Görevinden alınan TTB 2'nci Başkanı Ökten: Siyaset bilimin önüne geçmiş durumda
Adana Şehir Hastanesindeki görevinden alınan TTB 2’nci Başkanı Ökten, görevinden alınmasında bilimsel kriter uygulanmadığını belirterek "Siyaset, bilimin ve her şeyin önüne geçmiş durumda" dedi.
Fotoğraf: MA
Volkan PEKAL
Adana
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniğinde yürüttüğü Eğitim Sorumluluğu görevinden alınan TTB 2'nci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, görevin kendisinden alınması konusunda objektif bir kriter uygulanmadığını belirterek “Bilimsel kriter aranıyorsa çalışmalarımıza baksınlar. Ama siyaset, bilimin ve her şeyin önüne geçmiş durumda. Aslında sıkıntı burada” dedi.
Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, 23 yıldır, Numune Hastanesi bünyesindeyken sonradan Adana Şehir Hastanesine dahil edilen Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniğinde görevine devam ediyor. Son 10 yıldır klinikte eğitim görevlisi olan Ökten, görevden alınana kadar 2013’ten beri de eğitim sorumluluğu görevini üstlendi. TTB ikinci Başkanı da olan Ökten, ayrıca Türkiye Nöroşirürji Derneği sekreterliği görevini yürütüyor. Mesleğinde ve eğitim sorumluluğu görevinde başarılı bir hekimin neden uzmanlık eğitimi veren birimin eğitim sorumluluğundan alındığı sorusunu sorduğumuzda karşımıza siyaseti bilimsel gelişmenin önüne koyan politikalar, TTB’nin pandemi nedeni ile getirdiği eleştiriler ve adrese teslim atamalarla gündeme gelen SBÜ çıkıyor.
"SBÜ’YE KADRO ATAMALARI DA ADRESE TESLİM YAPILIYOR"
Ökten’in görev yaptığı hastane Sağlık Bilimleri Üniversitesine (SBÜ) bağlı. Ökten, SBÜ’nün YÖK kararı olmadan kendi çıkardığı yönerge ile hukuka aykırı olarak adrese teslim kadrolar açıkladığını ifade ederek, açıklanan kadroların bilimsel gelişmeyi amaçlayan, denetlenebilir ve objektif ölçütler olmaktan uzak ve bir kişiyi ve onların yaptıkları çalışmaları tarif eder nitelikte olmasını eleştirmişti. Gazetemize konuşan Ökten, SBÜ kurulduğundan beri kadro atamalarının bu şekilde yapıldığını belirterek “Bugüne kadar SBÜ’nün kadrosunda 2 bin 300’ün üzerinde akademik personelin aşağı yukarı hepsi bu şekilde atandı. Buradaki itirazımız meslektaşlarımıza değil, objektif kriterlere göre atamaların yapılmamasına idi” dedi.
"EĞİTİM KLİNİĞİ OLMAYAN HASTANEDEKİ DOKTORA BİLE KADRO VERMİŞLER"
Klinik olarak çok sayıda çalışmaları olmasına rağmen ne kendisine, ne de klinikten başka bir kişiye bu kadroların verilmediğini ifade eden Ökten, “Burada şöyle bir haksızlık var. Biz yıllardır eğitim veriyoruz. Asistanlarımız var. Uzman yetiştiriyoruz burada. Bize kadro verilmiyor ama eğitim kliniği olmayan bir yerden bir kişiye kadro verilebiliyor. Veya dışarıdan bir kişi eğitim kliniği olmayan bir yere akademik unvanla gelebiliyor. Bizim itirazlarımız buraya” dedi.
"BİLİMSEL KRİTER ARANIYORSA ÇALIŞMALARIMIZA BAKSINLAR"
Klinikte eğitim sorumlusunun her yıl Başhekimlik tarafından Dekanlığa bildirilen ismin onaylanması ile belirlendiğini dile getiren Ökten şunları söyledi; “Bu görevden alınmam bilimsel ve objektif bir kritere dayanmıyor. Bizim kliniğin Türkçe ve yabancı dillerde sadece geçen yıl yaptığı yayın sayısı 25’in üzerinde. Eğitim ve araştırma hastaneleri arasında en fazla hasta muayene eden, en fazla ameliyat yapan kliniğiz. Bir bilimsel kriter aranıyorsa bunlara bakmak lazım. Yoksa diğerleri sadece sisteme karşı vermiş olduğumuz ya da yaptığımız açıklamalar, sağlık sistemine ve pandemiye karşı verdiğimiz mücadelenin yansıması. Bilimsel kriter aranıyorsa çalışmalarımıza baksınlar. Ama siyaset bilimin ve her şeyin önüne geçmiş durumda. Aslında sıkıntı burada. Mevcut yapı olaya siyaseten bakıyor. Halbuki biz öyle bakmıyoruz. Mevcut kriterlerle bilimsel verilerle ve bilimsel gerçeklerle pandemide olduğu gibi olması gerekeni açıklıyoruz. Bu ülke de çağdaş bir yer olacaksa bunlar üzerinden yükselir. Bir ülke bilim ve özgür düşünce üzerinden yükselir. Yoksa yükselmesi mümkün değil”