Kocaeli Emek ve Demokrasi Bileşenleri: Migros Depo ve Baldur işçileri kazanacak

Kocaeli Emek ve Demokrasi Bileşenleri, grevdeki Baldur işçilerine ve direnişteki Migros depo işçilerine destek vermek için basın açıklaması gerçekleştirdi.

01 Şubat 2021 11:26
Son Güncellenme Tarihi: 01 Şubat 2021 17:23
Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Kocaeli Emek ve Demokrasi Bileşenleri, grevdeki Baldur işçilerine ve ücretsiz izne çıkarılan Migros işçilerine destek vermek için basın açıklaması gerçekleştirdi. 

İzmit İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkı'nda bileşen tarafından yapılan açıklamada Baldur ve Migros işçileri de söz alarak içerisinde bulundukları durumu ve mücadelelerini anlattı. Öte yandan basın açıklaması sırasında iki vatandaş gelerek geçinemediklerini haykırdı. 

Kısa çalışma, ücretsiz izin ve Kod 29 ile tazminatsız işten atmaların önünün açıldığının belirtildiği basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yeliz Yılmaz Karstarlı okudu. İşçilerin çalışma ve yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını belirten Karstarlı, "Pandemi süresince 'hastalık mı, açlık mı' ikilemi arasında çalışmak zorunda bırakılan işçilerin her türlü talebini görmezden gelen iktidar, sıra patronlara gelince adeta kesenin ağzını açmıştır. Hükümet tarafından açıklanan tüm paketlerden patronlara teşvik ve destekler çıkarken işçilerin payına ise kazanılmış haklarının gasbı, güvencesizlik ve esnek çalışma düşmüştür. Kısa çalışma ödeneği adı altında işsizlik sigortası fonu patronların yağmasına açılırken, “işten atmalar yasaklanıyor” propagandası eşliğinde gündeme getirilen torba yasayla ücretsiz izin ve tazminatsız işten çıkarmaların önü açılmıştır. Hükümet ve patronlar pandemiyi fırsata dönüştürüp işçi haklarını budarken işçilerin çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşmıştır" dedi. 

"MİGROS DEPO İŞÇİSİ 5 OCAK'TAN BU YANA DİRENİYOR"

Kocaeli'de pandemiyle beraber işçilerin içerisinde bulunduğu durumu aktaran Karstarlı, "Kocaeli'de her 4 çalışandan 1’i pandemi boyunca normalde aldıkları ücretin en fazla %75’ini alabildiler ve gelirlerinin dörtte birini kaybettiler. Her 3 çalışandan 1’i pandemi sürecinde gelir kaybına uğradı, daha fazla yoksullaştı. Her 10 çalışandan 1’i ücretsiz izne çıkarılarak aileleriyle birlikte ayda 1168 Lirayla yaşamaya mahkum edildiler. Ücretsiz iznin uzatılmasının ardından 31 Aralık günü Çayırova Şekerpınar OSB'de faaliyet gösteren Migros Depo'da 60 işçi, GOSB'da faaliyet gösteren TAYAŞ gıda fabrikasında 70 işçi, Onat Alüminyumda 18 işçi, Systemair HSK’da 21 işçi ücretsiz izne çıkarıldı. Patronlar, hükümetin torba yasa ile onlara verdiği, istediği sayıda işçiyi üstelik işçilerin onayı olmadan ücretsiz izne çıkarma hakkını adeta tepe tepe kullanıyor ve ücretsiz izni bir cezalandırma yöntemine dönüştürüyor. Ücretsiz izne çıkarılan Migros Depo işçileri 16 saate varan ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi, işyerinde salgına karşı önlemlerin alınması, işçilere dönük baskı ve tacizlere son verilmesi, ücretsiz izne çıkarılan işçilerin işbaşı yaptırılması için 5 Ocak’tan bu yana direniyorlar" diye konuştu. 

"BALDUR İŞÇİLERİ GREVİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYOR"

Baldur işçilerinin grevine de değinen Karstarlı, "Çayırova Şekerpınar'da bulunan İspanya sermayeli Baldur Süspansiyon fabrikasında Birleşik Metal-İş sendikasına üye olduğu için işten atılan 3 işçinin sendikalı olarak işe geri dönmek amacıyla fabrika önünde direnişleri devam ederken, patronun toplu sözleşme masasına oturmaması sonucunda Birleşik Metal-İş grev ilanını fabrikaya astı ve yapılan oylama sonucu grev kararı alındı. Patronun grev kırıcılığına ve gözaltılara rağmen Baldur işçileri 25 Aralıktan beri grevdeler ve direnişlerini kararlılıkla sürdürüyorlar" dedi. 

"BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM"

Kocaeli'nin bir emek kenti olduğunu hatırlatan Karstarlı, "Bu emek kentinde pandemi süresince her 10 işçiden biri ücretsiz izne çıkarılmışsa, her dört işçiden biri gelirinin dörtte birini kaybetmişse, işçiler daha fazla yoksullaşmışsa bunu tersine çevirebilmek için birlikte mücadele şarttır. Çağrımız bu kentteki işçi sendikalarına, işçilere ve emekçileredir. Sendikalar bir an evvel ücretsiz izin uygulaması ve işten atmaların son bulması için harekete geçmelidir. Bu saldırı tüm işçi sınıfınadır ve bu saldırıya birlikte karşı konulmalıdır. Gelin; ücretsiz izin ve işten atmaların son bulması, tam zamanlı iş, tam ücret, işsizlik sigortası fonunun sadece işçiler ve işsizler için kullanılması için birlikte mücadele edelim. Ekmeği ve hakları için direnen Migros Depo ve Baldur işçileri direniş ve dayanışmayla kazanacaklar" ifadelerini kullandı. 

Basın açıklamasının ardından Baldur işçi temsilcisi İlker, grev sürecine dair bilgi verdi. 24 Haziran 2020'de yetkinin Birleşik Metal-İş'e verildiğini söyleyen İlker, "Bu süreçte işveren bize her türlü mobbingi uyguladı. Daha sonrasında iki temsilci, üç öncü işçi arkadaşımız işten atıldı. İşverenin bizim anayasal hakkımızı tanımaması üzerine direnişe geçtik. Sonrasında da grev sürecine geçtik, 1 aydır grevimizi sürdürüyoruz" dedi.

MİGROS İŞÇİSİ: OY İSTEMEK İÇİN KAPIMIZA GELENLER, İŞÇİLER AÇKEN NEREDESİNİZ?

Migros Depo işçisi Tayfun ise, "Patronlar bizim sesimizi duymadığı sürece biz sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Bu yasayı çıkaran iktidara da söylüyorum; biz halkız, halk olmadan devlet olmaz, halk olmadan Cumhurbaşkanı olmaz. Oy isterken kapımıza geliyorsunuz, peki işçiler açken neredesiniz? İşçileri üç kuruş para kazanmak için gecesini gündüzüne katıyor, bunları görmüyorsunuz. Sadece oy istemek için evlerimize geliyorsunuz. Benim iki çocuğum var, cebimde ekmek parası yok. Ne götüreceğim evime, bunu bilmiyorsunuz, görmüyorsunuz" diye konuştu. 

DGD-SEN Genel Başkanı Murat Bostancı, Migros ve Anadolu Grubuna çağrıda bulundu. Ücretsiz izne gönderilen ve işten atılan işçilerin iş başı yapılması gerektiğini söyleyen Bostancı, "Bizim talebimiz açık, ücretsiz izne gönderilen ve işten atılan işçiler iş başı yapsın, içerideki mobbinge son verilsin. Ücretsiz izin ve Kod 29'un sadece Migros'ta depodan ibaret olmadığını, ülkede milyonlarca işçinin ölüm ücretine tabi tutulduğunu biliyoruz. Direnişimiz sadece Migros deponun değil, Türkiye'deki milyonların direnişidir. Bunu kazanana kadar, bedeli ne olursa olsun Migros mağazalarını eylem alanına çevireceğiz" dedi. 

"BİR TANE ZEYTİNİ İKİ LOKMADA YEDİM"

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını takip eden Şafak Yıldız isimli emekli bir vatandaş, konuşmaların yapıldığını görünce düşüncelerini ifade etmek istedi. Bu sabah bir zeytini iki lokmada yediğini söyleyen Yıldız, "Emekli maaşım bugün 2 bin 415 lira oldu. Ama yetmediği için çalışıyorum, üniversite okuyan iki tane çocuğum var. Birinin kirası 1.100 lira, benim kiram 750 lira. 10 aydır benim çalıştığım işyeri kapalı, kaldım emekli maaşına. Ama otobüse biniyorum, balık istifi tıklım tıklım gidiyoruz. O zaman çalıştığım işyerini aç ki, ben de çay satayım evime 20 lira takviye götüreyim. Ben bu yaşımda babamın eline bakar oldum, utanıyorum. Bugün sabah kahvaltısında bir tane zeytini iki lokmada yedim, yazıktır günahtır. Ben yüz binlerin sesiyim. Susuyoruz, nereye kadar? Bir yerde bir arıza var" dedi. 

"PAZARDA KALAN MALZEMELERİ TOPLUYORUM"

Sultan Çam isimli bir vatandaş, "Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum" diyerek Şafak Yıldız'ın konuşmasını böldü. Yıldız'ın konuşmasının ardından kameramıza seslenen Sultan Çam, emekli eşini 1999 depreminde kaybetmiş. 1.600 lira emekli maaşı aldığını, geçinemediğini söyleyen Çam, "Kızım kanser oldu, onu kurtarmak için kredi çektim. Aylık 800 lira krediye gidiyor maaşımdan. Pazar bitimlerine gidiyorum, kalan malzemeleri topluyorum. Pazar altı toplayanlar doğrudur, yalan değil. Çöplerde asılı kuru ekmekleri alıyorum, ıslatıp yiyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, protesto ediyorum. 100 lira fark aldım, elektriğim suyumu ödeyemiyorum. Lütfen bizim sesimizi duyun. Beni cezaevine atın istersen. 20 senedir ayağım denize girmedi" diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

İskender Bayhan: Boğaziçi Üniversitesinde yalanlarla gerçekler mücadele ediyor

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi kampüsüne giren polisler toplam 159 öğrenciyi gözaltına aldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa