03 Şubat 2021 00:00

Eğitimde cinsiyetçi politikalar: Ne kadın üniversitesi ne kız lisesi

İktidar kız liseleriyle gençleri kendi ideolojisine yedeklemeye çalışırken kız liselerinin varlığına dayanarak kadın üniversiteleri meselesinde daha rahat adımlar atabiliyor.

İllüstrasyon: Freepik

Paylaş

Sultan Selim Kız Meslek Lisesi’nden iki öğrenci

İstanbul

İktidar tarafından tartışmaya açılan kadın üniversiteleri, “2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”nın Resmi Gazete’de yayınlanması ile daha somut adımlara dönüştürüldü. Bu proje için örnek alınan ülkenin kadın-erkek eşitliği konusunda gerici olduğu bilinen Japonya olması dergimizde çokça tartışılmıştı. Biz bu yazıda, kız liseli öğrenciler olarak kendi lisemizde yaşadıklarımız doğrultusunda; “Neden kadın üniversiteleri? Bugün kadın üniversitelerinin tartışılıyor olmasının zemini kız liseleri olabilir mi? Kız liselerinin eğitim içeriği nasıl dolduruluyor?​” gibi soruların yanıtlarına yöneleceğiz.

İKTİDARA UYGUN TOPLUM MODELİNİN İNŞASI

İktidarın İstanbul Sözleşmesini kaldırma isteğine karşılık her kesimden kadınlar büyük dayanışma ağları kurarak sokaklara döküldü. Bu yoğun tepki sayesinde iktidar her seferinde geri adım atmak zorunda kaldı. Peki, her kesimden kadınları sokaklara döken güç neydi? Bu kadar çabuk örgütlenmenin sağladığı zemin neydi? Bu soruları sormak neden kadın üniversiteleri sorusunu yanıtlamaya yardımcı olabilir. Kız liselerinden mezun olan kadınlar, ortaokul ve lise hayatı boyunca ailesi tarafından sosyalleşmesi kısıtlanmış kadınlar; üniversiteye geçtiklerinde farklı etkinlikler, görüşler ve insanlar tanıyorlar. En önemlisi de üniversitelerde kurulan kadın topluluklarıyla tanışıyorlar. Haklarını öğrenip onları koruma ve gerekirse yeni haklar kazanma mücadelesinin öznesi haline gelebiliyorlar. Hal böyle olunca örgütlenmenin de önü açılıyor. Örneğin İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşın kadınlar üniversitelerde hatta liselerde bir araya gelerek tartışmalar yürüttü, bilinçlendirmek amaçlı bildiriler dağıttı, eylemler örgütledi. Üniversitelerdeki kadın toplulukları her ne kadar kısıtlamalarla karşılaşsa da örgütlü olmayan kadınlara bu faaliyetler sayesinde ulaştı. Fakat kadın üniversitesine gidecek olan bir kadın, üniversitedeki diğer kadın arkadaşları gibi muhafazakâr bir aileye sahip olacağı için kadın toplulukları, farklı etkinlikler ya da farklı görüşte insanlarla tanışma olasılıkları da azalacak. Örgütlenmenin önü kapatılacak ve iktidar İstanbul Sözleşmesinin sağladığı haklar gibi benzer hakları da pek fazla tepkiyle karşılaşmadan kadınların elinden alabilecek. Yani bu uygulamanın temelinde iktidarın çıkarlarına uyan toplum modelinin inşası var diyebiliriz.

KIZ LİSESİNDEN KADIN ÜNİVERSİTESİNE

Bugün kadın üniversiteleri gibi tartışılmaya açılmaması gerekilen bir konunun bu kadar rahat açılmasının zemini bizce liselerin kız ve erkek olarak ayrıştırılıyor olmasına dayanır. İktidarın, kız liselerindeki eğitim içeriğinin amacı bu liselerde okuyan kadınları kendi ideolojilerine örgütlemek ve yedeklemek. Bu eğitim içeriğine en açık örneği verecek olursak kendi okulumuzda yaşadığımız bir olaya değinmek isteriz. 9. sınıftayken belediyeden geldiğini belirten bir kadın her hafta bir dersimizi alarak bizlere ahlaklı davranmayı, nasıl oturacağımızı, nasıl güleceğimizi konu edinen bir etkinlik içeriğinin uygulanacağından bahsetti. Fakat bu etkinlik asıl müfredatta olan derslerimizi bölerek yapılıyordu. Tanıtımında bir dönem süreceği belirtilen bu etkinlik için şikayet gitmiş olacak ki iki hafta sürdü. İşin ilgi çekici yanı ise bu etkinliğin bazı “kız liselerine” verildiğini öğrenmiştik. Başka bir örnekte ise kadınlar günü ile ilgili bir performans ödevinde kadın cinsiyet işaretinin üstünde yumruk şeklinde bir resim kullanıldığı için ödevin alınmaması idi. Sadece bu örnekler bile sanırız kız liselerindeki eğitim içeriğinin nasıl doldurulduğunu özetlemeye yeterli. Kız liselerinin içeriğine yapılan bu adımlar bugün büyüyerek kadın üniversiteleri olarak güçleniyor. Bütün bu cinsiyetçiliklerden bıkmış olan arkadaşlarımız; artık ailelerinde gördükleri erkek egemenliğini savunan erkekleri görmek istemediklerini, bir erkekle iletişime geçerken ayıp bir şey yapıyormuş gibi hissetmeyip yanakları kızarmadan konuşmayı, kafalarında beliren erkek profilinin değişmesini istediklerini, korunmaya ihtiyaçları olmadıklarını belirtiyorlar. Okulumuzda okuyan öğrencilerin çoğunluğu ortaokulda aileleri tarafından İmam Hatip’e gönderildiklerini ve lisede yine aileleri tarafından kız lisesine gönderildiklerini söylüyorlar. Hal böyle olunca sosyalleşmek için tek imkan üniversite kalıyor. Fakat kadın üniversiteleri açılırsa bu aileye sahip kadınların hayatları boyunca tanıdıkları erkek sayısı kendi aileleri ve akrabalarındaki erkeklerle sınırlı kalacak.

EŞİTLİKÇİ TOPLUMUN TOHUMLARINI DİKELİM

Bütün bunlara karşın bizler; var olduğumuz alanlarda en küçük birimlerden en büyüğüne faaliyette kalarak sistemin bizi kendi çıkarlarına örgütlemesinin karşısında kendi çıkarlarımız etrafında örgütlenmeliyiz. Liselerden çıkan sesi üniversitelerle birleştirerek daha gür çıkmasını ve sesimizin yükselmesini sağlayabiliriz. Biz kız lisesi öğrencileri olarak canlı yayınlar kurmayı lisedeki arkadaşlarımızla kadın üniversitelerinin içeriğini tartışmayı şu an önümüze koyuyoruz. Sizlerden de isteğimiz kendi liselerinizde, üniversitelerinizde çalıştığınız yerlerde bu sese ortak olmanız. Bizler bir tohumu ekerken o tohumun ne kadar büyüyeceğini bilemeyiz. Fakat o tohumun büyüyüp toplum için, gelecek nesiller için yetişmesini umarız. Biz de şu an bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Biz bu tohumları dikiyoruz, fakat bu tohumları büyütmek için vereceğimiz çabalar birlikte olmalı. Her ne kadar önerdiğimiz önlemler küçük adımlar gibi gözükse de bizler bu sorunların daha fazla yaşanmasını ve büyümesini istemiyoruz. Bu sorunlar büyümeden içinde bulunduğumuz durumu bizler değiştirebiliriz. Çünkü bizler biliyoruz ki o tohumların büyümesini sağlayıp koca bir çınar yetiştirebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye siyaseti ve marjinal-normal denklemi

SONRAKİ HABER

Gericiliğin karşısında elimiz bağlı durmayacağız!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa