3 Şubat 2021 00:01

Kapalı kutulara bir yenisi daha: Kadın Üniversiteleri

“Kadın Üniversiteleri” adlı yeni bir kapalı kutu çalıyor kapımızı ama biz o kapıyı açmak istemiyoruz, biz hayatın içinde olmak, hayatı olduğu gibi yaşamak istiyoruz.

Kapalı kutulara bir yenisi daha: Kadın Üniversiteleri

İllüstrasyon: Freepik

Zeynep AKYÜZ

ODTÜ

“Eğer bir kadından, dizleri birbirini öpecek şekilde oturan bir hanımefendi olması beklenirse, eğer kaba dille konuşulduğunda bayılacak bir şekilde yetiştirildiyse, hiçbir zaman pastörize süt dışında bir şey içmesine izin verilmediyse… O zaman, özgür bırakıldığında dikkatli olun!” En sevdiğim yazarlardan biri olan Clarissa Pinkola Estes’in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabından bir alıntıyla başlamak istedim mektubuma ve söylemek istediğim her şeyin tercümesini bulmuş gibiyim bu cümlede. Kadınların yüzyıllardır içinde yaşamaya mecbur bırakıldığı kapalı bir kutu var, bizi dışarıda insanların içinde gördüğünüzde bile hepimiz kendi hayali kapalı kutumuzun içindeydik, o kapalı kutular bazen toplum baskısı, bazen dört duvar, bazen iki cümle, bazen de bir bakış ama genellikle çok daha fazlası. Bu kutuyu ellerimizle parçalamaya çalışıyoruz, hatta çoğu zaman içinden çıkmak için kendimizi feda ediyoruz, bu çabamız neden yok sayılıyor? Böyle bir çabamız yokmuşçasına neden hala o kapalı kutu olmasa da yeni kapalı kutular bulunup içinde yaşamaya mecbur bırakılmaya çalışıyoruz? Bu durumun illaki uç bir dramatiklikte örnekleri olması gerekmemeli sesimizin duyulması için, günlük yaşamımız zaten yeterince dramatik bir kapalı kutu. Bu kapalı kutunun adını, meşrulaştırma düşüncesiyle, “pozitif ayrımcılık” koyuyorlar bazen de ama biz bunu da istemiyoruz ve bunun pozitif ayrımcılık olduğuna inancımız da asla yok. Hayata hazır olabilmemiz için pastörize süt dışında bir şeyler de içmemiz gerektiği, hanımefendi olmak istemiyorsak olmama lüksümüzün olduğu, istediğimiz kabalıkta kelimeleri kullanma özgürlüğüne sahip olduğumuz sokaklar içinde yürümek istiyoruz ve günümüzde bu isteklerimiz her zaman olduğu gibi yine hiçe sayılıp sanki bir lütufmuş gibi “Kadın Üniversiteleri” adlı yeni bir kapalı kutu çalıyor kapımızı. Ama biz o kapıyı açmak istemiyoruz, biz hayatın içinde olmak, hayatı olduğu gibi yaşamak istiyoruz. Lütfen artık yeni kapalı kutular istemediğimizi anlayın.

 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et