İrfan Fidan 2 ayda başsavcılıktan AYM üyeliğine geçti
Anayasa Mahkemesi üyeliğine İrfan Fidan, Danıştay üyeliğine ise Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşaviri Hümeyra Ergin Ercan seçildi.
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Hakim ve Savcılar Kurulu tarafından Yargıtay üyeliğine seçilen Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, iki ayı bile doldurmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı. Gezi, Kavala, 17-25 Aralık, MİT tırları dosyaları ile adı duyulan Fidan'ın, Anayasa Mahkemesi'ndeki üyeliği 12 yıl sürecek.
Hakim ve Savcılar Kurulu’nun 27 Kasım 2020 tarihinde Yargıtay üyeliğine seçilen Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandı. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve Anayasa Mahkemesi üyesi olan Burhan Üstün’ün 10 Ocak 2021’de emekli olması nedeniyle yerine gelecek ve 12 yıl görev yapacak isim için Yargıtay Genel Kurulu’nda seçim yapılmıştı. Ancak seçimlerde İsa Çelik, Şaban Kazdal, Yusuf Kuzu’nun adaylıktan çekilmesi ve Nevzat Karababa ile Mikail Özdemir’ın aday olmayacağını açıklamasının ardından İrfan Fidan’ın seçilebilmesi için baskıların olduğu iddia edilmişti. Seçimlerin sonucunda İrfan Fidan 107 oy, Nevzat Özsoy 65 oy, Mustafa Erol 52 oy alarak Erdoğan'ın seçmesi için Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek isimler oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay'da Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılan seçimde en çok oyu alan isimler arasından seçimini yaptı. Yargıtay’a atanmasının hemen ardından, henüz hiçbir dosyaya bakmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olan ve en çok oyu alan Fidan’ın Anayasa Mahkemesine üye atanmasına ilişkin karar bugün Resmi Gazete'de yayımlandı.
KRİTİK DAVALAR, HIZLI YÜKSELİŞ
İki aydan kısa bir sürede başsavcılıktan Anayasa Mahkemesi üyeliğine yükselen eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, AKP açısından en kritik davaların savcısı olarak biliniyor. Gezi Davası ve Osman Kavala iddianamelerini yazan savcı olarak bilinen Fidan’ın ismi ilk kez 17-25 Aralık sürecinde duyuldu. 25 Aralık’ta dosya kendisine verilen Fidan’ın yaptığı soruşturma sonrasında aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Reza Zarrab’ın da bulunduğu 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı MİT Tırları davasının da savcısı olan Fidan, son olarak 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin İstanbul’da başlatılan soruşturma dosyasına bakıyordu.
NİKAHTAN SONRA SARAY'A ÇIKMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Bodrum’da bir gecelik konaklama bedeli 9 bin lira olan otelde birlikte tatil yaptığı nişanlısı Ayça Dursun ile Ankara Sheraton’da yapılan düğünle evlenmiş, çift hemen ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Sarayına ziyarete gitmişti. Erdoğan, Kocaman ve eşi İnşaat Mühendisi Ayça Dursun'a düğün hediyesi vererek hatıra fotoğrafı çektirmişti.
Kocaman, Cumhurbaşkanı ile verdiği bu pozdan hemen 1-2 gün sonra ise HDP’ye yönelik “Kobani soruşturması” kapsamında büyük bir operasyona imza atmıştı. Operasyonda 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın AİHM'nin Demirtaş kararını verdiği akşamı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesi de dikkat çekmişti.
PROF. DR. KEMAL GÖZLER: İRFAN FİDAN 20 GÜNDE EN FAZLA OYU NASIL ALDI?
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Kemal Gözler, İrfan Fidan’ın iki ayda Anayasa Mahkemesi üyeliğine yükselmesine ilişkin bir makale yayımladı.
“Elveda Anayasa Mahkemesi: İrfan Fidan Olayı” başlıklı makalede sürecin Anayasa’ya aykırı olmadığını anlatan Gözler, ancak eleştirilere neden olan bu olayın bazı anormallikler barındırdığına dikkat çekti.
Bugüne kadar Yargıtay’dan Anayasa Mahkemesine seçilen üyelerin Yargıtay’daki görev süresinin ortalama 9 buçuk yıl olduğunu belirten Gözler, “Anayasa Mahkemesi üyeliği için aday belirleme seçimlerine 20 günlük bir üyenin katılması ve bu seçimlerde Yargıtay’da yıllarca çalışmış adayları geçerek en çok oy olması Yargıtay tarihinde görülmemiş bir şeydir” dedi. İrfan Fidan’ın Yargıtay’a seçilmesinin ardından 20 gün sonra yapılan seçimlerde, Yargıtay üyelerinin henüz birlikte çalışmadıkları Fidan’a en fazla oyu nasıl verdiklerini de soran Gözler, ayrıca İrfan Fidan’dan önce adaylığını ilân eden iki üyenin neden adaylıktan çekildiği sorusunu da yeniden gündeme getirdi.
Gözler makalesinde, Fidan’ın Yargıtay’a üye seçilmeden önce, 2010 yılından beri İstanbul’da, sırasıyla Cumhuriyet Savcısı, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve Cumhuriyet Başsavcısı olarak pek çok önemli soruşturmayı yürüttüğüne, pek çok önemli davayı açtığına dikkat çekerek, “Son beş altı yıldır İstanbul’da görülen önemli siyasi davaların neredeyse hepsinin bir yerinde Sayın İrfan Fidan’ın imzası vardır. Bu davaların neredeyse hepsi, siyasi yönleri ağır basan, kamuoyunu ikiye bölmüş, kamuoyunda büyük tartışma yaratmış büyük davalardır. Böyle davalarda, davanın savcısının isminin etkilenmemesi mümkün değildir. Vatandaşların, böyle yıpratıcı bir süreçten geçmiş bir savcının, bağımsızlık ve tarafsızlık bakımından ideal bir Anayasa Mahkemesi üyesi olabileceğinden şüphe etmesi tamamıyla normaldir. Pek çok kişi, bu objektif ve dış koşullar yüzünden Sayın İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesine üye olarak seçilmesinin Anayasa Mahkemesinin “bağımsızlığı ve tarafsızlığı için ciddi bir tehlike” olduğunu düşünmektedir” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)