02 Şubat 2021 11:08

Gözaltına alınan Boğaziçi öğrencileri: İşkence gördük, darbedildik, tehdit edildik

Gözaltına alınan ve ifadeleri sonrasında serbest bırakılan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, polisin kendilerine uyugladığı şiddeti, işkenceyi ve tacizi anlattı, tehdit edildiklerini vurguladı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Boğaziçi Üniversitesi eyleminde gözaltına alınıp serbest bırakılan öğrenciler polisler tarafından uğradıkları şiddeti anlattı. Öğrenciler, “Gözaltında taciz edildik, ters kelepçelendik. Hakaret ve tehditlere maruz kaldık. Bize ‘biz devletiz, size neler yapacağımızı bilmiyorsunuz, bizim yüzümüzü unutmayın, sizi bitireceğiz’ dediler" ifadeleriyle yaşadıklarını anlattı.

GÖZALTINDA TACİZ!

Dün Boğaziçi Üniversitesi önünde toplanma çağrısı yapan ve gözaltına alınan 159 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinden 98'i serbest bırakıldı. Serbest bırakılan öğrenciler yaşadıklarını Evrensel’e anlattı.

İstanbul Üniversitesi öğrencisi K.Ç, gözaltında tacize uğradığını belirtti. 2 polisin kendisini gözaltı aracının yanına sürüklediğini anlatan K.Ç, “Bu sırada arkamda 4 çevik kuvvet polisi bulunuyordu. Çember altında bulunduğum sırada kalçam iki kere sıkıldı. Fark ettiğim anda arkamı döndüğümde yalnızca 4 çevik kuvvet polisi olduğunu gördüm, onlara tepki göstererek uzaklaşmalarını söyledim” dedi.

Tacizin bu şekilde tekrarlandığını belirten K.Ç, “Gözaltı aracına sokulmak üzere sağ kolum çevrilerek ve sürüklenerek araca yüz üstü yapıştırıldım. Bu sırada sağ kolumda olan polis iki bacağımı açarak tek bacağı ile özel bölgeme bastırarak ters kelepçe yapmaya çalıştı. Yanımdaki kadın arkadaşım tepki göstererek bacağını oradan çekmesini söyledi. Ters kelepçe yapılıp gözaltı aracına sokuldum” diye anlattı.

GÖZALTINDA "BİZ DEVLETİZ, SİZE NELER YAPACAĞIMIZI BİLİYOR MUSUNUZ?" TEHDİDİ

Mimar Sinan Üniversitesi öğrencisi Şeyma Çopur, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışmak için desteğe gittiklerini, Etiler durağında arkadaşlarını beklerken polisler tarafından gözaltına alındıklarını belirtti.

Çopur, “Durakta beklerken polislerin zorba tavrıyla karşılaştık. Herhangi bir anons olmadı, polis amiri koşarak geldi ve bir arkadaşımızı itti, ‘aşağı bakın’ dedi. Direk gözaltına alındık. Bir eylem yokken, biz dağılıyorken polisler önümüzü keserek gözaltına aldılar. Zaten gözaltı kararıyla gelmişlerdi” dedi.

Gözaltına alındıktan sonra da polis şiddetinin sürdüğünü belirten Çopur, “Zaten hepimiz ters kelepçe ile gözaltına alındık. Fiziki ve sözlü olarak taciz edildik. Bir sürü küfür edildi. ‘Biz devletiz, burada size neler yapacağımızı biliyor musunuz?​’ gibi sözler söylediler. Fiziki olarak erkek arkadaşlarımızın yumurtalıkları sıkıldı. Ters kelepçe gözaltı sürecinde devam etti. Bir arkadaşımızın bileği çok fazla morarmasına rağmen gevşetilmedi. Polis bir arkadaşımızın çenesini yerinden çıkardı. Araç içinde de darbedildik. Benim vücudumun çeşitli yerlerinde ezilme ve morluklar var” diyerek yaşadıklarını anlattı.

"YUMRUK ATIP YERDE SÜRÜKLEDİLER"

Boğaziçi Üniversitesinde hedef gösterilen öğrencilerle dayanışmak amacıyla okula geldiklerini anlatan Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencisi Batuhan Çotur, “Polisler gözaltına alırken sözlü taciz etti ve fiziksel şiddet kullandı. Yumruk atıp yerde sürüklediler. Ters kelepçe işkencesi uygulayarak araca bindirdiler. Gözaltı aracında hem sözlü taciz hem fiziksel işkence uygulanmaya devam edildi. Biz farklı üniversitelerden kayyum rektöre karşı dayanışmaya gittik. Boğaziçi'ne atanan kayyum rektör ilk değil, son da olmayacak. Devlet bizi yıldırmaya çalışıyor ama asla başaramayacak. Biz üniversite öğrencileri dayanışmayı büyüteceğiz” dedi.

"COPLA KAFAMA VURDULAR"

Mimar Sinan Üniversitesi öğrencisi Rıdvan Gezegen ise şunları anlattı: Polisler beni ve yanımdaki arkadaşları gözaltına almaya çalışırken ilk önce ters kelepçe yapmaya çalıştı. Daha sonra ters kelepçe yapamayan polisler maskelerimizi almaya çalışıp iterek ve sürükleyerek araca bindirmeye çalıştı. Birçok arkadaşımıza bu sırada tekme ve yumruk atıldı. Daha sonra araca kelepçesiz bindirildiğim için ve araç içinde ters kelepçeye direndiğimiz için yeniden dışarı sürüklendim ve ters kelepçe işkencesi bu sefer de dışarıda uygulandı. Bu sırada başka bir araca götürüldüm ve arkamdan bir polis gelip beni yumruklamaya başladı. Daha sonra ise başka bir arkadaşımı yanıma getirip üstüme attı. Bu sırada aracın arkasından cop alan polis ikimize de vurmaya başladı. Ben ters kelepçeli olduğum için kafamı koruyamadım ve en az iki defa kafama copla darbe aldım.

"GÖZALTI ARACININ KENDİSİ İŞKENCEYDİ"

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Elif Üçerli de gözaltına alınırken ters kelepçe yapıldığını anlattı. Üçerli, “Akşam saat 16.30 gibi gözaltına alındık, sabah 05.00’e kadar otobüste bekletildik. Ortamın kendisi zaten işkenceydi. Kaba dayak hep vardı, hâlâ omuzlarım ağrıyor. Benim tansiyonum çıktı, uzun süre inmedi. Telefonları tutanaksız almaya çalıştılar” dedi.

Başka bir öğrenci Mısra Sapan ise “Boğaziçi Güney Kampüsü önüne giderken Etiler’de gözaltına aldılar. Biz otobüsten indik, yürümeye çalıştığımızda çok sert bir biçimde saldırdılar. Hepimiz öğrenciydik, çok acımasızlardı. Kafa falan hiç gözetilmeden tekme attılar. Yere yatırıp ters kelepçe taktılar. Kelepçe takarken de darbettiler. Çenesi çıkan, kafa travması geçiren arkadaşlarımız oldu. Beni yerde sürükledikleri için bacaklarım morardı” dedi.

"BİZİM YÜZÜMÜZÜ UNUTMAYIN"

Ege üniversitesi öğrencisi Tanya Kara, polisin sert müdahalesi ile karşılaştıklarını söyleyerek, “İşkence ile gözaltına aldılar. Yolda yürürken gözaltına alındık. Bütün sokaklar tutulmuştu. Arkadaşlarımızı yerlerde sürüklediler, yere yatırıp ters kelepçe yaptılar. Dört-beş polis ayaklarıyla üzerimize bastı. Kafasına ciddi darbeler alan arkadaşlarımız var. Hakaret ettiler, ‘Bizim yüzümüzü unutmayın' diye tehdit ettiler. Kadın arkadaşlara özellikle sert davrandılar. Kadınların saçlarını çektiler, tekmeleyerek yerlerde gözaltına aldılar. Bebek'te gözaltına alınan bir arkadaşımızın vajinasına tekmeler atıldı” diye konuştu.

ÖĞRENCİYE "SİZİ BİTİRECEĞİZ" TEHDİDİ

Caner Delisu ise “Gözaltıların olduğu araca cop soktular ve copla bir arkadaşımızın kafasına da dahil olmak üzere vurdular. Sözlü olarak tehditler oldu, ‘sizi bitireceğiz’ diye tehdit ettiler. Ters kelepçeyi reddettiğimizde kafamızı arabaya vurdular. Hastane önünde yaptılar bunu. Ses çıkardığımızda içeri gelip sözlü hakaretlerde bulundular, 'Siz teröristsiniz' dediler. Doktor odasına girmeden bacağımı tekmelediler. Arkadaşlarımızın montlarını görseniz hepsi yırtık” diyerek gördükleri şiddeti anlattı.

