Türk Traktör işçileri: Aşıyı da üretimden geri durmayalım diye yapacaklar
Türk Traktör işçileriyle çalışma koşullarını ve koronavirüs aşısını konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Hasan KARA
Zeki KAYA
Ankara
Kovid-19 aşı sürecini konuştuğumuz Türk Traktör işçilerinden biri “Böyle giderse virüsten çok dinlenememek öldürecek diye düşünmeye başladım” derken, bir başka işçi “Aşıyı bana çok çalıştım hak ettim diye bir ödül olarak değil çalışmaya devam edeyim, üretim devam etsin diye yapacaklar” diyor.
İş günü sonunda aynı servisten inen 3 Türk Traktör işçisi önce yorgunluktan şikayet ediyor. En genç olanları, “Ben çok yorgunum abi, zaten beni aşı gelmeden çıkaracaklar galiba, 6 ayım doluyor sen büyüklere sor” deyip evine yol alıyor.
Evli olduğunu belirten işçi “Bu virüs başımıza bela olduğundan beri izin yapmadan çalıştım. İşimiz arttı, uzun süredir çok yoğunuz. İşyerindeki arkadaşlara virüs bulaştığı haberi gelince onlara üzülmeden önce evdeki eşimi ve çocuklarımı düşünüyorum, korkuyorum. Aşı takvimi açıklanmış, başta sağlıkçı arkadaşların olması gayet normal ama ‘Hizmetin devam etmesi için öncelikli sektörler’ başlığında bizi göremedim. Keşke herkese hemen aşı yapılsa, en iyisi o, kimse kimseden ayırt edilmemeli böyle bir konuda. Peki bize önce yapılsa çok mu sevinirdim onu da bilmiyorum. Çünkü aşıyı bana çok çalıştım hak ettim diye bir ödül olarak değil çalışmaya devam edeyim, üretim devam etsin diye yapacaklar. Gelip aileme yapmayacaklar sonuçta...” diye konuştu.
"GRİP AŞISINI BİLE YAPAMADILAR"
Yaklaşık beş yılı aşkın bir süredir Türk Traktör’de çalışan bir işçi, “İlk etapta 3 milyon aşı geldi diye biliyorum. Devamı kim bilir ne zaman gelecek? Bu hükümet normal bir grip aşısını bile yapamadı vatandaşlarına. Bu aşıyı nasıl organize edecekler belli değil. Önce aralıkta gelecek dediler, sonra ocak dediler... Ha bugün ha yarın diyene kadar insanlar hastalığa yakalanmaya ve ölmeye devam ediyor” dedi.
"VİRÜS ÖLDÜRMESE DİNLENEMEMEK ÖLDÜRECEK"
Başka bir Türk Traktör işçisi de fabrikadaki koşulların bazen salgından da beter olduğunu anlattı: “Salgının başından beri hiç durmadan çalıştık. Ben de hastalığı geçirdim, çok ağır geçmedi Allah’tan. Şimdi iyiyim, bir sıkıntım yok. Ama hâlâ vaka çıkmaya devam ediyor. Fabrikanın yarısına yakını kovid geçirmiştir belki. Zaten virüsten çok beni sıkan mesele hiç dinlenememek. Son bir yıldır doğru düzgün ne izin yapabildik ne de dinlenebildik. Şimdi İtalya’nın işlerini de biz yapacağız deniyor, yani üretim daha da artabilir. Fazla mesailer sık oluyor, şükür elimize de para geçiyor diğer yerlere kıyasla... Ama böyle giderse virüsten çok dinlenememek öldürecek diye düşünmeye başladım.”
EYT’li olduğu için emeklilikte yaşı beklediğini ifade eden başka bir işçi ise “Aşı inşallah çözüm olur. Bugünler bir şekilde geçecek ama nasıl geçecek ben de bilmiyorum. İnternete bakıyorsun, ‘Çin aşısı güvenli değil’ yazıyor. Buradan giden bir Türk, Almanya’da aşı yapıyor. Neden kendi aşımızı üretemiyoruz? Burada insanlara fırsat verilse belki şimdiye kendi aşımızı yapardık. Biz her şeyi dışarıdan almaya alışmışız. Elmayı, armudu bile dışardan alırken aşıyı da dışardan alacağımız belliydi zaten” dedi.
FABRİKADA MESS-SAFE DAĞITILMAYA BAŞLADI
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının (MESS) “Sosyal mesafeye karşı önlem” iddiasıyla gündeme getirdiği MESS-SAFE cihazı fabrikada dağıtılmaya başlandı. Boyunda veya cepte taşınan cihaz, işçilerin belirli bir mesafede yakınlaşması durumunda uyarı veriyor. İşyerindeki hareketlerinin izlenmesini köleliğe benzeten işçiler, uygulamaya tepkili. Bir Türk Traktör işçisi, “Bazen kendimi bir filmdeymişim gibi hissediyorum. İyice robota döndük. Şimdi bir de MESS-SAFE diye bir şey dağıtmaya başladılar. İki kişi yan yana gelince titreşim gönderiyor. En son çıkarıp bir yere koyuyorum. Her hareketimizi takip ediyorlarmış, mesafeye dikkat etmemiz için vermişler. Resmen bir çip takıp gezdirmedikleri kalmıştı” dedi.