Türkiye'nin dört bir yanından Boğaziçi öğrencilerine destek geldi
Türkiye'nin dört bir yanında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek açıklamaları yapıldı, "Baş eğmiyoruz, aşağı bakmıyoruz" sesi yükseldi.
Eskişehir | Fotoğraf: Evrensel
Türkiye'nin dört bir yanında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek açıklamaları yapıldı. Açıklamaların ortak sözü "Aşağı bakmıyoruz" oldu.
Polis müdahalaleleri diğer kentlerdeki açıklamalara da sıçradı. Bursa, Çanakkale ve Samsun'da gözaltında alınanlar oldu.
Saat 21.00'i gösterdiğinde ise pek çok yerde ses çıkarma eylemleri yapıldı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek verenler pek çok yerde #9daCama çıkarak ses çıkarma eylemlerini sürdürdü. Diğer kentlere de yayılan polis müdahaleleri, gözaltılar protesto edildihttps://t.co/eX7OHQj3W2 pic.twitter.com/DBWxEr3zFS
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) February 4, 2021
ANTEP
Antep'te üniversite öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek açıklaması düzenledi. Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin mücadelesinin özgür ve özerk üniversite mücadelesi için anlamlı bir örnek oluşturdugu belirtilerek, "Boğaziçi öğrencilerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyecegini biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz" denildi.
"ÖZGÜR ÜNİVERSİTE MÜCADELESİNE ÖRNEK OLUŞTURUYOR"
Kurumlar adına açıklamayı okuyan Emine Bulut, üniversitelerin kapılarına kelepçe vurulan, akademisyenleri ihraç edilen, öğrencilerin gözaltına alınan yerlere dönüştüğünü belirterek, "Ülkenin birçok yerinde üniversitelerine sahip çıkmak için mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrenciler ve onlara destek olmak isteyen arkadaşları kolluk güçleri tarafından şiddete uğrayıp gözaltına alındı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin mücadelesi tüm ülkedeki özgür ve özerk üniversite mücadelesi için anlamlı bir örnek oluşturuyor. Boğaziçi direnişi salt Boğaziçi özelinde değil tek adam rejiminin anti demokratik uygulamalarına karşı gelişen ve memleket meselesine dönüşen bir muhteva taşımaktadır" dedi.
"BULU GÖREVİNDEN İSTİFA ETMELİDİR"
Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden öğrencilerin direnişinin sonuna kadar yanında olduklarını ifade eden Bulut, "Kayyum rektör Melih Bulu, öğrencilere yönelik linç kampanyasina katılarak, rektörlük makamında yakışmadığını bir kere daha göstermiştir. Melih Bulu o makamı derhal terk etmelidir. Gözaltına alınan öğrenci arkadaşlarımız hemen serbest bırakılmalı, ev hapsi uygulamalarına son verilmelidir. Boğaziçi öğrencilerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyecegini biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Emekten, demokrasiden, barıştan yana herkesi, gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. (Antep/EVRENSEL)
EDREMİT
Balıkesir Edremit Demokrasi Platformu yaptığı basın açıklaması ile direnen Boğaziçi üniversitesine sahip çıktı.
Altınoluk Cumhuriyet Meydanında yapılan açıklamayı platform adına Gülsüm Doğan okudu. Jandarmanın Cumhuriyet Meydanı’nı bariyerlerle kapattığı ve çok sayıda jandarmanın etrafta olduğu görüldü. Buna rağmen yaklaşık iki yüz kişi meydanda toplandı.
Yapılan açıklama şöyle: “AKP hükümeti halkı, ülke gençliğini, bilim insanlarını umursamamaktadır. Çünkü AKP’nin çıkarları bir avuç sermaye sınıfının çıkarlarıyla ortaktır. Bu yüzden hak arayan, itiraz eden yurttaşların karşısına devletin demir yumruğu çıkarılmakta, sokaklarda polis şiddeti tırmandırılmaktadır.
Amaç açıktır; özerk demokratik üniversite ile demokratik Türkiye taleplerini zor yoluyla bastırmaktır. Üniversite gençliğini kriminalize ederek halktan koparmak, siyasal iktidarın bir diğer planıdır. İçişleri bakanının kendini hem bakan hem savcı hem de yargıç yerine koyarak gözaltına alınan öğrencileri “örgüt üyesi” olarak ilan etmesi de bunun bir ifadesidir.
Sokaklarda polis şiddeti sona ermeli, polis kampüslerden çekilmelidir. Gözaltına alınan tüm öğrenciler serbest bırakılmalıdır. Şiddet uygulayan polisler hakkında soruşturma açılmalıdır.
Edremit Demokrasi Platformu olarak, demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Boğaziçi ile dayanışma için açıklama yapmak isterken gözaltına alınan herkesin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”
KAYSERİ
Kayseri Emek ve Demokrasi Güçleri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek olmak için Cumhuriyet meydanına eylem çağrısı yaptı. Açıklamaya kısa süre kala, Kayseri Emniyet Müdürlüğü tarafınca, İçişleri Bakanlığı tarafından açık hava etkinliklerinin yasaklandığı gerekçe gösterilerek açıklamaya izin verilmedi. Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından alınan karar doğrultusunda açıklama Eğitim Sen binası önünde gerçekleşti.
“ÜNİVERSİTELERİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Eğitim Sen Kayseri Şubesi önünde gerçekleşen basın açıklamasını, Emek ve Demokrasi Güçleri adına Sedat Ünsal yaptı. Kayyum rektör ataması karşısında Boğaziçili Öğrencilerin yanında olduklarını belirten Ünsal, “ Kendinden olmaya herkesi terörist ilan eden iktidar, kayyum rejimini üniversite üzerinde terör estirerek kurmak istemektedir. İktidarın bu saldırılarına karşı bütün bireylerin eşit ve demokratik bir biçimde katıldığı yükseköğrenim alanını savuna kadar savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Açıklamasına devam eden Ünsal, “ Üniversite özerkliğine, ifade özgürlüğüne, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin eşit biçimde sahip olduğu insan haklarına ve demokrasiye sonunda kadar sahip çıkacağız. Demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan ev hapsine çarptırılan tüm öğrencilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Üniversite bileşenlerinin iradesine rağmen o koltukta oturan Kayyum Melih Bulu’nun derhal istifa etmesini bekliyoruz” dedi.
Açıklama sırasında “Bilime kelepçe vurulamaz, kayyum rektör istemiyoruz, tek adama biat etmeyeceğiz” sloganları atıldı. Emniyet Müdürlüğü tarafınca, İçişleri Bakanlığı’nın açıklamayı yasaklayan tebligat belgesi ise Emek ve Demokrasi Güçlerine açıklama öncesi ve sonrası ulaştırılmadı. (Kayseri/EVRENSEL)
BODRUM
Bodrum Demokrasi Güçleri Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri için destek açıklamasında bulundu. Bodrum Belediye binası önünde yapmak istenen açıklamayı polis engelli. Kitle daha sonra CHP Bodrum ilçe binası önünde basın açılamasını gerçekleştirdi.
Kitle adına basın açıklamasını okuyan Volkan Çetin, “Bütün bir ülkeyi tek adam rejimiyle yönetenler Boğaziçi direnişini durdurmak için her tür baskı ve zorbalığı devreye soktular. Tüm baskı, şiddet ve sindirme yöntemlerine rağmen Boğaziçi direnişi güçlenerek büyüdü ve ülkenin dört bir yanında destek buldu” dedi.“Bizler de Bodrum’dan Boğaziçi’nde ve ülkenin dört bir yanında yükselen direnişe ses veriyor ve onun parçası olduğumuzu haykırıyoruz. Amasız, fakatsız, şartsız, koşulsuz Boğaziçili öğrencilerin yanındayız” diyen Çetin gözaltılara son verilmesini ve tutuklu öğrencileri derhal serbest bırakılmasını talep etti. (Muğla/EVRENSEL)
MAZLUMDER: TOPLANMA VE GÖSTERİ HAKKI TEMEL İNSANİ BİR HAKTIR
İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneğinin (MAZLUMDER) de bir açıklama yayımlayarak öğrencilere destek verdi. Açıklamada "Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar sırasında gözaltına alınan bazı öğrencilerin gözaltı işlemleri sırasında başörtülerinin çıkartılıp takmalarına izin verilmediği, ters kelepçe takılarak yerlerde sürüklendiği ve annelerine küfür edildiği şeklinde sosyal medyaya yansıyan iddialar vahim, bir o kadar da kabul edilemezdir. Başta kolluk kuvvetleri olmak üzere devleti temsil edenlerin kuşanacakları tek zırh hukuk zırhıdır. Kamu otoritesinin keyfi kullanımı yoluyla hukukun dışına çıkılması, fiili yapanlar açısından bir suç olduğu gibi temel insani hakların ihlaline sebebiyet verir. Geçmişte birçok örnekte görüldüğü gibi bu tür müdahalelerin olayları tahrik etmekten başka işe yaramadığını da ayrıca hatırlatmak isteriz.
Toplanma ve gösteri hakkı anayasal güvence altına alınmış temel insani bir haktır. Devletin görevi düşüncelerini dile getirmek isteyenlere mâni olmak değil, provokasyonları engelleyerek bu ifadelerin özgürce dile getirilmesinin koşullarını sağlamaktır. Polisin yaşanan olaylara karşı sergilediği hukuk tanımaz tavrın, sürecin daha da alevlenmesini tahrik edecek bir potansiyel taşıdığı ve istenmeyecek daha vahim riskler içerdiği yadsınamaz bir gerçektir.
