Arz-talep eğrilerine sıkışmayan bir iktisat
TÜÖBİK, “Varsayalım ki öğrenciler bir iktisat kongresi yapıyor” başlığıyla yola çıkıp öğrencilerin dünya, ekonomi, piyasa, emek gibi konular hakkında konuştuğu bir kongre.
Görsel: Pixabay
Ilgın ALİKOÇ
Ankara Üniversitesi
AKP iktidarıyla eğitim sisteminin çöktüğü bir gerçek. Neredeyse her sene değişen sınav sistemi öğrencilerin psikolojisini bozuyor ve eşit olmayan bir yarışa sokuyor. Aynı şekilde neredeyse her sene değişen ve gittikçe yozlaşan müfredat da öğrencileri öğrenmeye değil ezberci ve rekabetçi bir düzene sıkıştırıyor. Lise müfredatından evrimin kaldırılması, üniversite sınavı konularının bir eklenip bir çıkarılması, pandemide öğrencilere gerekli desteğin ve nitelikli bir eğitimin sağlanamaması da son yıllardaki örneklerden bazıları. Buna karşı bizim temel isteğimiz eşit, parasız, bilimsel ve demokratik bir eğitim. Peki, bu durum üniversitelerde nasıl? İlgi alanımız olan bölümlerde gerçekleri öğrenebiliyor muyuz? Hayır, üniversitelerde de durum farklı değil. Özellikle sosyal bilimleri içeren bölümlerde, hakim ideolojinin fikirlerinin dışında başka düşüncelere alan sağlanmıyor.
MÜFREDATI KAPLAYAN LİBERAL İKTİSAT
Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresi’nin (TÜÖBİK) yaklaşmasıyla birlikte size biraz Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin İktisat bölümünde birinci sınıftaki konu işlenişinden bahsedeceğim. Bize anlatılan konular, okutulan kitaplar basbayağı liberal iktisattır; derslerde açıkça kapitalistlerin cebini düşündüğü ifade edilir. Birkaç soru üzerinden düşünelim: Kârı arttırmak, piyasayı dengede tutmak için her yol mübah mıdır? Peki, piyasada “bir şekilde” ortaya çıkan bu kâr kimin cebine gidiyor? Tüketicinin mi, malı üreten işçinin mi? Bu kâr, artı-değer sömürüsüyle “girişimcilik” veya “sermaye sahipliği” adı altında kapitalistlere gidiyor. Liberal iktisat bu canlı emek sömürüsüne kılıf uyduruyor ve derslerde ne emek sömürüsünden ne de insanların insanca yaşayabileceği koşulların durumundan söz ediliyor. Üretilen malların bölüşümün eşit olmaması gerektiğini savunuluyor. Malların fiyatının piyasa tarafından belirlenmesi gerektiği ve devletin duruma el atmasına şiddetle karşı çıkılsa da bu durumun sadece teoride olduğu ve pratikte sorunlarla karşı karşıya kalındığı da kabul ediliyor. Biz öğrenciler olarak tüm bu söylenenlere inanıp tek tip ve bir grup azınlığın çıkarını savunan bir iktisat anlayışına yedeklenen bireyler olmayacak ve başka fikirleri de araştırıp tartışacağız. TÜÖBİK tam da bunun için var. “Varsayalım ki öğrenciler bir iktisat kongresi yapıyor” başlığıyla yola çıkıp öğrencilerin dünya, ekonomi, piyasa, emek gibi konular hakkında konuştuğu bir kongre.
NEDEN BİR İKTİSAT KONGRESİ GEREKLİ?
Böyle bir kongre neden gerekli? Alternatif bir iktisat tartışması yürütmek neden bu kadar önemli? Çünkü öğrencilerin buna ihtiyacı var. Hepimiz aynı dersi görmemize rağmen aramızda konuştuğumuzda bile herkesin bambaşka fikirleri olduğunu görüyorum. Ekonomik sorunların çözümleri için farklı öneriler sunuluyor ve farklı fikirler tartışılıyor. Demek ki okulda gördüğümüz eğitim kafamızdaki ekonomi soruları için yeterli gelmiyor ve bizleri tatmin etmiyor. Online eğitimle birlikte tartışma alanımız da gittikçe daralıyor. Derslerde konuları zor yetiştirdiğimiz için haliyle herhangi bir tartışma ortamı olmuyor. Derslerde güncel ekonomik sorunlardan bahsedilmiyor, sorunların çözümleri yanıtsız bırakılıyor. Öğrenciler tek yönlü düşünmeye itiliyor. Özellikle 1. Sınıf öğrencileri merak edip bu kongreye katılımcı olmak istediler. Derslerde bulamadıkları sorunların çözümlerini bulma isteği ya da en azından bunu farklı yönlerden tartışma isteği en büyük sebep olabilir. Bize yılın başından beri empoze edilen mülkiyeli damgasıyla ülkenin geleceğinde bir şeyler değiştirme sorumluluğunu yüklüyorlar. Biz halihazırda benimsenmiş bir yönetim anlayışına sahip olursak, sadece bunları öğrenip tartışırsak ülkede bir şeyleri nasıl yoluna koyabiliriz? Bugünlerde, kısıtlı olanaklarla öğrenciler, bu kongrenin bağımsız bir kongre olmasına rağmen kariyer amacı gütmeden sadece sorgulama ve öğrenme çabasıyla bir araya gelmeye çalışıyorlar. Düşüncelerimizi, bilimsel olan ve tek yönlü olmayan bir şekilde tartışmak hem bireysel olarak kendimizi yetiştirmek için hem de gelecekte toplumun yararı açısından önemli.