Kartal Belediyesi işçileri: Birlikten gelen gücümüzü kullanacağız

Toplu sözleşmede grev aşamasına gelen Kartal Belediyesi işçileri, taleplerinin karşılanmasını istiyor.

24 Ocak 2021 23:35
Paylaş

Yasemin TİRYAKİ
İstanbul

İstanbul’da Kartal, Kadıköy ve Maltepe belediyelerinde KHK ile belediye şirketlerine geçişleri yapılan, Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube üyesi işçileri kapsayan toplu sözleşme süreci ‘Anlaşmazlıkla’ devam ediyor. Belediye yönetiminin taleplerine kulak tıkadığını belirten Kartal Belediyesi işçileri özellikle ücret maddelerinde bir adım atılmadığını söylüyor. Yüzde 4+4’le iki senedir açlığa mahkum edildiklerini, ücretlerinin asgari ücretin altında kaldığını ifade eden işçiler, yemek gibi hayati bir ihtiyacın bile pazarlık konusu edildiğini söylüyor. Taleplerinin karşılanması için belediyeye çağrı yapan işçiler, geri adım atmayacaklarını, gerekirse greve gideceklerini söylüyor.

Genel-İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Yöneticisi Tahsin Aydın “Örgütlü olduğumuz Kartal, Kadıköy ve Ataşehir belediyelerinde çalışan 7 bin civarı işçi var. 7 aydır bu süreci örgütlemeye başladık. Maalesef Türkiye’nin ekonomisinden dolayı insanların geçim koşulları zorlaştı. Bu geçim zorluklarından dolayı işçiler sımsıkı toplu sözleşmelerine sarılmaya başladılar. İşçiler zaten bu bilince varmış ve kendi haklarını savunur durumdalar. Bu işveren için korkulu, işçi için ise umut verici bir durum” dedi.

YEMEK ÜCRETİ 17 LİRA!

Bu süreçte belediye yönetimiyle toplam 4 görüşme yapıldığını ifade eden Kartal Belediyesi İdari Teknik Büro ve Şoförler Yedek Temsilcisi Fatma Yasemin Mersin de “Sözleşme içerisinde toplam 81 maddelik talebimiz var. Ve bunların sadece 20 tanesi üzerinde anlaşma sağlanabildi. Bu maddeler ise sadece idari maddeler. Bu 4 görüşmenin sonunda henüz ücretle ilgili hiçbir madde üzerinde anlaşma sağlanamadı. Belediye yönetiminden gelen tek teklif yemek ücreti konusunda oldu. Bu teklif ise brüt 25 TL oldu. Bizim talebimiz 40 TL idi. 25 lira brütü nete çevirdiğimizde yaklaşık 17 lira gibi bir rakama tekabül ediyor. Yemek ücreti gibi yaşamsal bir talebin pazarlık payı edilmesi bile gülünç bir durum” diye konuştu.

Gülçin Nilgün Kaya Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğünde çalışıyor. Kaya şunları söyledi: “Sendikamız bu süreç içerisinde bize tüm konularda bilgi verdi. Biz de sendikamızın arkasındayız. Hepimiz birlik olduk. Taleplerimiz çok insani talepler. Yaşam standartlarına uygun ücretler istiyoruz. Yüzde 4+4 e mahkum edildik. Ayrıca kadınlar olarak doğum sonrası sendikal iznin 10 haftaya yükseltilmesini istiyoruz.”

‘BİRLİKTEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANACAĞIZ’

Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Baştemsilcisi Raşit Arıkboğa da eylül ayından bu yana görüşmelerin sürdüğünü ifade etti. Bu görüşmelerin sonunda beklenen verimi alamadıklarını dile getiren Arıkboğa, “Biz işverenin bu süreci biraz daha hızlandırmasını istiyoruz. Çalışan işçi arkadaşlarımızın artık bir dayanağı kalmadı. Bundan dolayı yaptığımız basın açıklamasıyla işverene bir mesaj vermek ve birliğimizi onlara göstermek istedik. Eğer TİS masasında beklenen maddeler geçmezse biz birlikten ve emekten gelen gücümüzü kullanacağız” dedi.