İzmir'de gözaltına alınan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrenci Berke Avcı, ise şunları aktardı: "Gözaltına alınan ve tutuklanan Boğaziçili arkadaşlarımızın serbest bırakılması için ve LGBTİ+ların hedef gösterilmesine karşı İzmir Üniversite Dayanışması ve LGBTİ+lar olarak 1 Şubat Pazartesi günü 17.00'da Alsancak ÖSYM önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne Onur Yürüyüşü çağrısı yaptık. ÖSYM önüne bir kaç arkadaşım ile 16.45 civarında ulaştığımızda her yerin polis ile çevrili olduğunu ve ÖSYM önüne geçişlere izin verilmediğini gördük. Yanda durarak arkadaşlarımızı bekleyelim dedik. O sırada bağrışma sesleri duyunca eylem başlamadan 15 dakika önce arkadaşlarımızın ters kelepçe ile ve darbedilerek gözaltına alındığını gördük. O sırada polislerin koştuğunu ve slogan seslerinin geldiğini fark edince alana başka arkadaşlarımızın geldiğini fark ettik ve yanlarına gittik. O arkadaşlarımızın da darbedildiğini ve yere yatırılanların ters kelepçe ile gözaltına alındığını fark edince bende arkadaşlarımı çekmeye ve gözaltından kurtarmaya çalıştım. Daha sonra üzerime 7-8 polis geldi ve çekiştirmeye başladılar, beni yere düşüremeyince bir polis telsiz ile kafama vurdu ve telsiz parçalandı. Daha sonra polis sayısı artınca beni yüz üstü yere yatırdılar. Ellerimi belime çekip ters kelepçe yapmaya çalıştıkları sırada direndim. Ellerimi arkaya alamayınca 1 polis karnıma, 1 polis de kafama tekme atmaya başladı. Ben kalkmaya çalışırken biraz yerden yükseldiğim zaman polisin biri ayağı ile kafamın üstüne çıkarak tüm ağırlığını kafama verdi ve bir süre tek ayak üstünde kafamda kaldı. Tekrar yere indirdikleri zaman başka bir polis topuğu ile elime bastırdı. Daha sonra elimi belime götüremedikleri ve ters kelepçe yapamadıkları için bir polisin elimi kırmaya çalıştığını fark edince direnmeyi bıraktım ve elimi belime götürmelerine izin verdim. Üzerimde mont ve çanta olduğu için polis elimi belime götürse de plastik kelepçeyi takamadı. Ve bu yüzden kolumu iyice zorladılar. Canımın acıdığını söylediğim zaman tekrar küfür ettiler. Daha sonra ters kelepçeyi taktılar ve beni yerden kaldırıp boynum belim ile aynı hizadayken beni gözaltı aracına götürmeye başladılar. Gözaltı aracına götürdükleri sırada çevik kuvvetlerin kalkanlarıyla kafama vurdular. Gittiğimiz araç dolu olduğu için başka bir gözaltı aracına götürüldüm. Araca bindiğim zaman bütün arkadaşlarım ters kelepçeliydi ve içeride bir çok arkadaşım saçlarından çekilerek, üzerine oturularak, tekme atılarak darbediliyordu. Tepki verenler olduğu zaman bu sefer araçtaki bütün polisler o kişinin üzerine çullanıyordu. Gözaltı aracında da küfürler ve tehditler savurdular. Kelepçeleri çok sıkı olan arkadaşlar kelepçelerinin fazla sıkı olduğunu ve canlarının yandığını söylediği zaman bir şey olmaz dediler ve dalga geçtiler. 40-45 dakika gözaltı aracında Alsancak'ta bekletildik. Gözaltı aracının kapıları kapalıydı, içerinin çok havasız olduğunu ve nefes alamadığımızı söylediğimiz zaman bir şey olmaz dediler. Araçta çantalarımızı karıştırdılar. Ara ara farklı kişilerin yanına oturup laf atarak saçlarını çekerek aracı provoke ettiler. Gözaltı nedenimiz ve nereye götürüldüğümüz hakkında hiç bilgi verilmedi. Hastane önündeyken araçta çok uzun süre bekletildik. Oraya geldiğimizde de çok uzun süre bekletildik. İlk alındığım andan itibaren kafama darbe aldığımı ve başımın döndüğünü söylememe rağmen hiç bir şey yapılmadı. Daha sonrasında benim şahit olduğum bir sıkıntı olmadı.

Avukat Abdullah Bişaroğlu, "Öğrencilerden K.Ç gözaltında cinsel saldırıya maruz kalmıştır. İnsanlık onuruna aykırı olan bu muamelelere karşı herkesi öğrencilerle dayanışmaya çağırıyoruz." dedi.

ÖNCEKİ HABER

Esnaf hükümetten umudunu kaybetti

SONRAKİ HABER

Genç işçiler: Bizler yaş dışı olgunluklar edindik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa