Beyzade Sayın: İş başı yapamayan kayyum rektör çareyi nefret ve şiddette buldu
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin "dini hassasiyet" gerekçesiyle gözaltına alınmasına tepkiler sürerken öğrenciler mücadelenin devam edeceğini söyledi, "Baş eğmeyeceğiz" dedi.
Fotoğraf: Mürsel Ç.
Eylem NAZLIER
İstanbul
Boğaziçi Üniversitesinde kayyum rektör Melih Bulu'nun istifasını isteyen öğrencilere yönelik baskılar sürüyor. Üniversitede öğrenciler tarafından açılan serginin sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından 5 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerden 1'i daha sonra serbest bırakılırken İstanbul Valiliği, öğrencilerin "Kabe fotoğrafını yere sermek" iddiasıyla gözaltına alındığını açıkladı, 2 öğrencinin de arandığını ve LGBTİ+ klübüne baskın yapıldığını duyurdu.
ÖĞRENCİLER: BAŞ EĞMEYECEĞİZ
Arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren Boğaziçi Dayanışması, rejimin güncel politik çıkarları doğrultusunda direnişlerini karalama ve mücadeledeki birliği bozma çabalarının sürdüğüne işaret ederek “Biz baş eğmedikçe onlar daha da hınçlanıyor, biz uzlaşmayacağız, onlar geri adım atacak. Kayyumsuz Boğaziçi. Boğaziçi Susmayayacak” açıklamasında bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi ÖTK'si de yaptığı açıklamayla akademide özgürlük için mücadele ettikleri günlerde arkadaşlarının gözaltına alınmasını kınadı, “Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Boğaziçi susmayacak” paylaşımında bulundu.
BEYZADE SAYIN: AMAÇ MÜCADELEYİ BÖLMEK
Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın ise işbaşı yapamayan kayyum rektörün çareyi nefret ve şiddette bulduğuna dikkat çekti.
İlk günden itibaren kayyum rektöre karşı güçlü bir kabullenmeme iradesi gösteren öğrenci ve akademisyenlerin çeşitli baskı ve gözaltılarla karşılaştıklarını hatırlatan Sayın “İlk protestoların olduğu gün üniversitenin kapısına kelepçe vurdular. Öğrencileri gözaltına aldılar. Üniversite bileşenlerinin birlikte mücadele iradesini kıramayan kayyum, demokratik protestolara karşı güvenlik ve polis şiddetine başvurdu” dedi.
Son gözaltıları göreve başlayamayan kayyum ve mevcut rejimin, üniversite bileşenlerinin direnişini karalama ve mücadele birliğini bozma çabaları olarak görmek gerektiğini ifade eden Sayın, “Her türlü yalana, nefret söylemine, soruşturma ve gözdağına karşı Boğaziçi bileşenleri demokratik ve yasal haklarını kullanacaklardır. Bizler, eğitim ve bilim emekçileri olarak herkesin inancına ve hayat tarzına saygı duymaktayız. Üniversite bileşenlerinin hukuka aykırı bir şekilde hedef gösterilmesini, haklı demokrasi arayışlarının içinin boşaltılmasını kabul etmiyoruz. Kabul etmiyoruz, korkmuyoruz, biat etmiyoruz” diye konuştu.
AV. BİŞAROĞLU: KAMERA YOK, GÜVENLİKÇİ TEŞHİSİ VAR
Öğrencilerin avukatlarından Abdullah Bişaroğlu, öğrencilerin "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" iddiasıyla gözaltına alındıklarını belirterek “İsnat edilen suç halkı kin ve düşmanlığa tahrik. Boğaziçi Üniversitesinde sergi alanı dediğimiz yerde bir Kabe fotoğrafı sergileniyor. Kabe’yi gösteren kısmında bir gökkuşağı bayrağı var. Emniyet, valilik ve ihbar edenler 'Dini değerlerimize saygısızlık yapılıyor' diyor. Kameradan kimseyi teşhis edemeyince potansiyel teşhis yapabilecek kişiler olan güvenliçiklere başvuracaklar. Güvenlikçiler öğrenci tespit edecek” dedi.
ÖĞRENCİLERİ HEDEF ALDILAR
Boğaziçi Rektörlüğü konuyla ilgili idari soruşturma başlatıldığını duyururken kayyum rektör Melih Bulu da sosyal medya hesabından “Bir grup kendini bilmez tarafından İslamiyetin kutsallarına saldırı hiç bir şekilde kabul edilebilir değildir. Bunun Boğaziçi değerlerinde asla yeri yoktur. Bu şuursuz saldırıdan sorumlu olanlar hakkında kapsamlı soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya kadar çok sayıda yetkili de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan açıklamalar yaptı. Bakan Soylu’nun öğrencilere yönelik "4 LGBT sapkını gözaltına alındı!" şeklindeki nefret söylemi ise büyük tepki çekti.