Gel gör beni, ders neyledi…
“Pandemi döneminde psikolojik açıdan bayağı yıprandık. İmkânı olan dershaneler ders verdiler, imkanı olmayan dershaneler ise sözde başımızda olanların iki dudağı arasına baktılar.”
Görsel: Pixabay
Özgür KILIL
Süleyman ATALAY
Diyarbakır
Bu hafta itibariyle bazı dershaneler yüz yüze eğitim yönünde adımlar attılar. Diğer taraftan önümüzdeki dönem açısından da yüz yüze eğitime geçilebileceğine dair ihtimalin arttığını duyuyoruz. Gerekli önlemlerin alındığını ya da alınacağını düşünüyorlar mı? Bununla birlikte gençler geçirdikleri eğitim öğretim dönemine dair ve sınavlara nasıl hazırlandılar diye biz de Diyarbakır'da Bilim Kalesi Dershanesi öğrencileriyle bu tartışmalar üzerine konuştuk.
“KENDİMİ SÜREKLİ MOTİVE ETMEYE ÇALIŞTIM”
İlk olarak mezun öğrencilerden olan Yusuf’la konuşuyoruz. Bu süreci kendi açısından şöyle özetliyor “Online eğitim bizim için zorlu bir süreçti tabii. Sadece eğitimde aksamaya neden olmadı, psikolojik bir yıpranmaya da yol açan bir süreçti” diyor ve internet sorunlarından yakınarak “Bu başlı başına bir sorunken üstüne ülkenin kötü internet altyapısı, yeterli olmayan imkânlarla ders işlenmesi gibi sayamayacağım birçok sorun yaşandı. Tabii bu sorunlar öğretmenlerimizin çabaları ve bizim gayretlerimizle minimize edilmeye çalışıldı ama yine de bu eğitimde aksamanın önüne geçemedi. Bu da sınava hazırlanan öğrencileri büyük bir kayba uğrattı. Bu süreçte bu kaybı engellemek adına hocamla haftalık bir program hazırladım. Bu sayede ev ortamının rahatlığı beni etkilemedi” diyor. Kendi imkânları ve gayretleriyle sürece devam ettiğini ise şöyle ifade ediyor “Kendimi sürekli motive etmeye çalıştım. Süreç ne kadar zor olursa olsun başaracağıma inandım ve bunun etkisini de büyük bir biçimde hissettim. Mezun öğrenci olduğumdan dolayı geçen sene aynı süreçte yaptığım yanlışlardan ders çıkararak daha iyi bir süreç geçirdim. Yani eğitim açısından zorluklara rağmen iyi bir dönem geçirdim.”
“BU KARARLARI ALIRKEN NE DÜŞÜNDÜLER?”
Ardından süreci tartıştığımız bir diğer mezun öğrenci olan Ömer’le konuşuyoruz. Eğitime önem verilmediğini dile getirerek “Nereden başlayacağımı bilmiyorum ama sırf ekonomiyi ve kendi ceplerinin düşünerekten, sırf bir yerlerden para akışı olsun da bu da AVM’lerden olsun düşüncesiyle eğitim-öğretim açısından dar bir görüşe sahip olduklarını görüyoruz baştakilerin” diyerek aslında öğrencileri değil de kendi çıkarları doğrultusunda süreci yönettiklerini belirtiyor. Devamında da “Konuyu tamamen yanlış anlamışlar gibime geliyor. Kendi ekonomik durumlarını düşünerek eğitimi hiçe sayıyorlar” diyerek bize düşüncelerini ifade ediyor.
Online eğitimden verim almadığını söyleyen Yusuf “Biraz realist düşünelim. Kaçımız veya hangimiz online eğitim başlığı altında verim aldı? Peki, bunlar bu kararları alırken ne düşündüler acaba? Gençlerimizin iyiliğini isteriz derler ama okul veya kurs açtıklarında kuralları hiçe sayarak hiçbir önlem almazlar” diyerek şu anki durumu ifade ediyor.
“UZAKTAN EĞİTİM ÇOK ZORDU”
Daha sonra hemen lise son sınıfta olan ve sınava hazırlanan Zehra ile konuşmaya devam ediyoruz “Tabii ki ben de birçok sorun yaşadım her öğrenci gibi. İnternet sorunu yaşıyordum. Çok kişi girdiği için sistem çöküyordu ve sistem kapanıyordu. Hem EBA'da hem de Zoom’da aynı şeyler oldu. Verim konusunda yüz yüze eğitime göre çok daha az verimli geçti” diyor. Eğitimdeki eşitsizliğe dair de “Aynı zamanda eşit olmayan adaletli bir eğitim sürecinden de geçtik. Özel okullar eğitime devam ederken bizler Zoom üzerinden ders gördük” dedikten sonra her öğrenci gibi kendi olanaklarından bahsediyor Zehra “Evde internetten ders dinliyordum onun dışında ek kaynaklardan soru çözüyordum. Yani bu şekilde ilerledim. Eğitim açısından çok kötü ve berbat bir dönem geçirdik. Dediğim gibi gerçekten uzaktan eğitim çok zordu.”
Yüz yüze eğitimin önemine dair de “Çözmek istediğimiz sorular oluyordu. Tamam, hocalara gönderiyorduk, çok destek oldular ama yani yüz yüze olduğu gibi değildi” diyerek öğrencilerin yararına olan adımlar atılması gerektiğini söylüyor. “Konular açısından bir eksiltme yapılabilir, farklı kolaylıklar sağlanabilir bence.” Dersler açısından çektiği zorlukları da şöyle ifade ediyor “Sadece kitaptan okuyarak sözel dersleri anlayabiliyorsun ama sayısal dersler için aynı şeyi söyleyemem. Özel ders alacak durumda da değil tabii çoğu öğrenci.” Alınan alınmayan önlemlerden de bahsediyor Zehra “Sağlık alanında gerekli tedbirler alınıyor bence sadece insanların uyup uymamasıyla alakalı. Eğitim açısından düşünmüyorum. İlk önce kapatılması gereken yerler zaten belliydi. İlk AVM’lerin kapatılması gerekirken okullar kapatıldı. Sonuçta sadece öğrencileri virüs olmuyor.”
Bu süreçteki psikolojik yıpranmalara dair ise “Pandemi döneminin ilk başlarında eve kapandığımızda ders çalışmayı bırakmıştım. Bir buçuk iki ay hiç çalışmadım. Sadece arada online derslere giriyordum. O çalışma isteği yoktu. Dershane ve okullar açıkken arkadaşlarını görüyordun ve çalışıyorlardı, bu da seni motive ediyordu. Daha fazla çalışıyordum, çalışmak istiyordum ama evde öyle olmuyordu” diyerek konuşmasını şöyle sonlandırıyor “Çok doğru adımlar atılmalı. Özellikle 8. ve 12. sınıflar için, onları düşünerek bir şeyler yapılmalı.”
“PSİKOLOJİK AÇIDAN BAYAĞI YIPRANDIK”
Son olarak aynı şekilde son sınıfta olan Servan’la konuşuyoruz “Pandemi döneminde psikolojik açıdan bayağı yıprandık. İmkânı olan dershaneler ders verdiler, imkanı olmayan dershaneler ise sözde başımızda olanların iki dudağı arasına baktılar” diyor. Derslerin bu süreçte işlenmediğini anlatırken “Düzgün bir sistem kuramadıkları için derslerin birçoğu da izlenmiyor. Tabii burada başka bir şeye değinmek istiyorum. Bazı köklü dershaneler ve kurumlar çok rahat bir şekilde sanki hiçbir şey yokmuş gibi yüz yüze derslere devam ettiler. Biz burada online ders yapamayan veya yapan dershanelerin öğrencileri acaba tek başımıza bu konuları yetiştirebilecek miyiz sıkıntısına girerken o dershanelerdeki öğrenciler bir sıkıntı yaşamıyordu” diyerek aradaki eşitsizliği ve virüse aldırmayan dershanelerden bahsediyor. Yüz yüze eğitim konusunda da düşüncelerini şöyle belirtiyor “Yüz yüze eğitim de ise dershane hocaları konuları yetiştirelim havasına girecekler ve konuları ayrıntılı değil de kafayı takmadan anlatacaklar. Bunu da anlamış değilim. AVM gibi yerler açıkken peki neden okulları ve kurs merkezlerini kapatıyorlar? Tabii bir yandan bu ülkede bu şahıslar olduğu sürece tabii onlar için ekonomi başta gelir. AVM’lerde Covid-19 yok okul ve kurs merkezlerinde var. Bu durum benim ve bütün Z kuşağının geleceğini yok ediyor.”