Diyarbakırlı yurttaşlar: Geçinemiyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık

Mahsum KARA
Diyarbakır

Pandemi ve ekonomik krizle beraber gün geçtikçe gıda ve temel ihtiyaç ürünlerinde fiyatların artması vatandaşın alım gücünü düşüyor. Evrensel’e konuşan Diyarbakır’da yurttaşlar, “Geçinemiyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.

HER GÜN FİYATLAR ARTIYOR

Evli ve 5 çocuk annesi olan Esma Polat (30), semt pazar alışverişinden dönerken elinde 4 poşet var, yanına yaklaşıp konuşmaya çalışıyorum. Geçinme konusunda bu dönem zorluk yaşadığını belirten Polat, “Her hafta ev ihtiyaçları almak için alışveriş yapıyorum. Bir hafta önce aldığımla bugün aldığım meyvenin fiyatı aynı olmuyor, her gün fiyatlar değişiyor, hep yükseliyor ne yapacağımızı şaşırdık artık. Gıda fiyatları artıyor, ev kirası artıyor, nasıl geçireceğiz bu durumda hiç bilmiyorum. Biz eskiden kış hazırlığı yapardık, fiyatlar o kadar yüksek ki artık hazırlık yapacak maddi olanağımız yok. Maddi olarak durumunuz iyi değil, geçen hafta 10 kilo yağ aldım 276 TL olmuş, daha önce bu kadar arttığını görmedim. Biz bu olumsuz durumlardan dolayı geçinemiyoruz. İnşallah artan bu fiyatların önüne geçebilirler yoksa vatandaşın durumu çok kötü. Gün geçtikçe zenginler zengin olurken fakirler daha fakirleşiyor” diye konuştu.

2 BİN TL’YE KİMSE GEÇİNEMEZ

Pandemiden önce taksi şoförlüğü yaptığını, 65 yaş üstü olduğu için işi bırakmak zorunda kaldığını belirten Hasan Turgut (66) ise 2 bin TL’lik emekli maaşıyla geçinmek zorunda olduğunu belirtti. Turgut, “Bugün Diyarbakır’da kimse emekli maaşıyla geçinemez. Ek bir iş yapması lazım, yapamasa geçinmesi çok zor. Aldığım maaşla geçinemiyorum, sadece günümü kurtarmaya çalışıyorum. Pandemiden dolayı ben de mağdur durumdayım, işe çıkamıyorum. Fiyatlar çok yüksek ve gün geçtikçe daha da artacak gibi. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Haftalık giderlerimiz 500 TL’nin aşağısında değil. Su faturası, elektrik faturası ve kirayı ödeyince elimizde hiçbir şey kalmıyor” dedi.

BİRİNİN BU DURUMA EL ATMASI LAZIM

Remzi Alagöz (29), Dicle Üniversitesinde kantinde çalıştığını daha sonra ücretsiz izne gönderildiğini söyledi. Alagöz, “7 aydan fazladır işsizim, iş arıyorum, iş yok. Birikimim vardı onu da bitirdim. Her şey çok pahalı. Geçen sene 150 TL’ye aldığımız un torbası bu sene 270 TL olmuş. Ülke olarak zor günler geçiriyoruz evet ama bizim yönetenler ne halde olduğumuzu bilmiyorlar sanki. Kimsede para yok, fiyatlar bu kadar artarken kimse bir şey alamaz. Birilerinin bu duruma el atması lazım” dedi.

ÜLKE KENDİ ÜRETİMİNİ YAPMALI

Kadir Hasat (35), 15 yıldır mahalle mahalle dolaşıp meyve ve sebze satıyor. Daha önce gıda, meyve ve sebze  fiyatlarının bu kadar yükselmediğini söyleyen Hasat, “Bir yıldır her gün her şeye zam geliyor. Millet alışveriş yapmaktan korkuyor, 5 kilo meyve alsa 50 TL’yi buluyor” dedi.

Hasat, “Ürüne ihtiyaç fazla olunca fiyatı da etkiliyor. Diğer en büyük neden ise üretimde dışa bağımlı olmamız. Dışarıdan gelen ürün vergisiyle birlikte fiyat oranı yükseliyor, bu duruma engel olabilmek için alternatif yaratılıp kendi üretimimizi yapmamız lazım. Bu ülkenin fabrikaları var, iş olanakları yaratılıp üretime geçilip dışarıdan ürün almanın büyük bir oranda durdurulması lazım” dedi.

Esnaf hükümetten umudunu kaybetti

Merkez Bankasından hükümete acı mektup: Yüzde 5 enflasyon hedefinden çok uzağız

İcralık olan çiftçiler, Ankara'ya gelip kredi borçlarında faizin silinmesini istedi