Kartal Belediyesi İdari Teknik Büro ve Şoförler Temsilcisi Özcan İldan da şöyle konuştu: “Biz yüzde 4+4’ün dışında hiçbir şeyden faydalanamadık. Bizim buradaki örgütlenmemiz işçilerin çabasıyla oldu ve tek isteğimiz emeğimizin karşılığını almak. Burada toplanan işçilerin yaşam düzeyi en altta. Şu an grev aşamasındayız. Ama TİS taslağıyla alakalı doğru düzgün bir adım atılmadı” diye konuştu.

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Kartal Belediyesi İdari Teknik Büro ve Şoförler Temsilcisi Emrah Uzunok da “Belediye yönetimiyle 7 aydır süren görüşmenin neticesinde ekonomik taleplerin hiçbirini konuşma durumuna bile gelemedik. 81 maddenin sadece 20 idari maddesinde anlaşma sağlanabildi. 8 Ocak itibari ile de 60 günlük grev sürecimiz başladı” dedi.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü Temsilcisi Serdar Kayhan da “Türkiye ekonomisine baktığımız zaman insanlar geçinemez durumda. Bizlerin aldığı ücretler ise asgari ücretin altına düştü. Zaten enflasyonun altında ezilip gitmiş durumdayız. Artık biz grevi de göze aldık. İnsanların cebinde bir şey kalmadı. Kasaba, bakkala, manava yaklaşamaz durumdayız. Burada şube yapımız ve temsilci yapımız çok sağlam. İşçiler örgütlü. Kimse talepleri konusunda geri adım atmayacaktır” ifadelerini kullandı.

ÜCRETLER ASGARİ ÜCRETİN ALTINA DÜŞTÜ

Mustafa Arslan ise park ve bahçeler işçisi. Pandemi sürecinde 15’er gün arayla çalıştıklarını dile getiren Arslan, “Belediyeye sesleniyoruz, TİS sürecinin derhal taleplerimiz çerçevesinde bitirilmesini istiyoruz. Tüm taleplerimizin karşılanması lazım. 4+4’le asgari ücretin altına düştü maaşlarımız. Artık bizim sesimizi duysunlar.

Dış Temizlik İşçi Temsilcisi Adem Dinç de “İşçiler çağrılarımıza temsilciler ve komiteler aracılığıyla anında yanıt veriyor. 7 aydır haklarımızı istiyoruz. Biz burada iyi niyet sergilemeye çalışıyoruz. 7 aydır hiçbir eyleme kalkışmadık. Her zaman masada diyalogdan yanayız fakat süreç daralıyor. Bu süreçten sonra grev kaçınılmaz olacaktır. Bizi buna zorlamasınlar” dedi.


İŞÇİLERDEN DAYANIŞMA MESAJLARI

Maltepe Belediyesi Dış Temizlik Baştemsilcisi Ali Sönmez: Kartal Belediyesi işçileri yaşadığımız benzer sorular, sefalet ücreti dayatmalarına karşı toplu sözleşme masası ya da grev halayı diyerek basın açıklaması kararı almıştı. Bizler de Maltepe’de hem işyeri temsilcileri hem de 2 No’lu şube yöneticileri olarak ortak mücadelenin önemli olduğunu bilerek Kartal’daki işçilerin açıklamalarına katıldık. İşyeri temsilcileri, şube yönetimi, park bahçeler, temizlik, yol bakım birimlerinde çalışan işçi arkadaşlar saatin denk gelmemesi nedeniyle katılamadı. Biz 50 civarında işçi arkadaşlarımızla Kartal’daki eyleme destek verdik. Şunu gördük ki özellikle kendi pankartımızla alana girdiğimizde Kartal Belediye işçileri coşkulu bir şekilde bizi karşıladılar. Bu bizde de coşku ve heyecan yarattı. Bu coşkuyu kaybetmeden taleplerimiz için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ataşehir Belediyesi Temizlik İşleri Temsilcisi Cemal Aslan: Biz yaşanabilir bir ücret talebiyle toplu sözleşmenin en iyi şekilde bitmesi için mücadele ediyoruz. Gerek taşeronun getirdiği sıkıntılar, gerek devamında yaşanan hak kayıpları... Bunlara karşı bir tavır göstermemiz gerekiyordu. Daha dün iki kişi bir araya gelemeyen bizler bugün Ataşehir’de, Kartal’da, Kadıköy’de adımızdan söz ettiriyoruz. Bu önce kendine dürüst olmakla başlıyor. Bizler kaybedecek bir şeyi olmayanlarız.

Ayhan Emre Demir - Kadıköy Belediyesi: Kadıköy Belediyesi işçileri olarak Kartal Belediyesinde yapılan eyleme tüm birimlerimizden işçilerimiz ve temsilcilerimizle destek verdik. TİS görüşmeleri aslında 1 No’lu şubeye bağlı üç belediyede de tıkanmış vaziyette. Kadıköy Belediyesi yönetimi de Kartal, Ataşehir ve Maltepe Belediyesi (2 No’lu şube) gibi işçiyi görmezden gelmekte, işçinin emekçinin yıllardır yenilen hakkını istemesine karşın masayı bozmaya çalışmaktadır. Kartal Belediyesindeki eyleme destek vermek, işçilerin birlikteliğini sağlamak bugün çok daha önemli. Kadıköy Belediyesi işçileri olarak grev sürecine az bir süre kalmasına karşın taleplerimizi görmezden gelen tüm belediye yönetimlerine karşı omuz omuza hareket edeceğimizi ve eylemliliğimizin yeni başladığını, mücadeleye kararlılıkla devam edeceğimizi, Kartal Belediyesi önündeki yapılan eylemle gösterdiğimize inanıyorum. Birleşe birleşe kazanacağız…


30 YIL SONRA BELEDİYE İŞÇİLERİNİN YENİDEN TARİH SAHNESİNE ÇIKMASI

Fırat KARABUDAK

Belediye taşeron işçileri 30 yıl boyunca sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkı olmadan taşeronlaşmaya karşı mücadeleyle edindiği tecrübeler ve sendikal örgütlülük üzerinden yeni bir tarihsel sürece başladı.

Taşeron işçilerinin KHK ile belediye şirketlerine devri ve iki yıl boyunca işçilere TİS’in yasaklanması, asgari ücret zammının ücretlere yansımasının kaldırılması ve yüzde 4+4 gibi bir artışa mahkum edilmesinin ardından, belediyelerde sendikalar haziran ayının sona ermesiyle örgütlü oldukları işyerlerinde yetkilerini alıp TİS taslaklarını hazırlayarak görüşmelere başladılar.

Ancak tüm belediyelerde görüşmelerin seyri KHK ile işçilere dayatılan 4+4 tutumundan farklı değildir. Örneğin Maltepe Belediyesi yüzde 7 gibi bir oranı dayatmaktadır. Belediye işçilerine karşı bu saldırının koçbaşılığını ise SODEMSEN yapmaktadır.

Bu tutum işçileri ve sendikaları grev gerçekliği ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bunun farkında olan sendikalar ve örgütlü işçiler süreci seyredip bekleyen olmadılar. Yaklaşık altı aydır süren TİS süreci iki sınıf arasında adete bir taktik mücadele olarak gelişmektedir.

Sendika ve işçiler cephesinde bu mücadeleyi, bu grevleri yönetme metotları üzerine düşünerek örgütlülüğü geliştirmek, işçiler ve örgütleri sendikalar açısından açlık sınırında olan ücretlerin ve sosyal hakların artırılması için bir zorunluluktu.

Hemen hemen her işçi kendi tecrübelerinden, başka işçilerin anlattığı tecrübelerden ya da gazete, TV, broşür ve kitaplardan TİS ve grevler hakkında birçok şey öğrenmiştir. Tüm bu öğrenmelere rağmen işçi sınıfı öğrendiklerini maddi bir güce dönüştüremediğinde kendi tarihinden öğrenen, biriktiren ve geleceğe aktaran yanları zayıf kalmaktadır. Hatta öyle ki; yakalamış olduğu örgütlülük ve bilinç düzeyi maddi bir güce dönüşmediğinden bizzat işçilerin kendi arasındaki rekabet tarafından tahrip edilmektedir. Ama aynı zamanda işçi sınıfının tarihi, esas olarak her seferinde yeniden, daha güçlü, daha sağlam ve daha etkin olarak yeniden gelişinden oluşur.

Tam da bu esaslar üzerinden TİS görüşmeleri başladığından SODEMSEN işçi sınıfının tahrip olmuş yanı üzerinden hareket etmeyi esas aldı. Öyle ki SODEMSEN daha ilk oturumlarda işçilerin kendi örgütlülükleri üzerinden hazırlamış oldukları taslağı reddederek, işçilere taslak sunma cüreti gösteriyordu. Çünkü SODEMSEN bizzat işçilerin kendi arasındaki rekabet ve sendikal bürokrasi tarafından tahrip edilmiş birliğin kendi karşısında duramayacağını varsayıyordu.

Oysa işçiler ve sendikası daha güçlü, daha sağlam ve daha etkin olarak kendini yeniden örgütleyerek bu sürece hazırlanmıştı. Belediye bürokrasisinin birimlerde nabız yoklama girişimleri karşısında; işçiler bu öz güçle tüm birimlerde ‘Bu taslak biz işçilerin taslağıdır. Ya bu taslak üzerinden oturumlara gelirsiniz ya da biz sizi getiririz’ diye yükseltti sesini.

İşçilerin bu kararlı tutumu karşısında SODEMSEN tüm belediyelerde masaya oturmak zorunda kaldı. Ancak bu kez masada oyalama taktiği izlemeye başladı. SODEMSEN’in bu tutumu sendika yöneticileri ve temsilciler tarafından grev komitelerine ve işçilere tüm açıklığı ile anlatılınca işçiler örgütlülüklerini ve kararlılıklarını eylemsellikle ortaya koymanın gerekliliğine karar verdiler. Kadıköy Belediyesi önünde gerçekleşen ve işçinin tümünün katıldığı kitlesel basın açıklamasının ardından belediye bürokrasisi oyalama taktiğinden vazgeçmemesine rağmen masaya gelmek zorunda kaldı.

Ancak ücret ve sosyal hakların parasal maddelerini görüşmeye yanaşmayarak, masadayım algısı yaratmak için oturuyorlar masaya.

SODEMSEN’in bu taktiği TİS’i bitirmemek ve işçileri greve mecbur kılmaktır. Grevin ise Hükümet tarafından yasaklanmasını sağlayarak Yüksek Hakem Kurulu tarafından işçilere dayatılacak olana, işçiyi mecbur kılmak bir ihtimal. Maltepe Belediyesinde yüzde 7’lik bir oranı teklif etmeleri bu amaçlarının ifadesidir.

İşçilerin en temel hakkı olan TİS ve grev hakkını ortadan kaldırarak işçileri açlık ve sefalet içerisinde tutmayı esas alan bu tutum karşısında işçiler her koşul ve şart altında mücadele etme kararlılığını ortaya koyarak cevap verdi.

Kadıköy Belediyesinde iş bırakarak, Kartal Belediyesinde tüm işçilerin katılımıyla iş bırakıp basın açıklaması yaparak, Maltepe Belediyesinde yapılan teklif karşısında “Greve hazır olun” açıklaması yaparak cevap verdi.

Belediye işçileri bu tutumlarıyla grev öncesi grev niteliği taşıyan eylemlerle SODEMSEN’in saldırı ve taktiklerini boşa çıkararak süreci kazanacak bir hatta girmiştir.

İşçiler SODEMSEN’in işçi düşmanı saldırı ve taktiğini boşa çıkaracak örgütlülüğe ve kararlılığa sahip olduklarını ise eylemleri ile “Ya TİS masası ya grev halayı” diyerek ortaya koymuşlardır.

Tüm bunlara rağmen SODEMSEN bu çıkmazdan vazgeçecek gibi görünmüyor. Belediye başkanları bu açmazı görmelidir. Kendileri bizzat masaya oturarak TİS’leri gerektiği gibi sonuçlandırmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

İngiltere'de halkını ölüme terk eden politikalar

SONRAKİ HABER

Romanların direnişi sonuç verdi, elektrik sayaçları yeniden takılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa