BTS üyesi emekçiler: Kamusal ulaşım hizmetine ve haklarımıza sahip çıkıyoruz
Son dönemlerde ölümlü kazalarla gündeme gelen demir yollarında çalışan BTS üyesi emekçiler, çalışan sayısının azaltıldığını, iş yüklerinin arttığını anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Emine UYAR
İzmir
Bundan 164 yıl önce İzmir-Aydın hattı ile ilk temelleri atılmış olan TCDD, son yıllarda ölümlü kazalar ile gündeme gelirken, bu kazalara yol açan uygulamaları eleştirip karşı çıkan demir yolu emekçileri ise sürgün ediliyor. Son olarak BTS İzmir Şube Sekreteri Muhdi Seyhan Kars’a, BTS İzmir Şube Kadın Sekreteri Nurhan Karadağ Malatya’ya, Karadağ’ın eşi, İşyeri Temsilcisi Ünal Karadağ mahkeme kararına rağmen yeniden Malatya’ya, BTS MYK Eski Üyesi, İzmir Şube Eski Başkanı ve halen işyeri temsilcisi olan Bülent Çuhadar da Malatya’ya sürgün edildi.
Her hafta pazartesi günleri baskı ve sürgünlere karşı basın açıklaması ve oturma eylemi yapan BTS İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri ile TCDD’nin içinde bulunduğu durum ve buna yönelik mücadele ile ilgili sohbet ettik.
TASARRUFA GİDİLDİKÇE KAZALARIN ÖNÜ AÇILDI
BTS İzmir Şubesi Basın Yayın ve Dış İlişkiler Sekreteri Suat Şahin, kazaların altında yatan sebebin büyük oranda personel eksiltmekten kaynaklı olduğunu söylüyor. Çorlu tren kazasının yol bekçilerinin kaldırılması dolayısı ile yolu kontrol eden bir görevli olmamasından kaynaklı meydana geldiğini hatırlatan Şahin, “Demiryollarında artık güvenlik açığını sistemin kendisi değil personel kapatıyor” diyor.
Önceden iki işi var iken şimdi dokuz farklı işinin olduğunu anlatan Şahin, “Örneğin yardımcı makinist olarak göreve başladığım zaman bir makiniste yardımcı olmak bir de öbür makinede teknik sorumluluk gibi iki görevim vardı. Şimdi tren şefliği yaptırıyor, trenin kontrolünü yaptırıyor, makasları sen indireceksin diyor, bilgisayar kartlarını sen tutacaksın diyor, bunların dışında geldiğin istasyonda personel yoksa onların işini de sen yapacaksın diyor. Bir çalışan tayin olmuştur ya da izne gitmiştir onun işini de sana yaptırıyor. Bunlar sekiz dokuz göreve tekabül ediyor. Yolcularla sorunlar, teknik başka sorunlar olsun bütün bunların hepsinin sorumluluğu makiniste yıkılıyor. İşinize kanalize olmakta zorlanıyorsunuz. Sadece tren sürmeniz gerekirken başka bir sürü şeyle ilgilenmeniz gerekiyor” diyor.
YOLCU TRENLERİNİ SATIŞA ÇIKARDILAR
17 yaşında Eskişehir Demiryolu Meslek Lisesinden mezun olup göreve başlayan BTS İzmir Şube Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Ufuk Karslıoğlu, halen demiryollarının iskeletini bu okuldan mezun olanların oluşturduğunu belirtiyor.
Pandeminin başlangıcındaki tedbirler kapsamında kaldırılan yolcu trenlerinin halen çalıştırılmamasının özelleştirmenin önünü açmaya yönelik olduğunu belirten Karslıoğlu, “‘Zaten zarar ediyorduk, zararımızı telafi ediyoruz’ yaklaşımıyla hayatlarından memnunlar. Halkın mağduriyeti umurlarında değil. Özelleştirmek üzere yolcu trenlerini satışa çıkardılar. Müşteri çıkmayınca şu an beklemeye alındı. Tekrar bu girişimde bulunacaklarını biliyoruz. Özelleştirilince çalıştırılacak gibi bir beklenti yaratılmak isteniyor” dedi.
Buna yönelik BTS ve İzmir Şube olarak önümüzdeki süreçte, “Yolcu trenlerimiz nerede?” diye bir sosyal medya eylemi planladıklarını belirten Karslıoğlu, “Özellikle Ödemiş ilçemiz yolcu trenlerinin en çok kullanıldığı bir yer. Pandemiden önce Ödemiş İzmir arası 7 tren çalışıyordu. Bu trenlerin doluluk oranı Türkiye’deki en yüksek doluluk oranı idi. Şimdi oradan gelen taleplerle halkla birlikte bir basın açıklaması yapmayı planlıyoruz” dedi.
İKİ MEMUR İKİ İŞÇİ İLE TÜM EGE BÖLGESİ’NE BAKIYORLAR
29 yıldır kurumda çalışan Necat Sezginer Sendikada Şube Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreteri. Eski adı ile Tesisler Şefi olarak çalışıyor. İşe ilk başladığı işyeri Sivas Çetinkaya Sinyal Şefliği. 26 kişi çalışıyormuş o dönem. Şu anda ise çalışan sayısı 3. “Tabii ki hiçbir işi yetiştiremiyorlar. Personelin aldığı maaş, personel istihdamı kurumu zarar ettirmiyor. Yönetim politikaları zarar ettiriyor” diyor.
Sezginer’in sorumluluk alanı Ege Bölgesi’nin tamamı. Trenlerin çalıştırılması ile ilgili tüm bölgede 10 kilometrede bir kurulu bulunan kulelerin tamamına yetişmesi bekleniyor. Yardımcısı ise Malatya’ya sürgün edilmiş durumda. “İki işçi, iki memur olarak tüm Ege Bölgesi’ne yetişmeye çalışıyoruz. Kurumdaki durumun özeti bu. Personel giderlerini bahane edip sayıyı azalttılar. Bir süre sonra, ‘Bakın işler yürümüyor’ deyip özelleştirmenin yolunu yapmak istiyorlar” diyor Sezginer.
‘DEMİR YOLLARINDA YÖNETMELİKLER KANLA YAZILIR’
BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol gar şefi olarak çalışıyor. Demiryollarında her unvanın mutlaka çok önemli bir görevi olduğunu vurgulayan Akyol, “Demir yolunda yönetmelikler kanla yazılır diye bir deyim vardır. Her kazadan bir ders çıkarılır ve yönetmelik o ders sonucu ölen, yaralanan insanların üzerinden değişir. Maalesef kuruma gelen liyakatsiz, deneyimsiz idarecilerle birlikte demiryollarındaki kökleşmiş gelenek değişti. Hiçbir sendikanın görüşü alınmadan direkt yukarıdan, ben yaptım oldu mantığıyla yönetiliyor kurum. Yönetmelikler konusunda eğitim de verilmiyor. Elektronik ortamda gönderiliyor ertesi gün uygulanmaya başlanıyor” diyor.
Hazır olmayan sinyalizasyon sistemlerinin devreye sokulmasının söz konusu olduğunu öncelikle acil olarak yapılması gereken işin merkezi sinyalizasyon sisteminin bütün ülkeye yayılması olduğunu belirten Akyol, “Ankara’daki kaza mevcut sinyalizasyon sisteminin revize edilmemesinden kaynaklıydı. Hem altyapı hazır değil hem de personele yeteri kadar eğitim verilmeden oldubitti, açtım, mantığı ile yaparsanız maalesef sonuçları çok kötü oluyor. Kurum arazilerinin yandaşlara peşkeş çekilmesi ile liyakatsiz atamalarla, kazalarla anılır oldu. Ama bizim mücadelemiz devam edecek. Haydarpaşa Dayanışmasının yıllarca yapmış olduğu mücadele biliniyor. Her hafta yapılıyor ve sonuç vermeye başladı artık. Yavaş yavaş trenler o gara gelecek. Sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyor.
BAKIM İŞLERİ ÖZELLEŞTİRİLDİ
Sezginer’in, TCDD, TÜRKSAT AŞ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi eski yönetiminin ortak olduğu RAYSİMAŞ isimli şirkete ilişkin anlattıkları da oldukça çarpıcı: “Bütün bakım onarım işlerini bu şirkete paslamaya çalışıyorlar. Dışarıya özel sektöre 1000 liraya bir iş yaptırıyoruz diyelim ama ihalesi yapılıyor. Bu şirket demiryollarının bağlı ortaklığı gibi gösterildiği için 1000 liralık iş 10 bin liraya protokolle ihalesiz devrediliyor. RAYSİMAŞ da AŞ olduğu için rahat rahat bu işi örneğin 5 bin liraya bir yandaşa verebiliyor. Arada 4 bin lira yandaş faydalanıyor 1000 liralık iş için. Geriye kalan 5 bin lira da bu şirkete kalıyor. Bakım işleri bu şekilde özelleştiriliyor.
DEMİR YOLLARININ ZARAR ETMEDİĞİ DÖNEMLER VARDI
Teknolojik olarak daha geride iken ve çalışan sayısı fazla olmasına rağmen demiryollarının zarar etmediği dönemler oldu. Lokomotiflerinin yüzde seksenini Eskişehir’de TÜLOMSAŞ’ta üretiyordu. İzmir’de demiryollarının tüm kırtasiyesini basan bir matbaası vardı. TCDD Hastanesi vardı çalışanların gittiği. Yol atölyeleri vardı, o zamanlar müteahhitlere iş yaptırılmazdı. Tamirat bakım işleri burada yapılırdı. Demiryolları kendi işlerini yapan, demirbaşlarını kiraya veren demir yolu işletmeciliğinde verimli çalışmayı sağlayarak zararı en aza indiren az yakıt kullanan makiniste prim vererek trenlerin az yakıt yakmasını sağlayan verimli çalışan bir kurumdu. Zarar kabul edilebilir bir zarardı.”,