Esnaf hükümetten umudunu kaybetti
Hükümetin yüzüstü bıraktığı esnaf krediyi de, birikimini de tüketti. Esnaf, “Bizi açlığa ölüme terk etmeye çalışan bu hastalık falan değil, bu yönetimdir” diyor.
Serdar, Serhan, Ali Çanga (Soldan sağa) Fotoğraflar: Evrensel
Murat DOĞU
Hasret KANAT
İstanbul
Pandemi tedbirleri kapsamında hükümet tarafından kapatılan ve gelirsiz bırakılan esnafın ekonomik sıkıntısı büyüyor. İstanbul Eyüp’te uzun yıllardır kahvecilik yapmış esnaf borcu borçla çevirirken, umudunu da tüketmiş durumda. Esnaf, “Devlet bir defalık kredi ile bizleri borçlandırarak bu sorunu çözdüğünü sanıyor” dedi. Hükümete büyük tepki gösteren esnaf, pandemide yaşadıkları sürece ve bu süreçten nasıl çıkılacağına dair sorularımızı sorduk.
Akşemsettin Mahallesi’nde 2001’den beri aynı kahvehaneyi kardeşiyle beraber işleten Serdar isimli yurttaş kahvehaneler arasındaki rekabete dikkat çekti: ‘Oyun yasağını’ delmeyen kahvehaneler. Serdar şöyle konuştu: “Pandemi döneminde elimizdeki birikimimizle geçinebildik ve sonrasında çay satışı serbest bırakıldığında mutfağımızı döndürecek kadar biz de iş yapabildik. fakat zamanla kahveciler arasındaki haksız rekabet giderek arttı. Oyun oynatamadığımız için haliyle millet de oyun oynatılan mekanlara gitti. Biz de oyun oynatmaya zorunlu olarak başladık. Sonrasında riske girmek istemedik ve elde bulunan birikimle sektör değiştirmek zorunda kaldık. Uğraş olduğumuz diğer bir iş olan yemcilik yapmaya başladık.”
Bu süreçte kredi çekmediğini kaydeden Serdar, “Geçenlerde ekonomik anlamda da güçlü bir kahveci arkadaşla sohbet ederken bu kredilere dair nasıl bir sistemin döndüğünden bahsetti. Bankalar, devlet desteklerini, bunun gibi ekonomisi güçlü kahvehaneye veriyor ve o adamın o paraya ihtiyacı olmadığı için direkt olarak bankaya faize koyabiliyor. Yani o krediyi alıp çalışarak altından kalkabileceğiniz bir durum yok. Krediyi alan diğer esnaf arkadaşların da durumu ortada” dedi.
“BELEDİYENİN 1000 LİRASI KİME YETER?”
Pandemi döneminde yalnızca Eyüp Belediyesinin 1000 liralık desteğini alabildiğini kaydeden Serdar, “Ama bu desteği nasıl aldığınız da önemli. Onlara yakın insanların ilk haberi oluyor bu durumlarda biz de onlara yakın diyebileceğimiz bir arkadaşın bize iletmesiyle öğrendik. O olmasa kahvehanelere dağıtılan paradan haberimiz olmayacak. Bir de devletin dağıttığı 1000 lira var. Keşke bu parayı hiç vermeselerdi, en azından verdik diyemezlerdi” ifadelerini kullandı.
Serdar yalnızca küçük esnafa ‘kısıtlama’ uygulanmasına da tepki gösterdi: “AVM’lerden tatil yerlerine, Ayasofya’dan mitinglere kadar her yer normal seyrindeyken tüm suçlular kahvehaneciler mi? Ben pandemi döneminin iktidarı ayakta tutan bir durum olduğunu düşünüyorum. Bugün pandemi olmasa ülkede ekonomimiz çok mu iyi? AKP’nin ekonomiyi batırdığı bir noktada pandemi bunun üstüne denk geldi.”
11 AYDA SADECE ÇAYIN YANINDAKİ ŞEKERİN MALİYETİ ÇIKTI
Süleyman Kurban, 65 yaşın üstünde bir kahvehaneci. Ekonomik sıkıntıdan nedeniyle 15 bin TL kredi çekmiş. Kredi kartı borcu da 5 bin TL. “Borçları sürekli başkalarından borç yaparak kapatmaya çalışıyorum” diyen Kurban şöyle konuştu: “Dükkanın kirasını kredilerle ödedim. Az değil 11 aydır kapalıyız. Yazın açılan 4 ay vardı ama her şeye yasak vardı. 4 ayda açık olan kahvede okey, tavla oynanmayınca insanlar sadece çay içmeye gelmiyordu. Kahveler açık olacaksa oyun oynatmak zorundasın. Oynatmayınca da kahvenin sadece şekerin çayın masrafı çıktı. Ama dükkanın kirasını sağdan soldan borç alarak ödemeye çalıştık. 4 ay açık olan kahvenin kirası çıkmadı. Keşke hiç açmasaydı. Şimdi 5 aydır yine kapandık. Ev sahibi arıyor ‘Kiramı öde’ diyor. Ödeyemeyeceksen çık diyor. Bizde bir umuttur her şey düzelecek diye kapatmak istemiyoruz. Kahvelerde mal sahibi olsan belki daha az zarar görürsün ama benim emekli maaşım var. Bir kısmı kredi borcuna bir kısmı da kiraya gidiyor. Hem evim kira hem dükkan kira. Tek ekmek kapımız burası ama burası da döndürmüyor kendini. Devlet gereken desteği sunmuyor. 3 bin TL dükkan 1000 TL ev kirasını hesaplayınca pandemi boyunca 40 bin TL sadece kira ödemişim. Bu insanlar bununla nasıl baş ediyor diye sormuyorlar.”
ESNAFIN UMUDU YOK
Kira gelir yardımı için beklediğini ancak bir ses çıkmadığını kaydeden Kurban, “Esnaf sanatkarlar odasına kayıtlıyız, çabalıyoruz diyorlar ama bir şey olduğu yok. Esnaf sanatkarlardan kredi alacaktım ama iki kredim var diye vermediler. Devlet 750 kira yardımı veriyor 750 TL ye hangi esnaf kira ödüyor? Bodrum katını bile o fiyata kiraya vermiyorlar. Bunu almak için müracaat ettik ama her şey çok belirsiz. Aşı geldi ama bizim için bir karşılığı yok. Umudumuz bitti artık” dedi.
“BİZİ AÇLIĞA ÖLÜME TERK ETMEYE ÇALIŞAN BU HASTALIK FALAN DEĞİL, BU YÖNETİMDİR”
Hasan isimli esnaf da ‘Ne yapacağını şaşıran’ milyonlarca esnaftan biri. “Devlet bir defalık kredi ile bizleri borçlandırarak bu sorunu çözdüğünü sanıyor” dedi ve şöyle devam etti: “10 aydır ne uyku uyuyabiliyoruz ne de rahat nefes alabiliyoruz. Sürekli borç ile hayatta kalmaya çalışıyoruz. Kahveyi açmayı düşündüm ama yiyeceğim ceza da üstüne katlanır diye korktum. İktidar ne esnafı ne halkı düşünmüyor. Muhalefet de halkı düşünmüyor. Sadece Erdoğan’a muhalefet. Bizim sorunlarımızı çözmek için ne yapıyor ki? Ne iktidar ne de muhalefet partilerin bizi düşündüğü yok.”
TOPARLANMADA İYİMSER TAHMİN 2 YIL
Ali Çanga isimli esnaf 20 yıldır Karadolap Mahallesi’nde kahvehane işletiyor. Ev kirasını da dükkan kirasını da ödeyemeyen Çanga, “Birikmişimiz de yoktu borca girmiş durumdayız. Verilen kredi bana çıkmadı. Her yer açılsa ve normale dönse 2 seneye ancak kendimizi toparlarız gibi bir durum var. Eyüp Belediyesinin vermiş olduğu 1000 lirayı aldık. Ama yaramıza derman olacak bir şey değil. Belediyede çalışan bir tanıdığımız bizi yönlendirdi. Genel bir açıklama yapılmadı. Bir diğer durum da kahvehane olduğunu bildiği yerlerin elektriğini suyunu kesiyorlar. Açıp işletmesin diye” dedi.
Yurt dışında esnafa devlet desteği verildiğini anımsatan Çanga, “Bizi ne esnaf ve sanatkarlar odası, ne devlet, ne belediye, hiçbiri desteklemiyor. Herkesin psikolojisi bozulmuş durumda” dedi.
Serhan isimli kahveci ise şöyle konuştu: “Ben de kredi çekenlerdenim. Devletin lafına inandım, 1 Haziran itibariyle kahvehaneler açılacak lafına inanıp borçlandım ve tadilata başladım. 40-45 bin lira borcum var şu an. Dün beni arayıp tehdit ediyor banka. Borç ertelemeden de faydalanamadık. İlk taksiti yemeyip içmeyip ödeyebildim. 6 ay daha erteletebilirsin diyor ama o şekilde de 5 lira ödeyemezken bir taksiti 6 bin lira oluyor. Bunu nasıl ödeyeceğim? Geçen verilen 1000 liralık destek parasını çektim eve gidene kadar marketeydi, faturayaydı ödeme derken cebimde 150 TL para kalmış. Çay satışı için kahvehaneler açıldığında günde bir gelenin içtiği çay 2 veya 3. bir kahvehanenin kapısının anahtarını çevirmek 100 lira. Bir ara masalarda tek kullanımlık masa örtüsü zorunluluğu getirdiler. Bir tanesi 1 lira ben akşama kadar her oturana örtü sersem, çay cepten, şeker cepten, su cepten vermiş olurum. Belediyeden bir gıda kolisi geldi. Onu da evime sokmadım. En azından bizim evde babamın emekli maaşı var da eve iki lokma bir şey giriyor. Devlet işyerimizi kapatıyorsa desteğini de esirgememesi gerekiyor. Devletin 25 bin liralık kredisini alabilmek için 2 bin lira masraf yaptım ben.”