Yeniden yapılan yargılamada ders gibi karar: İstismar sanığı babaya 50 yıl hapis
Kızını istismara maruz bıraktığı için 50 yıl hapis cezası alan ancak istinaf kararıyla tahliye olan sanık, yeniden yapılan yargılamada 50 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı.
İLGİLİ HABERLER
İlkokul öğrencisini istismar etti, verilen 10 yıl hapis cezası 4 yıl 2 aya düşürüldü
Çocuğa cinsel istismarda bulunan sanığa 33 yıl hapis cezası verildi
İskenderun Kadın Platformu: Etüt merkezindeki istismar failin ikinci vakası
Meltem AKYOL
İstanbul
Yıllar süren hukuk mücadelesi sonucu kızına yönelik istismar suçundan 50 yıl hapis cezası alan ancak sadece 4 ay cezaevinde kalıp istinaf kararıyla tahliye olan sanığın yeniden yargılandığı davada ders gibi karar çıktı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi bir kez daha sanığın “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 50 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi. İstismar sanığı baba tutuklandı. Anneyle birlikte hukuk mücadelesi veren Avukat Tülay Bekar, zaten olması gereken karara yaklaşık 10 yıl sonra erişebildiklerinin altını çizdi, “Adalete ulaşmak keşke bu kadar zor olmasaydı” dedi.
HUKUK SAVAŞINA DÖNEN DAVADA SEVİNDİREN KARAR
Ankara’da baba C.Ö.K. kızını istismar etti. Babanın kızını istismarı, annenin verdiği uzun hukuk mücadelesiyle dava konusu haline gelebildi. 3 yılı aşkın süre devam eden yargılama boyunca hiç tutuklanmayan baba, ancak 50 yıl hüküm verildikten sonra tutuklanabildi. Normalde 1 yıldan az sürede karar veremeyen istinaf mahkemesi 2 ay gibi rekor bir hızla dosyayı görüşüp babaya verilen cezayı bozarak serbest bırakılmasına yol açtı.
İstinaf mahkemesinin kararıyla başa dönülen dava, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başladı.
MAHKEME: CİNSEL İSTİSMAR SUÇU SABİT
Pazartesi günü dördüncü duruşması görülen davada karar çıktı. Duruşmada söz alan istismar sanığı baba, “Ben eğer çocuklarıyla ilgilenen bir baba olmasaydım başıma bunlar gelmezdi” iddiasında bulundu. Sanık çocuklarını alana kadar durmayacağını ifade etti.
Son savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 50 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Daha sonra TCK’de süreli hapis cezası 30 yılın üstünde olamayacağı için sanığa verilen ceza 30 yıl olarak belirlendi. Sanık, verilen cezanın miktarı göz önünde bulunarak tutuklandı.
AVUKAT BEKAR: ZATEN OLMASI GEREKENE YAKLAŞIK 10 YILDA ULAŞABİLDİK
Dava boyunca anne ile birlikte hukuk savaşı veren Avukat Tülay Bekar, Evrensel'e konuştu. Sanık ve avukatlarının başından itibaren her şeyi karıştırmak için çok uğraştıklarını söyleyen Bekar, “Bu aşamaya çok zor geldik. Örneğin en son mahkemeye ‘Duruşmaları kapalı yapıyorsunuz’ diye bir dilekçe verdiler. Oysa duruşmalar hiç kapalı yapılmadı. Daha önceki avukat Deniz Feneri ile bağlantılıydı, o savcı oldu. Dosyaya yeni gelen meslektaşımız da çok etik davranmadı açıkçası. Devam eden dosyalarda kanun yararına bozma talep ettiler ki bunun olmayacağını bilmeyen bir hukuk insanı olamaz. Bu bile süreci uzatmak için hareket ettiklerini gösteriyor” dedi.
10 yıla yakın süredir hukuk mücadelesi verdikleri söyleyen Avukat Bekar, kararın istinaf ve Yargıtay’dan da onaylanması gerektiğinin altını çizdi. Bekar, “Başka bir oyun ile, müdahale ile karşılaşmayacağımızı umuyorum. Bir hukuk kadını olarak, 31 senelik bir avukat olarak, öyle kararla gördüm ki bu davada. Aslında olması gereken buydu. Başından böyle olmalıydı, karar hiç bozulmamalı, anne, çocuk bunları hiç yaşamamalıydı. Zaten gereken bir sonucu ulaştığımız için keşke bu kadar sevinmeseydik, adalete ulaşmak keşke bu kadar zor olmasaydı. Yine de bu karar umut oldu" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Anne A., gördüğü şiddet nedeniyle C.Ö.K.’den 2014’te boşandı, iki çocuğun velayetini aldı, babaya çocukları görme hakkı verildi. 2014 yılında çocuklar babalarının yanından döndüğünde annenin dikkatiyle o zaman 5,5 yaşında olan kızının istismara uğradığı, babanın “Anneni öldürürüm” dediği için de çocuğun yaşananları anlatmakta zorluk çektiği ortaya çıktı.
Annenin 7 Ağustos 2014 tarihinde yaptığı şikâyet ile hukuk mücadelesi başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmada çocuk ilk ifadesinde yaşadıklarını anlatamayınca savcılık yetkisizlik kararı verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet “Yeterli şüphe oluşturacak delil olmadığı” gerekçesiyle dikkate alınmadı. Anne itiraz etti, İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği itirazı reddetti.
Anne Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin hazırladığı, çocuğun istismara uğradığını ortaya koyan raporla yeniden başvuru yaptı ancak “Daha önce de başvuru yapmışsınız, kovuşturmaya yer yok” kararı verilerek dosya yeniden kapatıldı. Anne yine itiraz etti, itiraz yine reddedildi. Anne bu kez de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı bir rehabilitasyon merkezi ve Yenimahalle Devlet Hastanesi Çocuk İzlem Merkezinden çocuğun cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli şüphe olduğuna ilişkin raporlarla başvuru yaptı. O da reddedildi.
Çocuğun istismarını ortaya koyan farklı raporlarla tam 3 kez başvuru yapan, Yargıtay’a, Anayasa Mahkemesine giden anne sonuç alamadı. Kanun yararına bozma yoluna gidilince 2 yıllık adalet mücadelesinin sonucunda 2016 yılında kamu davası açılabildi.
Dava sürecinde çocuk defalarca ifade vermek zorunda kaldı, mahkeme 3 yılın sonunda 10 Temmuz 2019’da babaya 60 yıl 9 ay hapis cezası verdi, ceza 50 yıl 7 ay 15 güne indirildi. Baba tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Karardan kısa bir süre sonra babanın yaptığı başvuruyla istinaf mahkemesi cezayı, üstelik bir üst mahkemeye başvurma yolunu da kapatarak bozdu. Karar sonucunda 50 yıla mahkum edilen ve sadece 4 ay tutuklu kalan istismar sanığı 22 Kasım’da tahliye edildi, yargılama sürecinde başa dönüldü.
Evrensel'i Takip Et