MAZLUMDER olarak:
- Kolluk kuvvetlerini suç teşkil eden tahrik edici davranışlarına acilen son vermeye,
- Devletin ilgili kurumlarını ve olayın tüm taraflarını sorumluluk duygusu ile hareket ederek provokasyonların önüne geçmeye davet eder;
- Vandallığa evrilen gösterilerin meşruiyetini yitireceğini hatırlatırız" ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)
ÇANAKKALE EMEK GENÇLİĞİ: AKADEMİ BİAT ETMEZ
Çanakkale Emek Gençliği tarafından Boğaziçi Üniveristesi öğrencilerine destek açıklamasında; gözaltındaki öğrencilerin serbest bırakılması tüm atanmış rektörlerin istifa etmesi istendi.
Çanakkale Emek Gençliği tarafından yapılan açıklamada; 2 ocak 2021 de Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere 5 farklı üniversiteye rektör atandığını ve "Atanmış değil, seçilmiş rektör" talebi ile bir araya gelen öğrencilerin, akademideki antidemokratik tutumlara karşı ses çıkarttığı belirtilen açıklamada; “Haklı taleplerini yükselterek mücadelelerini büyüten öğrencilere gözdağı vermek amacıyla çağdışı müdahalelerde bulunuldu. 1 Şubat’ta 159 genç gözaltına alındı. Uygulanan şiddet yüzünden kiminin çenesi kırıldı, kimisi de beyin travması geçirdi.Bu olayları protesto etmek için, İstanbul Kadıköy başta olmak üzere, yurt genelinde basın açıklaması yapmak isteyen gençler ise adeta bir savaş alanına gözlerini açtılar. Polis gençlere gaz ve plastik mermi ile müdahale ederken 200’ün üzerinde gözaltı olduğu bilinmekte” denildi.Sürekli “milli irade” diyen ve insanları darbe çığırtkanlığı yapmakla suçlayanların, en son 80 darbesinde yapılan bu rektör atamasını tekrar ederek, demokrasi ve liyakat isteyen gençlere yoğun bir şiddet uyguladığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Pandemiyi bahane edip eylem yasakları ile gözdağı verirken, Beyazıt’ta toplanan demokrasi karşıtı kitleye üç maymunu oynamıştır. Kendi kongrelerinde salonları dolduranlara teşekkür ederek, bir yandan “hepimiz aynı gemideyiz” naraları atarken, diğer yandan insanları dinlerine, milliyetlerine, cinsiyet kimliklerine, cinsel yönelimlerine göre aşağılamaya devam etmiştir. Özellikle Boğaziçi Üniversitesi’nde LGBTİ+ bireylere 'dini hassasiyetleri' bahane ederek saldırmaya devam ederlerken, aslında demokrasiden ne kadar uzak olduklarını, kendilerinden farklı görüşte olan herkesi terörist ya da terörist yanlısı ilan ederek eleştiriye ne kadar kapalı olduklarını yeniden göstermiştir.”
Bizler bu ülkenin gençleri olarak liyakatın önemini, birilerinin yeğenlerine sıralarımızı, işlerimizi kaptırarak anladık. Bizler demokrasinin önemini tek adam hegemonyası altında yaşadığımız zorluklarla anladık. Bunun için taleplerimizi daha yüksek bir sesle yineliyoruz” denilen açıklamada şu talepler sıralandı1-Gözaltına alınan gençler bırakılsın.2-Tüm atanmış rektörler istifa etsin.3-Üniversite yönetimi tüm üniversite bileşenlerinin katılımıyla gerçekleştirilen demokratik seçimlerle belirlensin.4-YÖK kapatılsın, üniversiteler özerkliğini korusun.5-Nefret suçu işleyenler, halka tehdit savuranlar görevlerinden alınsın.”
Açıklamada son olarak “Çanakkale Emek Gençliği olarak sesimizi Boğaziçi Öğrencilerinin sesine katıyoruz. Baskılar, tutuklamalar, gözaltılar bizi yıldıramaz. Özerk üniversite, demokratik Türkiye mücadelemizi yükseltmeye çağırıyoruz!” denildi. (HABER MERKEZİ)
ÖED: BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARI VE ÖĞRENCİLERİNİN YANINDAYIZ
Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği (ÖED), Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamasıyla başlayan sürece dair açıklamada bulundu. Yaşanan olayların, demokratik üniversite sisteminin katılımcı bir süreç dahilinde yeniden düşünülmesi gereğini bir kez daha gösterdiği belirtilen açıklamada, gözaltına alınan ve tutuklanan tüm öğrencilerin serbest bırakılması ve üniversitelerin çoğulcu sesine kulak verilmesini talep edildi.
Boğaziçi Üniversitesi’de yapılan rektör ataması sonrası yaşanan sürecin, tüm Türkiye Üniversiteleri açısından kaygı verici olduğu ifade edilen açıklamada, atamanın yapıldığı tarihten bu yana Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ve mezunlarının bu uygulamaya karşı haklı demokratik itirazlarını barışçıl yöntemlerle ortaya koydukları vurgulandı. Açıklamada, “Kamuoyuna yansıdığı üzere söz konusu eylemler, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak çok sayıda öğrenciyi gözaltına alması ile sonuçlanmıştır. Geniş kamuoyu tepkisini göz önünde bulundurup atamanın iptalinin gündeme gelmemesi bir yana; temel hak ve özgürlükler kapsamında Anayasa tarafından güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlalinin kabul edilemez bir boyuta ulaştığı görülmektedir” ifadeleri yer aldı.
Yaşanan olayların, demokratik üniversite sisteminin katılımcı bir süreç dahilinde yeniden düşünülmesi gereğini bir kez daha gösterdiği belirtilen açıklamada, gözaltına alınan ve tutuklanan tüm öğrencilerin serbest bırakılması ve üniversitelerin çoğulcu sesine kulak verilmesini talep edildi. “Boğaziçi Üniversitesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin yanında olduğumuzu beyan eder 2 Şubat tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlara olan tanıklığımız ışığında 6 Ocak tarihinde yaptığımız kamuoyu açıklamasını yineleriz” denildi. (Ankara/EVRENSEL)
TÜM ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİNDEN DESTEK
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şubesi Boğaziçi öğrencilerine yönelik şiddeti ve kayyum rektör Melih Bulu’yu protesto etti.
Prof. Dr. Lale Afrasyap imzasıyla yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kapsamında Boğaziçi Üniversitesi'ne yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, öğrenciler ve akademisyenler tarafından bir aydır tepki gösterilmesi, istenmemesi, anti- demokratik, akademik, etik, liyakatla bağdaşmayan bu atamayı kayyum olarak değerlendirmeleri ‘Melih Bulu bizim rektörümüz değil!’ sloganlarıyla birlikte ‘Bunu akademik özgürlüğü, bilimsel özerkliği ve üniversitemizin demokratik değerlerini açıkça ihlal ettiği için kabul etmiyoruz’ demelerine karşın ısrarla bir aydır istifa etmeyerek koltuğunda oturmaktadır” hatırlatılması yapıldı.
Açıklamada, “Dün polisin kampüse girmesiyle başlayan kargaşa, öğrenci tartışmaları ve gözaltı süreçleri, gezi olaylarında ‘Benim başörtülü bacıma saldırdılar’ senaryo ve provokasyonları ile tamamen benzeşmektedir. Beyazıt Meydanı’nda laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olarak düzenlenen şeriat sloganları eylemine ve bugüne kadar yapılan AKP mitinglerinde yere serilen Türk bayraklarına ses çıkartmayan kolluk kuvvetlerinin, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ‘aşağı bakın!’ sözleriyle fiziksel şiddet göstermeleri, siyasetin güçleri olduğunu belgeler niteliktedir. Melih Bulu koltukta oturma ısrarcılığıyla üniversiteyi ilk 100’e sokamaz ama kampüse polis sokan ilk rektör olarak tarihe geçmiştir. Melih Bulu daha fazla üniversitenin ve gençlerin geleceğini karartmadan, oybirliğiyle istenmediği makamdan acilen istifa etmelidir” denildi.
ÇUKUROVA ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ: AKADEMİK ÖZGÜRLÜK KARŞITI HER TÜRLÜ SÖYLEMİN VE EYLEMİN KARŞISINDAYIZ
Çukurova Öğretim Elemanları Derneği Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma mesajı yayımladı.
Çukurova Öğretim Elemanları Derneğinin açıklamasında, "Boğaziçi Üniversitesi özelinde gündeme gelen ancak artık tüm üniversiteler açısından norm haline gelen ve akademik etik, ahlak ve normları hiçe sayan şekilde yapılan rektör atamaları kabul edilemez. Üniversitelerin karar alma süreçlerinde ve yönetim mekanizmalarında tüm yetkiyi akademiden ve dolayısıyla akademisyenlerden alarak tekleştiren ve hiçbir akademik teamülle bağdaşmayan bir şekilde atanan Melih Bulu, Boğaziçili akademisyenlerin de talep ettiği biçimde istifa etmeli ve akademik özgürlüklerin gözetildiği ve demokratik süreçlerin işletildiği bir sisteme geçilmelidir. Meselenin aslı budur ve bu eksende tartışılmalıdır. En doğal anayasal haklarını kullanarak protesto eden ve bu bağlamda eleştirilerini demokratik yollardan gösteren öğrencilerin davranışlarını konu ekseninden çıkartılarak suçlanmasını şiddetle kınarken, bu öğrencilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Üniversiteler ekseninde gelişen bu tek tipçi ve partizan yaklaşımların karşısında belki sesimizi yeterince çıkaramamış olsak da sesini çıkaranları yalnız bırakmadığımızı ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtiriz.Yaşasın özgür ve demokratik üniversitelerİfade özgürlüğü engellenemez" ifadeleri yer aldı. (HABER MERKEZİ)
DİKİLİ VE BERGAMA’DAN BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERE DESTEK AÇIKLAMASI
İzmir Dikili ve Bergama’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek amacıyla basın açıklamaları yapıldı. Dikili Emek ve Demokrasi Platform Atatürk Meydanı’nda bir araya geldi. Ortak açıklamayı platform adına Ezgi Yalçınkaya okudu. Nefret söylemlerine ve öğrencileri hedef alan saldırılara karşı mücadele çağrısında bulunan Yalçınkaya, “Boğaziçi üniversitesine atanan kayyım rektöre karşı ayağa kalkan, demokratik üniversitelerde okumayı talep eden gençlerin, yaratılan homofobik söylemlerle sosyal medya üzerinde linçe varan bir duruma düşürülmesini kınıyoruz. Cinsel yönelimleri nedeniyle aşağılanan, ayrımcılığa ve nefret söylemlerine maruz bırakılan LGBTİ+lar insanlığın varoluşundan beri hayatın her alanında vardır, var olmaya da devam edecektir. Eril zihniyetteki egemenler de herkes de bunu kabul etmek zorundadır. Bizler her türlü ayrımcılığın karşısında durarak dünyanın tüm renklerine sahip çıkıyoruz. Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz. Boğaziçi direniyor. Artık sıra bizde. Aşağı Bakmayacağız” dedi.
“BOĞAZİÇİ’DE DİRENENLERİN YANINDAYIZ”
Bergama Demokrasi Platformu ise Bergama Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklamayı üniversitesi öğrencisi Mert Akkaş okudu. “Üniversiteler kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe divan durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştü” diyen Akkaş, gözaltı ve tutuklamaları kınadı. Akkaş, “Demokrasiden barıştan emekten insanlık ve insan haklarından yana olan herkesi başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere tüm üniversitelere ve gençlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Boğaziçi üniversitesi öğrencileri akademisyenleri ve emekçilerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini biliyoruz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bergama Demokrasi Platformu olarak bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
SAMSUN EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: DİZ ÇÖKMEYEN GENÇLERİN YANINDAYIZ
Eğitim Sen Samsun Şubesinin çağrısıyla Süleymaniye Geçidinde bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vererek yapılan saldırıları kınadı.
Eğitim Sen Şube Başkanı Arzu Topaloğlu’nun okuduğu açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencisiyle, akademisyeniyle, idari ve teknik personeliyle siyasal tarihin sayfalarından silinmeyecek bir duruş sergilediğini belirterek, “Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek isteyen; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar. Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağının zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor! Yeni rejimin sahipleri ise YÖK, medya ve polis eliyle demokrasi isteyen gençlere kumpas kurmaya, onları gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ediyor” dedi.
Asıl sorunun kamuoyuna sunulduğu gibi kutsala yapılan bir saygısızlık olmadığı, asıl sorun, düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidar temsilcilerinin, demokrasiden, demokratik tartışma kültüründen ve üniversite fikrinden bihaber olmaları olduğunu ifade eden Topaloğlu şunları söyledi:“Ancak, ortada bir suç vardır! Bu suç, LGBTİ+ bireylerin temel hak ve özgürlüklerini yok sayan ve yaşam haklarını tehdit edenlerin; laikliği ortadan kaldırarak, İslam dininin değerlerini her türlü siyasal, ekonomik ve kültürel zulme ortak edenlerin; üniversiteli gençlerin demokratik taleplerini şiddetle bastıranların ve anayasal güvence altında olan üniversitelerin kurumsal özerkliğini ortadan kaldıranların suçudur! Eğitim Sen olarak, demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden dayanışma mesajı vermek isterken gözaltına alınan tüm gençlerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz. Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Rektörlerin üniversite bileşenlerinin iradesiyle seçilmesini engelleyen düzenlemenin değiştirilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri sorumluluğa davet ediyoruz.” (Samsun/EVRENSEL)
MERSİN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ: ÜNİVERSİTELERİMİZİ SAVUNACAĞIZ
Mersin’de Boğaziçi Direnişine destek olmak için Mersin Üniversitesi öğrencileri, Özgecan Arslan Meydanında toplanarak basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasının ardından bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi. Mersin Üniversitesi Öğrencileri adına basın metnini okuyan Onur Gök, “Bugün Boğaziçi Direnişi'nin yanında olduğumuzu, son kayyum gidene dek üniversitelerimizi savunacağımızı dile getirmek için toplandık” dedi.
Akademi tarih boyunca iktidarların, dinci rejimlerin baskısıyla karşı karşıya kaldığını söyleyen Gök, “Ama buna rağmen bilimini savunmaktan, sanatını üretmekten bir an olsun vazgeçmedi. Bugün feminist sanatın, üniversitelerde bilgi üretiminin karşısında olanlar, saldıranlar tarih boyunca hep aynı safta yer aldı: Gericilik, kadın düşmanlığı, ırkçılık, Lgbti+ düşmanlığı, türcülük. Tüm bunlar karşısında ise akademi biat etmedi. Hocalarımız Barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle KHK ile işlerine son verildiğinde de, okullarımıza kayyum rektörler atandığında da, kadın üniversiteleri açılması talimatı verildiğinde de, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırdıklarında da AKP iktidarının temsil ettiği dinci gerici zihniyetin akademiye olan düşmanlığını bir kez daha görmüş olduk. Akademiyi akademi yapan tarihine sahip çıkıyor, üniversitelerimizi son kayyum gidene- üniversitelerimiz özgürleşene dek savunacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz“ diye konuştu.
Öğrenciler gözaltına alınırken, okula polis girerken kayyum rektör Melih Bulu’nun kendisine kadro atadığını söyleyen Gök şunları ifade etti: “LGBTİ+ çalışmaları topluluğunu kapatmak üzere soruşturma başlattı. Okuldan çıkabilmek için ise bir ordu daha polis yığması gerekti. Çatı başlarında keskin nişancıların beklediği, okulun içinde gözaltı aracı olan, ÖGB ve polisin saldırmak için sopasını hazır beklettiği bir üniversite, üniversite değildir. Üniversite bilimin ve sanatın merkezi, tüm gericiliklerin karşısındaki kurumdur. Bundan dolayıdır ki aşağı bakmayız, saldırılarınız karşısında sessiz kalmayız.”
Son olarak Mersin Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve diğer tüm üniversitelerdeki kayyumlara seslenen Gök, “Buradan Melih Bulu, Ahmet Çamsarı ve tüm kayyum rektörlere sesleniyoruz. Sizleri rektörlük binasında görmeyene dek direnişimiz sürecek. Tutuklanan arkadaşlarımızın da dediği gibi “Bundan sonrası bizde! “ Aşağıya bakmayan üniversite gençliği iktidarınızı yıkacak, üniversiteler bizimle özgürleşecek” dedi. (Mersin/EVRENSEL)
“ALİ İSMAİL’İN ŞEHRİ ESKİŞEHİR’DEN BOĞAZİÇİ’NDE DİRENENLERE SELAM OLSUN”
"Kayyum rektör" Melih Bulu'ya karşı yaklaşık bir aydır eylemde olan ve polisin sert müdahalesiyle gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışmak için Eskişehir’de de basın açıklaması yapıldı. Adalar MİGROS önünde yapılan açıklamada, polis alanı ablukaya aldı. Basın açıklaması öncesinde ise bir grup öğrenci ile polis arasında LGBT+ bayrağı arbedesi yaşandı. Arbede sonrasında LGBT+ bayrağına polis tarafından el konuldu.
Eskişehir Üniversitesi öğrencileri, yaşanan gözaltılara büyük tepki gösterdi. Öğrenciler, “Ali İsmail’in şehri Eskişehir’den Boğaziçi Üniversitesinde direnenlere selam olsun” dedi. Eskişehir Üniversitesi öğrencilerinin çağrısıyla gerçekleşen açıklamaya, emek ve demokrasi güçleri ile siyasi partiler de destek verdi.
“Üniversiteler Tek Adama Biat Etmeyecek” pankartı açılan açıklamada, “Kampüsü cezaevine, kışlaya çevirmeye çalışan sarayın polisi 159 arkadaşımızı gözaltına aldı. Eskişehir’den Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırmak için buradayız. Ali İsmail’in şehri Eskişehir’den Boğaziçi Üniversitesinde direnenlere selam olsun” denildi. (Eskişehir/EVRENSEL)
KOCAELİ'DEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE DESTEK
İzmit'te gerçekleştirilen eylemde Boğaziçi Üniversitesinin öğrencisiyle, akademisyeniyle ve çalışanıyla önemli bir duruş sergilediği ifade edildi. "Kayyum rektör istemiyoruz" ve "Baş eğmiyoruz, aşağı bakmıyoruz" sloganlarının atıldığı eylemin sonunda çevreden gelen sataşmaya karşı ise, "Faşizme karşı omuz omuza" sloganı atıldı. Açıklamanın sonunda "LGBTİ+'ları burada istemiyoruz" diye ortamı provoke eden 3-4 kişilik bir grup polis tarafından alandan uzaklaştırıldı.
Eğitim Sen'in çağrısıyla Emek ve Demokrasi Güçlerinin İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkı'nda gerçekleştirdiği basın açıklamasını Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Suphi Yıldırım okudu. Düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidarı eleştiren Yıldırım, "Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan polis şiddetinin sorumlusu AKP hükümeti, YÖK ve Boğaziçi’nin kayyumu Melih Bulu’dur" dedi.
