02 Şubat 2021 11:44

Eğitim emekçileri yüz yüze eğitim için aşı talebini yineledi

Yüz yüze eğitime başlanacağının açıklanmasının ardından alınan tedbirler ve korona aşısının uygulanması hakkında İzmir’deki eğitim emekçileri Evrensel'e konuştu.

Fotoğraf: Gamze Şimşek/DHA

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Kovid-19 pandemi sürecinde yüz yüze eğitimin başlayacağı yönünde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yapılan açıklamalar, bulaşın hız kazanmasıyla birlikte devamlı ileri bir tarihe ertelendi.

Okulların 15 şubat veya 15 mart tarihinde mi açılacağı, hangi önlemlerin alınacağı, eğitim emekçilerinin ne zaman aşılanacakları belirsizliğini korurken Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama geldi. Erdoğan, yaptığı açıklamada 2020-2021 eğitim öğretim yılı 2. yarıyıl dönemi için, köy okullarının 15 şubatta açılacağını, 8. ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel eğitim okullarının 1 martta açılması için hazırlık yapılacağını açıkladı.

Yüz yüze eğitime başlanacağının açıklanmasının ardından alınan tedbirler ve korona aşısının uygulanması hakkında İzmir’deki eğitim emekçileriyle konuştuk.

“OKULLARIN YAKIN TARİHTE AÇILMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, okulların nasıl ve hangi koşullarda açılıp açılamayacağının hala tartışma konusu olduğunu söyleyerek, “Eğitim emekçileri aşı sıralamasında 2. kademenin 7. sırasında bulunuyorlar. İki doz arasında 28 günlük süre ve ikinci dozdan sonra en az iki haftaya ihtiyaç olduğu bilim insanları tarafından ifade edilmektedir. Bu koşullarda ve vaka sayıları ise 7 bin bandında bulunduğu bir noktada okulların yakın bir tarihte açılması mümkün gözükmemektedir” dedi.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ AŞIDA ÖNCELİKLİ SIRAYA ALINMALI”

Okulların kısa sürede açılması için aşı programında eğitim emekçilerinin öncelikli sıraya alınması ve hızlıca aşılanmaların tamamlanması gerektiğini söyleyen Vardal, “Aşılanma okulları açmak için yeterli olmaz. Okulların açılabilmesi için aynı zamanda eğitime yeterli bütçe ayrılmalı ve ek öğretmen ataması yapılmalıdır. Vaka sayıları bilim insanlarının belirttiği orana çekilerek, gerekli önlemler alındıktan sonra okullar açılmalıdır” diye konuştu.

“EĞİTİM İŞ KOLUNDA ÇALIŞANLAR BİR AN ÖNCE AŞILANMALI”

İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Eğitim İşyeri Temsilcisi Gökçen Balcı, eğitimde fırsat eşitliği kapsamında düşündüğünde uzaktan öğretime katılım noktasında yaşanılan sıkıntıların göz ardı edilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Balcı, “Bir an önce sınıf ortamında eğitim-öğretime başlanmalıdır. Okullarımızda yüz yüze eğitim-öğretime başlayabilmek için, sınıf ortamının fiziki mesafe kurallarına uygun bir şekilde düzenlenmesi, maske ve dezenfektanın okullarda yeteri kadar bulunması, eğitim iş kolundaki emekçilerin bir an önce yaygın bir şekilde aşılanması gerekmektedir” dedi.

“HER OKULA İHTİYAÇ DUYDUĞU SAYIDA PERSONEL ATAMASI YAPILSIN”

Eğitim Sen 1 No’lu Şube İşyeri Temsilcisi Çiğdem Keleş de “Eğitim kurumlarının güvenli ve sağlıklı koşullarda yeniden açılmasının, Milli Eğitim Bakanlığınca tweet atarak, maske takılmasını tavsiye ederek, alınacak önlemlerin sorumluluğunu bireylere yükleyerek mümkün olmadığı çok açıktır. Bunun tek yolu ise fiziki koşulların iyileştirilmesi, ücretsiz hijyen ürünleri ve materyallerine ulaşımın sağlanması, her okula ihtiyaç duyduğu sayıda personel atamasının gerçekleştirilmesidir. Yüz yüze eğitime ancak bu şartlarda başlanabilir” diye konuştu.

“EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİ”

Hayrettin Duran Anadolu Lisesi Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Kıvanç Naroğlu ise “Derslere katılamamanın tablet, bilgisayar, internet olmayışı, evde birden fazla bireyin aynı anda derse girmek zorunda olması, devamsızlık kaygısının olmaması, derslerin verimsiz olduğunun düşünülmesi gibi birçok nedeni var. Özellikle, teknolojik imkanların yoksunluğu, eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirmiştir. Gerekli sağlık ve sınıf mevcutları koşulları oluşturulup, öğretmen, öğrenci ve personelin aşılanmasından sonra yüz yüze eğitime başlanılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“AŞILAMA OLMADAN OKULLARIN AÇILMASI BÜYÜK BİR RİSK”

Çiğli Atatürk Organize Sanayi Mesleki Eğitim Merkezi Eğitim İşyeri Temsilcisi Sercan Mercan da “Salgının yayılmasını engellemek için sadece okulların kapalı olması yeterli değil. Burada da asıl olan sadece okulları açmak değil, gerekli güvenlik önlemleri alınarak okulların açılmasıdır. Aşı ile önemli bir fark yaratarak okulların açılabileceğine inanıyorum. Ancak şimdiye kadar gelen aşı miktarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Aşılama planında öğretmenlerin aşılanmasının ikinci grubun sonlarında olacağını açıklamışlardı. Yani aşının, okulların ikinci dönemine yetişemeyeceği anlamına geliyor diye düşünüyorum. Bence aşılama olmadan okulların açılması büyük bir risk. Ayrıca aşılama sadece öğretmen değil öğrenci ve diğer çalışanlarla birlikte düşünülmelidir” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Sendikalar ihraç ve sürgünlere karşı Ankara'ya yürüyüş başlattı

SONRAKİ HABER

Aile hekimleri, 12 ay şartsız ödeme taleplerini yineledi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa