2 Aralık 0002 01:01
/
Güncelleme: 6 Ağustos 2024 13:33

İş gücü piyasası, ev ve pandemi üçgeninde kadınlar

Hacettepe Üniversitesi İİBF kadınları olarak bir TÜOBİK başlığı olan “İş Gücü Piyasası, Ev ve Pandemi Üçgeninde Kadınlar” başlığını tartışmak için bir araya geldik.

İş gücü piyasası, ev ve pandemi üçgeninde kadınlar

Fotoğraf: TÜÖBİK

Özgün ŞEREF
Hacettepe Üniversitesi

Üniversitelerin demokratik ve özerk üniversite kavramından gittikçe uzaklaşması bugün öğrenci direnişlerine yansıyor. Öğrencilerin fikirlerini özgür ortamlarda tartışamadığı, kendi fikirlerini savunmaktan geri durmak zorunda bırakıldığı, öğrencilerin akademide söz sahibi olmasının aracı olan ÖTK’ların içinin boşaltılması ve kaldırılması, üniversitelerde öğrenci topluluklarının kariyerizm pompalayıp rekabet ateşine bir odun da onların attığı üniversite biçimi elbette beraberinde öğrencilerin kendilerini özgürce var ettikleri başka ortamlar yaratacaktır. Türkiye Üniversiteleri Bağımsız İktisat Kongresi (TÜOBİK) de bu ortamlardan birini oluşturarak öğrencilerin bağımsız bir şekilde iktisadi anlamda tartışmalar yürütecekleri bir alan olarak öğrenciler açısından değerini koruyor.

Önceki yılların aksine bu sene pandemi nedeniyle online gerçekleştirilecek kongrenin ana başlığını “Pandemi ve Kriz Ekseninde İktisat” oluşturuyor. Biz de Hacettepe Üniversitesi İİBF kadınları olarak bir TÜOBİK başlığı olan İş Gücü Piyasası, Ev ve Pandemi Üçgeninde Kadınlar başlığını tartışmak için bir araya geldik.

İŞTEN ATMANIN YENİ YOLU: KOD 29

Etkinliğimiz sayesinde son aylarda iş gücü piyasasında özellikle belirli iş alanlarında kadınların işten çıkartıldığını ve çıkartılırken kod 29 ile yani ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış maddesinin öne sürüldüğünü öğrendik. Aynı zamanda bu madde kullanılarak yapılan işten çıkartmalar sonucunda sicile işlendiği için işsizlik maaşı gibi haklar da kişilerin ellerinden alınıyor. Bu maddenin biz kadınların ahlaki normlar üzerinden daha çok vurulduğu göz önünde bulundurulduğunda kadınları fazlasıyla etkilediğinin önemini vurgulamak gerek.

Bunun yanı sıra ücretsiz izne çıkmak zorunda kaldıklarını ve çoğu kadının işini kaybetme endişesi içerisinde olduğunu verilerle tartıştık. Pandemi sürecinde kadınların iş piyasasının yanı sıra ev içindeki yüklerinin de arttığını ve bu durumun psikolojik etkilerinin neler olduğunu tartışırken kadınların yaşadığı bu umutsuzluk, çaresizlik halinin kamu tarafından sağlanan olanakların eksikliğinden de kaynaklandığını gördük. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine kadınların “ya koronadan ya dayaktan öleceğim” ifadesi ile başvurmaları bu eksikliklerin varlığının en önemli kanıtı olarak gösterilebilir.

Bunların neden yaşandığını, hangi olanakların eksik olduğunu ve bu doğrultuda neler yapılabileceğini de konuştuk. Etkinlik aracılığıyla var olan zaten var olan problemlerin daha da arttığını fark ettik ancak bu yalnız bırakılmışlığa karşı verilen mücadelede böyle etkinliklere ne kadar ihtiyacımız olduğunu da fark ettiğimiz bir görüşme oldu. 

Evrensel'i Takip Et