Yıldırım, “Üniversite özerkliğine, ifade özgürlüğüne, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin eşit biçimde sahip olduğu insan haklarına ve demokrasinin en temel ilkesi olan laikliğe sonuna kadar sahip çıkacağız. Bizler, toplumun tüm kesimlerinin parasız, bilimsel, kamusal, eşit, anadilde ve nitelikli bir eğitim görmeleri için insan, toplum ve doğa yararına bir üniversite için mücadelemize; Boğaziçi Üniversitesi bileşenleriyle dayanışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Yıldırım, talepleri ise şu şekilde sıraladı:
*Demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan ev hapsine çarptırılan tüm öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz!*Başta LGBTİ+’lar olmak üzere öğrencilerimizi hedef alan her türden ayrımcı, dışlayıcı, ötekileştirici yaklaşıma son verilmesini istiyoruz!*Üniversite’nin değil, Saray’ın iradesiyle o koltukta oturan Kayyum Melih Bulu’nun derhal istifa etmesini bekliyoruz!*Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Rektörlerin üniversite bileşenlerinin iradesiyle seçilmesini engelleyen düzenlemenin değiştirilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere acil çağrı yapıyoruz! (Kocaeli/EVRENSEL)
ADANA'DAN BOĞAZİÇİ İLE DAYANIŞMA EYLEMİ
Adana Emek ve Demokrasi Platformunun çağrısı ile yapılan basın açıklamasında Adanalı emekçiler ve Çukurova Üniversitesi öğrencileri Boğaziçi öğrencileri ile dayanışma içerisinde olduklarını, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi. Barajyolu Gençlik Meydanı'nda gerçekleşen basın açıklamasında Adana Demokratik Platformu adına basın metnini okuyan Dönem Sözcüsü Süleyman Kavuncuoğlu, "Kumpasçıların, haksızlıkların, tehditlerin ve nefret söylemlerinin karşısında diz çökmeyen gençlerimizin yanındayız" dedi. Kavuncuoğlu, tutuklanan ve gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmalarını istedi.
Üniversite öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Umut Özşimşek, "Dayanışma büyüdükçe, iktidarın korkusu da büyüyor. Üniversite öğrencileri olarak bu mücadeleye Adana’dan omuz veriyor, dayanışmayı büyütüyoruz. Biliyoruz ki o kelepçe, sadece Boğaziçi öğrencilerine vurulmadı. O kelepçe bu coğrafyada yaşayan herkesin, öğrencilerin, işçilerin, emekçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, ezilen halkların, hepimizin yaşamlarına vurulmuştur. Ve o kelepçeyi söküp atmak, hepimizin boynunun borcu olarak, mücadeleyi, dayanışmayı büyütmekle mümkündür" dedi. (Adana/EVRENSEL)
BURSA DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE DESTEK EYLEMİ
Bursa’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma amacıyla Bursa Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla eylem gerçekleştirildi.
Bursa Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla bir araya gelen Bursalılar Fomara Meydanında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yalnız olmadığını vurguladı.
Bursa Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Yiğitcan Karahan, “Bugün burada hukuksuzca insanlık dışı muameleyle tutuklanan Boğaziçi öğrencileri için bir aradayız! Çok basit ve anlaşılır bir talep sadece bir basın açıklaması yapmak istemelerinin karşısında Boğaziçi öğrencilerinin gördüğü muamele AKP’nin Tayyip Erdoğan’ın korkaklığını acizliğini ortaya sermiştir. Sürekli demokrasi nağraları atanlar 159 öğrenciyi nasıl insanlık dışı bir muameleyle gözaltına aldı hepimiz gördük. Bu mudur bu memleketin öğrencilerinin hak ettiği; gözaltı, yerlerde tekmelenmek, şiddet…” diyerek tepki gösterdi.
Karahan, “İşte Erdoğan’ın dilinde pelesenk ettiği demokrasi budur, kim için demokrasi? Gerici, çeteci güruhlar için kayyum rektör için sık sık unutuyorlar kimdir bu memleketin sahibi hatırlatmak ise bize düşüyor; biziz, bu memleketin sahibi, halktır ne AKP ne Erdoğan ne üç beş rantçı talancı şirket! Unutuyorlar kimindir bu üniversiteler faşist çetelerin, gerici derneklerin, cemaatlerin, kayyum rektörlerin mi YÖK ün mü? Üniversiteler üniversitelilerindir akademisyenlerinindir, üniversiteler bizimdir” dedi. (Bursa/EVRENSEL)
EĞİTİM SEN DENİZLİ: "NEFRET SÖYLEMLERİNİN KARŞISINDA GENÇLERİMİZİN YANINDAYIZ"
Denizli'de de Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin mücadelesine destek eylemi yapıldı. Candoğan Parkında yapılan basın açıklamasında Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Tıpırdamaz, "Kumpasçıların, haksızlıkların, tehditlerin ve nefret söylemlerinin karşısında diz çökmeyen gençlerimizin yanındayız" dedi. Üniversiteli gençlerin sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösterdiğini, taleplerini dile getirdiklerini belirten Tıpırdamaz, "Her rengi eşit gören, rengârenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağının zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor! Eğitim Sen olarak, demokratik tepkileri ve talepleri nedeniyle tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Dokuz Eylül Üniversitesinden dayanışma mesajı vermek isterken gözaltına alınan tüm gençlerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Tıpırdamaz son olarak emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet etti. (Denizli/EVRENSEL)
ZONGULDAK’TA BOĞAZİÇİ EYLEMİ
Zonguldak KESK Şubeler Platformu, Boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin üniversitelerine atanan kayyuma ve dün öğrencilerin gözaltına alınmasına karşı Zonguldak madenci anıtında bir açıklama yaptı. Demokrasi güçleriyle birlikte yapılan açıklamada özerk, özgür ve demokratik bir üniversite vurgusu yapılarak öğrencilere yönelik baskılar kınandı. (Zonguldak/EVRENSEL)
EĞİTİM SEN ANTEP ŞUBESİ: DEMOKRASİDEN YANA HERKESİ ÜNİVERSİTELERE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUZ
Eğitim Sen Antep Şubesi, Boğaziçi Üniversitesine kayyum atanması ve arkadaşlarının tutuklanmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi önünde toplanma çağrısı yapan gençlerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, demokratik tepkilerini gösteren öğrencilerin, polis eliyle gözaltına alındığı ve tutuklandığı belirtilirken, emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkese gençlere, akademiye ve üniversitelere sahip çıkma çağrısında bulunuldu.
Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ömer Parlakçı, “Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar. Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağının zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor. Yeni rejimin sahipleri ise YÖK, medya ve polis eliyle demokrasi isteyen gençlere kumpas kurmaya, gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ediyor” dedi.
Parlakçı, “Bu suç, LGBTİ+ bireylerin temel hak ve özgürlüklerini yok sayan ve yaşam haklarını tehdit edenlerin; üniversiteli gençlerin demokratik taleplerini şiddetle bastıranların ve anayasal güvence altında olan üniversitelerin kurumsal özerkliğini ortadan kaldıranların suçudur. Eğitim Sen olarak, tutuklanan, gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Dokuz Eylül Üniversitesinden dayanışma mesajı vermek isterken gözaltına alınan tüm gençlerin hızla serbest bırakılmasını istiyoruz. Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Rektörlerin üniversite bileşenlerinin iradesiyle seçilmesini engelleyen düzenlemenin değiştirilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri sorumluluğa davet ediyoruz” diye konuştu. (Antep/EVRENSEL)
HOPA'DA BOĞAZİÇİ İÇİN EYLEM
Hopada Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik baskılar ve gözaltılar protesto etmek için basın açıklaması yapıldı. Hopa parkında toplanan 500 kişiye yakın kitle yürüyüş halinde İnönü Caddesinden geçerek Metin Lokumcu Meydanına geldi. Burada yapılan basın açıklamasında gözaltındaki öğrencilerin serbest bırakılması istenerek, “Üniversiteler teslim olmayacak, aşağıya bakmayacağız” denildi. (HABER MERKEZİ)
MALATYA
Malatya Emek ve Demokrasi Platformu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek olmak için Malatya Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Emek ve Demokrasi Platformu adına Kazım Albayrak okudu.
Rektörlerin atamayla değil,seçilerek gelmesi gerektiğini savunduklarını belirten Albayrak, ”Yöneticilerinde intikali, itaati ve yalanı değil, liyakatı görmek isteyen; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler, sabırla ve kararlılıkla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar. Her rengi eşit gören, rengarenk enerjileri ile özgürlüklerini savunan gençler, korku dağınık zirvesine taht kuranların karşısında diz çökmüyor! Yeni rejim sahipleri ise YÖK, medya ve polis eliyle demokrasi isteyen gençlere kumpas kurmaya, onları göz altına almaya ve tutuklamaya devam ediyor" dedi.
Albayrak, asıl sorunun kutsala yapılan bir saygısızlık değil, düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendileri için bir özgürlük sanan siyasi iktidar temsilcilerinin demokrasiden, demokratik tartışma kültüründen ve üniversite fikrinden bihaber olmaları olduğunu söyledi. (Malatya/EVRENSEL)
TRABZON: "ÖĞRENCİLERİMİZ SİYASAL TARİHİMİZDEN SİLİNMEYECEK DURUŞ SERGİLİYOR"
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, Trabzon Meydan Park'ta yaptıkları eylemle Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik saldırılara tepki gösterdi.
Açıklamada “Kumpasların, haksızlıkların, tehditlerin ve nefret söylemlerinin karşısında diz çökmeyen arkadaşlarımızın yanındayız" denildi.
"Boğaziçi Üniversitesi, öğrencisiyle, akademisyeniyle, idari ve teknik personeliyle siyasal tarihimizin sayfalarından silinmeyecek bir duruş sergiliyor" denilen açıklamada "Ortada bir suç vardır! Bu suç, her kimlikten her renkten bireyin temel hak ve özgürlüklerini yok sayan ve yaşam haklarını tehdit edenlerin; laikliği ortadan kaldırarak, üniversitelilerin demokratik taleplerini şiddetle bastıranların ve anayasal güvence altında olan üniversitelerin kurumsal özerkliğini ortadan kaldıranların suçudur" ifadelerine yer verildi. (Trabzon/EVRENSEL)