Sendikalaşan işçilere baskının sürdüğü Güven Boya'da direniş başlıyor
DİSK/Tekstil üyesi 4 işçinin Kod 29'la işten atıldığı Güven Boya önünde bugün düzenlenen eylemle direnişe başlanacağı ilan edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Güven Boya’da DİSK/Tekstil üyesi 4 işçi, Kod 29’la işten atıldı. Bunun üzerine Güven Boya’da çalışan işçiler, atılan arkadaşlarının geri dönmesi ve fabrikadaki baskının son bulması için fabrika önünde eylem düzenledi.
“Güven Boya’da sendika düşmanlığına son”, “Direne direne kazanacağız”, “İş, ekmek, özgürlük” pankartlarının açıldığı eylemde, “Sendika hakkımız engellenemez”, “İş, ekmek yoksa barış da yok” sloganları atıldı.
Atılan işçiler için pazartesi gününden itibaren işe iade sağlanana kadar fabrika önünde direniş çadırı kuralacak ve her gün vardiya çıkışlarında oturma eylemi yapılacak.
“BAŞPINAR, PATRONLARA SUÇ İŞLEME CENNETİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”
Daha önce de bu fabrikada yapılan haksızlıklarla ilgili defalarca açıklama yaptıklarını belirten DİSK/Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “Suç duyurularında bulunduk ama Güven Boya yönetimi suç işlemekten, sendika düşmanlığından vazgeçmiyor. Bugün bu fabrikanın önündeyiz ancak bu haksızlıklar Başpınar’daki hemen hemen her fabrikada yaşanıyor. Başpınar Organize Sanayi Bölgesi patronlar için adeta bir suç işleme cenneti, işçilere ise zulüm yapılan bir cehenneme dönüşmüş durumda” dedi.
Uzun zamandır işçilere karşı suç işlendiğini vurgulayan Türkmen, şunları söyledi:
“İşçilere yapılan bu haksızlıklara daha fazla sessiz kalmayacağız. Daha önce de sendikalı arkadaşlarımız tehdit edildi. Müdür tarafından e-devlet şifreleri alındı. 2 gün önce bir arkadaşımız hiçbir gerekçe olmadan işten atıldı. Patronlar taleplerimizin sonuna kadar haklı olduğunu, işçiye yapılanın haksızlık olduğunu söyledi. Bu fabrikanın yönetimi için yasaların hiçbir önemi yok. ‘Biz istediğimiz zaman işçileri atarız’ diyor. ‘Sendikalı olmak anayasal hak olsa da biz bunu tanımıyoruz’ diyor. Biz size bu yasalara uymayı ve işçilerin haklarına saygı duymayı öğreteceğiz. Bu haksızlıklar son bulana kadar bu fabrikanın önünde direnmekten ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.”
“ARTIK YAŞAMAK İÇİN BİLE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Pandemi döneminde yaşananların işçilerin haklarının, ekmeğinin, hatta işçilerin canının bile patronlar ve ülkeyi yönetilenler için hiçbir değeri olmadığını gösterdiğini dile getiren Türkmen, şöyle devam etti:
“Pandemide onlarca işçi arkadaşımız virüsten öldü. Güya işten atmalar yasaklandı ancak işçiler Kod 29 ile işten atılıyorlar. Bütün Antepli işçilere sesleniyoruz: Bizim artık sadece daha iyi çalışma koşulları, daha iyi bir gelecek için değil yaşamak için, sağlığımız için mücadele etmekten başka çaremiz yok. Bütün işçileri, birlik olmaya, anayasal hak olan sendikalı olmaya ve sendikamızın çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz.”
“ARKADAŞIMIZA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ İÇİN İŞTEN ATILDIK”
İşten atılan işçileren Murat Yörgüç, sendikalarına yeni üye olan bir işçiye baskı yapıldığını aktararak, “Sendikalı olan arkadaşlara gözdağı vermek için arkadaşımızı işten çıkardılar. Biz de herhangi bir şeye zarar vermeden tepki gösterdik. Yarım saat dışarda eylem yaptık. Toplantıda bize haklı olduğumuzu söylemelerine rağmen ertesi gün 3 kişi işten çıkarıldık. Bizim suçumuz yeni üye arkadaşa sahip çıkmak. Bu durum patronların sendikaya karşı tutumudur. Sendikalı olan işçilere ayrımcılık yapılıyor. Direkt çıkışımız verildi. Şu an içeri alınmıyoruz. Arkadaşlarımız da bize destek olmak için buradalar” dedi. (Antep/EVRENSEL)