28 Ocak 2021 14:40

Sezgin Tanrıkulu: İrfan Fidan'a oy veren 107 yargıç, Yargıtayın yüz karasıdır

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada İrfan Fidan’ın iki ayda önce Yargıtaya, ardından da AYM'ye atanmasını sert sözlerle eleştirdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın iki ayda önce Yargıtaya, ardından da Anayasa Mahkemesine (AYM) atanmasını sert sözlerle eleştirdi. "Tam 107 yargıç İrfan Fidan'a oy vermiş. Asıl mesele Yüksek Yargıçlık sıfatına sahip bu 107 yargıçtadır. Yargıtayın yüz karasıdırlar" ifadelerini kullanan Tanrıkulu, "Yargıyı bu hale getirenlerden teker teker bağımsız ve tarafsız hale getireceğimiz yargı önünde adil bir biçimde hesap soracağız" dedi.

"BAŞSAVCILIĞI DÖNEMİNDE BİRÇOK HUKUKSUZ, KANUNSUZ İDDİANAMEYE İMZA ATTI"

İrfan Fidan’ın AYM'ye atanmasına ilişkin HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Mecliste genel görüşme talep etti. Konu hakkında söz alıp Meclis kürsüsüne çıkan CHP'li Sezgin Tanrıkulu, "İrfan Fidan ismi kamuoyuna mal olmuş bir isim. Bu isim nedeniyle burada bu konu açıldı. Neden, çünkü Başsavcılığı döneminde birçok hukuksuz iddianameye, kanunsuz iddianameye imza attı ve adeta Çağlayan Adliyesi rüşvetin yolsuzluğun koktuğu bir adliyeye dönüştü. Bu, burada çok konuşuldu" hatırlatmasında bulundu.

"GERÇEKTEN AHLAK SAHİBİYSE BÖYLE BİR GÖREVE ADAY OLMAMASI LAZIM"

Atamanın Anayasaya uygun ancak teamüllere aykırı olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, "Bir yargıç, yargıçlık etiğine aykırı olarak nasıl böyle bir göreve aday olur? Eğer gerçekten ahlak sahibiyse böyle bir göreve aday olmaması lazım. Bakın Kemal Gözler hocamız araştırmış: '62'den 2020 yılına kadar Yargıtaydan Anayasa Mahkemesine toplam 44 üye atanmış. Ortalama Yargıtayda kalma süreleri 9,5 yıl ama 6 gün kalan yok! Anayasanın 146. Maddesinin bir espirisi var, o madde oraya konurken bir espirisi var. Yani Yargıtayda tecrübe kazanacak oradan gidecek. Dolayısıyla Irfan Fidan bu göreve aday olmakla aslında Yargıçlık etiğine uygun davranmamıştır ve bu etiğe, bu ahlaka sahip olmadığını göstermiştir. Yoksa Yüksek Yargıç olmuş tamam, atanmış bir biçimde ama kendisini oraya götüren sürece kendisinin aday olmaması lazımdı" diye konuştu.

"YARGITAYIN YÜZ KARASIDIRLAR, ONLAR YARGITAYDA OLDUĞU SÜRECE ADALET DAĞITAMAZLAR"

Hitabının devamında konu üzerine Yargıtayda 340 yargıcın oy kullandığını anımsatan Tanrıkulu, "Tam 107 yargıç, İrfan Fidan'a oy vermiş. Asıl mesele Sayın Cumhurbaşkanı'nda değil, asıl mesele bence İrfan Fidan'da da değil. Asıl mesele, Yüksek Yargıçlık sıfatına sahip bu 107 yargıçtadır. Yargıtayın yüz karasıdırlar. Onlar Yargıtayda olduğu sürece adalet dağıtamazlar. Yargının bütün teamüllerine aykırı olarak, yargının bütün etik kurallarına aykırı olarak 107 Yüksek Yargıç oy vermiş.  Eğer oy vermeselerdi Sayın Cumhurbaşkanı'nın önüne gidemezdi, böyle bir durum var" ifadelerini kullandı.

"ÇAĞLAYAN ADLİYESİNİN DSİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİR FARKI KALMAMIŞTIR"

AKP iktidarı döneminde yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının tamamen ortadan kalktığını söyleyen Tanrıkulu, "Kuvvetler ayrılığı bitmiştir, kuvvetlerin birliği vardır. Yargının başka bir genel müdürlükten, Karayolları Genel Müdürlüğünden HSK'nin bir farkı kalmamıştır. Çağlayan Adliyesinin Karayolları Bölge Müdürlüğünden, DSİ Bölge Müdürlüğünden bir farkı kalmamıştır. Çünkü rüşvete boğulmuşlar, yolsuzluğa boğulmuşlar ve her türlü hukuksuzluğun yapıldığı yerlere dönüşmüştür" sözlerini dile getirdi.

"YARGIYA GÜVEN EN DİPTE"

Hukuka uygun davranan, hukukun üstünlüğüne uygun davranan, vicdanıyla davranan hakim ve yargıçları ayrı tuttuğunun altını özellikle çizen Tanrıkulu, şöyle devam etti:

"Sizin döneminizde yargıya güven en dipte, yüzde 30'larda. Tarihin hiçbir döneminde olmamış. Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye, 128 ülke içerisinde 107. sırada. Böyle bir tablo, tarihin hiçbir döneminde olmamıştır ve size kısmet olmuştur.

Sizin nasıl vicdanlarınıza uyuyor? Bir yargıç, 'Anayasa Mahkemesi kararına uymam' diyor Berberoğlu dosyasında, halen 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapıyor. Sizin döneminizde gezici cezalandırıcı heyetler oluştu. Burada hukukçu milletvekilleri var, soruyorum: Aynı adliye binası içinde ağır ceza mahkemesinden bir başka ağır ceza mahkemesine neden yargıçlar atanır? Çok başarılıysa istinafa gönderirsiniz, daha da başarılıysa Yargıtaya gönderirsiniz. Ama neden 26'dan 37'ye, 37'den 14. Ağır Ceza Mahkemesine alırsınız. Bunun bir nedeni var mı? Yok.

Yarın Berkin Elvan davası görüşülecek, Yargıtay üyesi yapıldı Başkan, hayırlı olsun! Oraya Gezi davasının Başkanı'nı Başkan yaptınız. Aynı ağır ceza mahkemesi. Neden o mahkemeden alıp bu mahkemeye atıyorsunuz, nedeni ne, hangi ihtiyaç?"

"YARGI ÖNÜNDE ADİL BİR BİÇİMDE HESAP SORACAĞIZ"

Konuşmasını sonlandırırken AKP iktidarı döneminde yargı denen bir kurumun kalmadını tekrar vurgulayan Sezgin Tanrıkulu, "Yargı, yürütme organının bir parçası haline gelmiştir ve hangi reformu yaparsanız yapın, hangi eylem planını getirirseniz getirin toplumda bir karşılığı olmayacaktır. Sorun sistemin kendisindedir. Sorun Saraya bağlı yargı anlayışındadır. Bunların tümünü kendi iktidarımızda düzelteceğiz ve yargıyı bağımsız ve tarafsız hale getireceğiz. Yargıyı bu hale getirenlerden de teker teker bağımsız ve tarafsız hale getireceğimiz yargı önünde adil bir biçimde hesap soracağız! Başta Ankara kayyumu olmak üzere" dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yunanistan'da öğrenciler yine sokakta: Üniversitede şirket ve polis istemiyoruz

SONRAKİ HABER

Zeynep Şenpınar davası 20 Nisan’a ertelendi 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa