudum ve şaşkınlığımdan yazacak bir şey bulamadım.

Otuz iki senedir avukatım. Ben avukatlık hayatımda böyle bir şey görmedim.

Elindeki beraat kararı verilmiş bir dosyada beraat kararından sonra hazırlanmış bir iddianameye dayanarak bozma kararı veriliyor.

"Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerekir" kararını boşa çıkarmak için beraat kararını bozuyor ve o hukuk dışı davayı Gezi davası ile birleştirip tutukluluğun ihlal olduğu AİHM kararını boşa çıkarmaya çalışıyor. Tıpkı Demirtaş hakkındaki AİHM kararını boşa çıkarmak için açılan yeni dava gibi bozma kararı ile yeni dava oluşturuluyor.

Osman Kavala dışındaki sanıklar için tek bozma nedeni sosyal medya paylaşımları, televizyon konuşmaları…

İki kere beraat etmiş, sosyal medya konuşmaları hakkında dava açılmamış insanların sosyal medya paylaşımları müebbet hapislik suç sayılıyor.

Kararda tıpkı AKP gibi bir siyasal tarif yapılıyor son 20 sene için. "17-25 Aralık bir yargı darbesidir" deniliyor. "Gezi hükümeti devirmek için yapılmış bir ayaklanmadır" deniliyor.

Kararda "FETÖ"nün devlete sızmasında AKP’nin rolünü gizlemek için "40 yılın işidir" deniliyor.

Beraatle sonuçlanan Çarşı davasını bile gündeme getirip, o davanın da beraatle sonuçlanmasına itiraz ediliyor, "Sonuç beklenmeliydi" deniliyor.

Yine kararda "Gezi Ayaklanması Arap Baharı’nın bir parçasıdır" deniliyor. Oysa, ABD’nin BOP projesi ve Arap halklarının ayaklanmasına müdahalesi AKP gibi iktidarları devirmek değil, o iktidarları da AKP gibi iktidarlarla değiştirmek, ılımlı İslam ya da Müslüman Kardeşleri iktidar yapmaktı. "Arap Baharı" da AKP lehine çarpıtılıyor.

İstinaf Mahkemesi kararı tam bir AKP’nin siyasi tarih değerlendirmesi gibi.

Gayri hukuki değerlendirmeleri hukuki kılmak için gereksiz, boş, hiçbir anlam ifade etmeyen yasa maddeleri ve içtihatlar metin içine serpiştirilmiş.

Tam bir fecaat. Anlaşılan iktidar içinde tam bir klikler çatışması yaşanıyor. Ekonomik nedenlerle ABD ve AB’ye göstermelik hukuki jestler yapmak isteyenler, tam tersine yargıyı daha da iktidar maşası hale getirmeye çalışanlara, Avrasyacılar, darbeciler, Amerikancılar, faşistler birbirinin boğazını sıkmaya çalışıyor.

Bütün devlet kurumları ve bürokraside de şu kliklerin uzantıları var. Yukarıdaki çatışma en alta kadar yansıyor.

Demokrasi ve özgürlükler halkın birleşik mücadelesi ile kazanılacak. Bu kliklerin birinden ya da ABD-AB’den demokrasi beklememek lazım.