İlahiyat mezunu genç: Birlik olmalıyız; daha önce katılmadım ama mitingle olabilir

Nuray ÖZTÜRK
Kağan DURAK
İzmir

Gıda, elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere temel tüketim maddelerine art arda gelen zamlar, emekçileri geçinemez hale getirdi. Bornova’da işçi ve emekçiler, zamlar yüzünden borçla yaşadıklarını dile getirirken, gençler işsizlikten yakındı. “Abartıyorsunuz” diyerek esnafı azarlayan Cumhurbaşkanına cevap veren yurttaşlar, “Abartmıyoruz, geçinemiyoruz” dedi.

Erhan 20 yaşında bir genç, istemediği bir bölümü okurken geleceğe dair beklentisi de olmadığı için okulu bırakıp askere gitmiş. Askerden döner dönmez de iş aramaya koyulmuş. Babası ve ağabeyinin dolmuşçuluk yaptığını, pandemi ve benzine gelen zamlardan dolayı gelirlerinin yarı yarıya düştüğünü, onlarla birlikte çalışırsa gelirin üçe bölüneceği ve yetmeyeceği için fabrikalara başvurduğunu söylüyor. 

Henüz bir iş bulamadığını ifade eden Erhan, “Açıkçası yurt dışına çıkmayı istiyorum. Bu ülkede bir fabrikaya girdim desen ya da iyi bir üniversite bitirsen en fazla ne alırsın maaş olarak? Refahını pek yükseltemezsin. Yurt dışına gittiğinde böyle değil. En azından daha refah bir hayat yaşarım. Misal burada bir telefon alıyoruz en az 7 bin 8 bin. Araba alıyoruz şu an koşulu yok da misal aldım, vergileri düşününce bir araba parasına 3 tane araba alınıyor. Gereksiz bu kadarı da… Kaynakları patronlar kullanıyor ama vergiyi işçi ve emekçiler ödüyor. Sömürüdür bunun adı” diyor.

"ÇAY DAĞITIP GÖZ BOYUYORLAR"

Yönetenlerin sadece kendilerini düşündüğünü ifade eden Erhan, “İşçileri hiç düşünmüyorlar varsa yoksa kendileri. Otur çay iç diyorlar çay dağıtıyorlar da kendi yaptığımız çayı bile Avrupa’dan alıyoruz. Laf bunlar, göz boyama” diye konuşuyor. Zamlar üzerine sosyal medya paylaşımlarını hatırlatan Erhan, “Sosyal medyada görüyoruz, adam eline yağ alıyor, çocuklar önüne halı seriyor. Ben devlet büyüğü olsam bunu görünce utanırım. Bir litre Ayçiçeği yağı bu kadar nasıl değerli olabilir. Ben olsam utanırdım ama utanmıyorlar, hangi birinden utansınlar” diye tepki gösteriyor. “Nasıl değişir” sorumuza ise “Gençler bir araya gelmeli ama eylem yapsak devletin yapacağı belli hemen TOMA gönderir. Açıkçası bir araya nasıl geliriz nasıl örgütleniriz, bilmiyorum” diyor.

"BİZİ EN ÇOK ÜZEN BU ZAMLAR"

Hasan Ali Güzelyurt, ünlü bir yemek dağıtım (internet uygulaması) şirketinde çalışıyor. Pandemi nedeniyle işlerin çok yoğun olduğunu söylüyor. Güzelyurt, “Günde 8 saat çalışıyoruz. Asgari ücretin bayağı üzerinde ücret alıyoruz. İşveren pandemi nedeniyle destek de yaptı. Geçiniyoruz çok şükür” diyor. Gıda başta olmak üzere temel tüketim maddelerine gelen zamları hatırlatıyoruz, “Bizi en çok üzen bu zamlar. Az önce işçi arkadaş anlatıyor, 29 liraya aldığımız peynir 36 liraya çıktı, 2 günde 7 lira zam. Yumurtanın kolisini 14 TL’ye alıyordum, iki hafta içinde 18 TL’ye çıktı, en son baktım 25 TL. Lüks bir yerden de almıyorum. Alabileceğimiz en uygun yeri araştırıp gidip alıyoruz orada bile çok pahalı” diye konuşuyor.

ÇALIŞANLAR BORÇLA YAŞIYOR

Bir oğlu olduğunu ve kirada yaşadıklarını anlatan Güzelyurt, “Bir odada klima açıyoruz. Akşam o odadan çıkmıyoruz. Yatarken elektrikli soba, 400 TL fatura ödüyoruz aylık. Sadece elektrik faturası… 80 TL su ödüyoruz. Bir düşünüyorum, çocuğun odasını ayrı, salonu ayrı, yatak odasını ayrı ısıtsak işin içinden çıkamayacağız. Ben baştan geçiniyorum dedim ama sigaram yok, içkim yok, sosyal etkinliğim yok, sporum yok, tiyatrom yok üste başa yılda bir alıyoruz. 15 yaşında, lise 2’ye gidiyor çocuk üzerindeki pantolonu baba bana denk gelmiyor diye getirdi bana verdi. Giydim bana denk geldi. Napayım eski de olsa giyiyorum. Denk gelmiyorsa at çöpe diyemiyoruz. Abartıyorsunuz diyorlar ya, gerçek şu; benim ailem bana çok destek oluyor yaşıyoruz bir şekilde ama işyerinde çalışan arkadaşlar borçla yaşıyor. Birkaç arkadaşım var, her ay borç alıyor 15’inde maaş yatınca ödüyor ertesi ayın 15’inde yine alıyor. Ancak bu şekilde döndürüyor evin geçimini. Borçla yaşıyor işçiler, yaşamak denirse.”

GEÇİNMEK İÇİN EK İŞE

Güzelyurt, “Paket sipariş işleri var ya, bizde çalışan bir işçi arkadaş, akşama kadar çalışıyor, oradan çıkıyor paket servislere, ekstraya gidiyor. Aldığı maaş yetse işten çıkınca yatmaya gider, gezmeye gider ama yetmiyor. Çıkıyor başka yerde çalışmaya gidiyor. Demek ki yetmiyor, geçinemiyor” diyor. Asgari ücreti daha zamlı almadan birçok şeye zam yapıldığını hatırlatan Güzelyurt, “Geçen sene yağ ne kadardı yumurta ne kadardı önce ona bakmak lazım. Uçurumdayız” diye konuşuyor.

ISINIRKEN BİLE DÜŞÜNÜYOLAR

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun 23 yaşında ismini vermek istemeyen bir genç kadın, pandemi yüzünden 4 aydır ilk defa dışarı çıktığını ifade ederek, “Ailemde herkes evde, sadece babam çalışıyor; memur. Tek maaşla geçinmeye çalışıyoruz. Her şeye zam geldi, geçinmek biraz daha zorlaştı. Markete gittiğimizde ilk önce ürünün fiyatına bakıyoruz. Isınırken bile fazla gelir mi diye düşünüyoruz” diyor. KPSS’ye çalıştığını ve çok sayıda üniversite mezununun atama beklediğini söyleyerek, “Öğretmen açığı var ama pandemi gerekçesiyle atama yapılmıyor. 60 bin atama bekliyor arkadaşlarımız. Bir an önce atamaların yapılmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.

HİÇ MİTİNGE KATILMADIM AMA…

Sosyal devlet anlayışı gereği devletin herkese yardım yapması gerektiğini söyleyen genç kadın, “Düzenli olarak vergi veriyoruz, devlet de böylesi dönemlerde karşılığını vermeli” şeklinde konuşuyor. Tüm kaynakların işverenlere kullandırılmasını doğru bulmadığı ifade eden genç kadın, “Ben halkın daha çok haklarını öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Haklarımızı talep etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Eğitimle olacaktır ama sendikalar ve meslek örgütlerine görev düşüyor. Belki ortak bir mitingle olabilir, daha önce hiç katılmadım ama doğru yolları kullanarak bir araya gelip taleplerimizi dile getirebiliriz. Birlik beraberlik önemli” diyerek sendikalara çağrı yapıyor.