24 Ocak 2021 12:01

10 Ekim'de katledilen Erhan Avcı'nın mezarını ziyaret etmek suç sayıldı

HDP Gençlik Meclisi üyelerine açılan davada, 10 Ekim'de hayatını kaybeden Erhan Avcı ile polis kurşunuyla hayatını kaybeden Mahmut Can Çakır ve Murat Daşkan’ın mezarını ziyaret etmek suç sayıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

HDP Gençlik Meclisi üyelerine açılan davada, IŞİD’in düzenlediği 10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybeden Erhan Avcı ile Adana’da polis kurşunuyla hayatını kaybeden 16 yaşındaki Mahmut Can Çakır ve Murat Daşkan’ın mezarlarının ziyaret edilmesi suç sayıldı.

Davayı Evrensel'e değerlendiren dosya avukatlarından Tugay Bek, iddianamede Erhan Avcı’nın ve Mahmut Çakır ile Murat Daşkan’ın kasten "terörist" gibi lanse edilmelerinin öldürülmelerini meşrulaştırdığını, özellikle Erhan Avcı’nın "terörist" olarak lanse edilmesinin IŞİD eylemlerini meşrulaştırdığını söyledi.

"DEVLET KORUYAMADI, SAVCI 'TERÖRİST' İLAN ETTİ"

7-8 Ağustos 2020 tarihlerinde HDP PM ve Gençlik Meclis Üyesi Ferhat Kalkan’ın da aralarında olduğu 3’ü çocuk 10 kişi gözaltına alınmış, 7 kişi hakkında dava açılmıştı.

Geçen günlerde Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinde davanın ilk duruşması görüldü. HDP’nin Gençlik Örgütünün “Demokratik Gençlik Hareketi’nin (DGH) paravan bir yapılanması olduğu" yönündeki iddialarla açılan davada, mezarı ziyaret edilen Erhan Avcı, Mahmut Can Çakır ve Murat Daşkan’ın "yasa dışı örgüt içerisinde hayatını kaybetmiş kişiler" olduğu ve "örgütsel faaliyet kapsamında mezarlarının ziyaret edildiği" öne sürüldü.

Yargılanan gençlerin avukatları, duruşmada mezar ziyaretinin hiçbir koşul altında suç sayılmaması gerektiğini ve kişilerin örgütsel faaliyet içerisinde hayatını kaybetmediklerini söylediler.

10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybeden Erhan Avcı polis müdahalesinde yaralanan Sinan Tunç’u ambulansa götürüyor | Fotoğraf: Volkan Pekal / Evrensel

"İDDİANAME IŞİD SALDIRLARINI MEŞRULAŞTIRIYOR"

Suçlamaları değerlendiren Av. Tugay Bek, “Erhan Avcı, IŞİD saldırısı sonucu 10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybetti. Bu dava, iddianameyi yazanların da bu davayı açanların da 10 Ekim’de yaşamını yitirenlere IŞİD’in penceresinden baktığının kanıtı. IŞİD nasıl ki o alanda barış talep edenleri ortadan kaldırılması gereken kişiler olarak görüyorsa bu kişilerin mezarlarını ziyaret etmeyi suç olarak niteleyen ve bunu iddianameye yazanlar da aynı çerçeveden bakıyor. IŞİD’in saldırıları neticesinde yaşamını yitirenlerin terörist ilan edilmesinin IŞİD saldırılarını da meşrulaştıran bir yanı olduğunu düşünüyoruz. Bu 10 Ekim’de yaşamını yitirenlerin anılarına saygısızlık, geride kalanların vicdanlarını da yaralayan bir gelişme” dedi.

"DEVLET 10 EKİM İÇİN TAZMİNAT ÖDEDİ"

Her ne kadar ceza davalarında sorumluluk tam olarak ortaya konulmamış, mahkeme kararı haline getirilememiş olsa da idari davalarda devletin kendi sorumluluğu ve ihmalinden kaynaklı olarak 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat verdiğini dile getiren Bek, “Bir yandan devlet ailelere tazminatlar ödemek durumunda kalırken tazminat ödenen kişiler örgütsel faaliyet olarak değerlendiriliyor” dedi.

"DEVLETİN VERDİĞİ SİLAHLA BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRMEK SUÇ"

Mahmutcan Çakır’ın, 2016’da 16 yaşında toplumsal bir olayı evinin damından izlerken polisin açığı ateş sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatan Bek, “Bu olayla ilgili hiçbir polisle dava açılmadı. Açılan tazminat davasında İçişleri aleyhine tazminata hükmedildi. Ortada bir suç varsa devletin verdiği silahla hukuka aykırı şekilde 16 yaşındaki bir çocuğu öldürmek suç olabilir” dedi.

Aynı tarihte Murat Daşkan’ın da Gülbahçesi Mahallesi’nde yakın mesafeden ateş açılması ile öldürüldüğünü ifade eden Bek, “Bu konuda polisler hakkında soruşturma açılıyor, ancak Murat Daşkan’ın ölümüne sebebiyet veren kurşunun hangi polisin silahından çıktığı tespit edilemediği gerekçesi ile polisler hakkında beraat kararı veriliyor. Karar istinaf incelemesinde. Bu yönü ile değerlendirildiğinde bu tür iddianame hazırlayan savcılar ya da soruşturmayı bu şekilde yürüten emniyet yetkilileri hakkında soruşturma açılması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.