Kod-29 işçilerin sabıkasına dönüşmüş durumda!
Pandemi sürecinde Kod-29’dan çıkarılan işçi sayısında bir artış söz konusu. Kod-29'dan çıkarılan işçiler, "Bu işçilerin sabıkasına dönüşmüş durumda" diyor.
Fotoğraf: DHA
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Antep
İşten atmanın sözde yasaklandığı pandemi sürecinde patronlar İş Kanunu’nun 25/2 maddesine (Kod-29) sarılıyor. Pandemi sürecinde Kod-29’dan çıkarılan işçi sayısında bir artış söz konusu. Yasada “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” şeklinde açıklanan madde nedeniyle işten çıkarılan işçiler “Bu nedenle ne hakların alabiliyoruz ne de iş bulabiliyoruz. Bu işçilerin sabıkasına dönüşmüş durumda” derken. DİSK/Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen de Kod-29’un ve ücretsiz iznin patronun cezalandırma aracına dönüştüğü vurguladı.
‘İŞ BULMAMA RAĞMEN GİREMİYORUM’
Kod-29 ile atılan işçilerden İbrahim Karaoğlan, hiçbir hak talep edemediğini ve patronun yaptığının yanına kâr kaldığını söyledi. Kod-29’un devletin patrona sunmuş olduğu bir koz olduğunu belirten Karaoğlan, “Geçen gün bir fabrikadaki arkadaşımı da Kod-29 ile çıkarmışlar. Sadece benim bildiğim 20’ye yakın insan var. Ama buna karşılık kimse bir şey yapamıyor. Sanki Antep’te devlet yok. İş arıyorum ama bulamıyorum. Nereye gitsem bu durum karşıma çıkıyor. Kod-29 ile çıkarıldığım için kimse beni işe almıyor. Kod-29 işçilerin sabıkası gibi. Sicilinde suç olmuş oluyor. Patronların gözünde kötü niyetli gözüküyoruz. İş bulmama rağmen işe giremiyorum” diye konuştu. Bu mağduriyeti devletin yarattığını ifade eden Karaoğlan, “Buna izin veriyor. Kışın ortasında hem hakkımı alamıyorum hem iş bulamıyorum. Belediyeye yardım için gidiyorsun, sana bir koli verip yolluyor. Bunun yerine sen bize hakkımızı versene. İşçiler buna karşı birlik olmalı. Buna karşı çıkılması gerekiyor” dedi.
‘KOD-29 İŞCİLERİ ÖLÜME SÜRÜKLEMEK DEMEK’
Kod-29’u patronların bir koz olarak kullandığını ifade eden Osman Uzun da “Ahlaklı olmadığımız gerekçesiyle tüm hukuki haklarımız yeniyor. Ben Kod-29 ile işten çıkarıldım. İş kazası geçirdim. Ertesi gün hem raporluyken hem de işten atma yasak iken işten çıkarıldım. Bütün haklarım elimden alındı. Aynı zamanda başka bir fabrikada iş bulma olanağım yok. Ailece psikolojimiz bozuldu. Yedinci aydan bu yana çalışmıyorum. Kod-29 bahane edilerek işten çıkarılmak insanı ölüme sürüklemek demek. Hiçbir yardımdan faydalanamıyorum. Ben Kod-29’un kaldırılmasını istiyorum” dedi.
‘İŞÇİLERİ CEZALANDIRMA ARACINA DÖNÜŞTÜ’
DİSK/Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “İş Kanunu’nda 25/2 olarak geçiyor. İyi niyet ve ahlakı kurallara aykırı davranış gerekçesiyle tazminatsız atmayı düzenleyen madde. Pandeminin başında işten atmalar yasaklandı. Ancak bu yasak açıklanırken Kod-29 ile atılmayı düzenleyen madde kapsam dışında bırakıldı. Bunu yaparak siz patrona işten atma özgürlüğü sağlamış oluyorsunuz, işten atmalar yasak olmuyor. Hatta aksine, normal şartlarda yasaktan önce atılan her 10 işçiden 1’i bu gerekçeyle atılırken şu an atılanların hepsi bu gerekçeyle atılıyor. İşçiler, ‘Bu yasağın bize faydası yok, önceden işten atıldığımızda haklarımızı alabiliyorduk ama şimdi Kod-29 ile atılınca haklarımız gasbediliyor’ diyor. Bu durum, patronun işçilerin haklarını gasbederek atma özgürlüğüne dönüştü” ifadelerini kullandı.
‘YASAKLANMALI’
Önceden patronun işçiyi ücretsiz izne göndermesi için işçinin onayının arandığını vurgulayan Türkmen, ücretsiz izne gönderildiği takdirde işçilerin bunu kabul etmeyip iş akdini tek taraflı feshedip tazminatını alarak işten ayrılma hakkı olduğunu belirtti. Düzenlemeyle beraber patronun işçiyi istediği gibi ücretsiz izne gönderebildiğini dile getiren Türkmen, “Pek çok fabrikada üretimle alakalı olmamasına rağmen, mesela pazar mesaisine gelmeyi reddeden ya da sendikalı olan işçiler süreli ücretsiz izine gönderiliyor. Bu işçileri cezalandırma durumuna dönüştü. Normalde bunu fabrikadaki üretim düşerse işçiler izne gönderilsin, işsiz kalmasın diye söylediler. Ancak hiçbir patron bunu böyle yapmıyor. Ücretsiz izne gönderilen işçilerin fabrikalarında üretim aynı şekilde devam ediyor. Bu iki uygulama, şu anda patronların hak arayan işçileri cezalandırma, işçi kıyımı yapma, işçilerin haklarını gasbetme aracına dönüşmüş durumda. Bizim talebimiz, bunların derhal yasaklanması ve yüz kızartıcı bir eylem iddiası söz konusuysa bunun ispat yükümlülüğünün kesinlikle patrona verilmesi. Aynı zamanda tazminatsız işten atmanın tamamen yasaklamasını talep ediyoruz” diye konuştu.