03 Şubat 2021 23:39

Kocaelili işçiler: Pazardaki zamla işçiye verilen zam aynı değil

Kocaeli'de görüştüğümüz işçiler özelikle pandemi sürecinde patronlara ayrılan paranın işçilere ayrılandan katbekat fazla olmasına tepki gösteriyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Emre YILMAZ
Kocaeli

Kocaeli Körfez’de servis duraklarında görüştüğümüz işçiler geçim sıkıntılarının giderek arttığını söylüyor. İşçiler özelikle pandemi sürecinde patronlara ayrılan paranın işçilere ayrılandan katbekat fazla olmasına tepki gösteriyor.

Son yılların ekonomik olarak zor geçtiğini söyleyen Matbaa İşçisi Kerim, “2018’deki dolar kriziyle beraber başlayan süreç bizler için iyi bir dönem olmadı. Pandemi de üstüne eklenince iyice bozuldu ekonomi” dedi. Pandemide ekonomik olarak bir kez yardım aldığını söyleyen Kerim, “İşverenlerin biraz insaflı olması lazım, çalışana değer vermesi lazım. Tabii bir de bir arada olmak var, sendikalı olmak gibi. Ben sendikasız bir işyerindeyim, sendikalı olsa daha iyi olur ama patronlar sendikayı istemiyor” dedi. Açıklanan asgari ücreti ise yeterli bulmayan Kerim, “Bir nebze olsun daha rahat bir yaşam sürmek istiyorsak asgari ücret 3 bin 500-4 bin lira olmalı” dedi.

"DAHA İYİ BİR YAŞAM İÇİN ÖRGÜTLENMEK LAZIM"

Gebze’de bir otomotiv fabrikasında çalışan Ferhat, Türk Metal üyesi. 2020 yılının işçiler için kanayan bir yara olduğunu söyleyen Ferhat, “Pandemide zorluklar çektik, birçok fabrika devletin patronlara verdiği esnek çalışmadan yararlandı, işçileri de esnek çalışmaya zorladılar. Bu süreçte yıllık izinlerimiz dahil olmak üzere birçok hakkımız gasbedildi, işverenlerin istediği doğrultuda bir süreç yaşandı” dedi. Asgari ücret zammını yeterli bulmayan Ferhat, “İnsanların eşit haklarda yaşamaları lazım ama bugün böyle bir durum söz konusu değil. Pazardaki enflasyona bakınca işçiye verilen zamla aynı mı? Ev geçindiriyoruz elektrik, kira, su, gıda var. Bu süreçte emekçilere verilen 2 bin 800 TL. Adil de değil, yeterli de değil” ifadelerini kullandı. Pandemi döneminde bir destek almadıklarını ve yalnız bırakıldıklarını söyleyen Ferhat, “Bizlere ayrılan parayla, patronlara ayrılan paralar aynı mı? İşsizlik Fonu’ndaki paraları, yani işçilerin paralarını patronlara verdiler. İşçilerin lehine daha iyi bir yaşam olması için ilk önce örgütlenmek lazım. Türkiye’de sendikalaşma oranı çok az” dedi. Son olarak Gebze’de sürmekte olan Baldur greviyle ilgili görüşlerini sorduğumuz Ferhat, “Ben bilinçli bir işçi olduğumu düşünüyorum, en azından şu an bedenen olmasa da ruhen yanlarındayım. Sosyal medyadan takip ediyorum grevi, umarım başarıya ulaşır” ifadelerini kullandı.

Aynı durakta servis bekleyen başka bir Otomotiv İşçisi Ersin Özdemir de 2020’nin işçiler açısından zor geçtiğini söyledi. Ücretinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini dile getiren Özdemir, “Alım gücü ciddi derecede düştü. Aldığımız parayla ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Asgari ücret beklenilenin üzerinde değildi, algıyı bu yöne çektiler sadece. İnsan gibi yaşamaktan bahsediyorsak yoksulluk sınırının altında olmamalı aldığımız maaşlar. Yani 7-8 bin dolaylarında olmalı” dedi. 2021 yılında da işçileri zor günlerin beklediğini düşünen Özdemir, “Her şeyin düzelmesini umut ediyorum ve değişmesini istiyorum” dedi.

"ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM"

Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Epaş Demir Çelik’te çalışan Seçkin Sezen, “Bu pandemi süreci belli ki devam edecek, işverenlere sağlanan imkanlar işçiye de sağlansın. Patronlara verilen paranın yarısı işçilere verilse çok daha rahat ederiz ama şu ana kadar hiçbir şey göremedik. Patronlar işçi de çıkartıyor, az para da veriyor. Sahne onların” dedi. Asgari ücret zammını yeterli bulmadığını ifade eden Sezen, “En kötü ihtimalle 3 bin 500 TL olması lazımdı, şimdi git şurada bir markete gir, en ucuz yağ olmuş 60 TL, alt tarafı yağ. Yumurta olmuş 25-30 TL. Bu verilen zam enflasyonun altındadır. Bir zam veriliyor ama başka bir yerden çıkartılıyor” diye konuştu. İşçilerin bu zor tablodan nasıl çıkacağını sorduğumuz Sezen, “Burada önemli olan nokta işçilerin beraber olması, birlikte hareket etmesi. Sendika bile işçiler için mücadele etmiyor, sendika dediğin bir kere işveren karşısında dik durmalı. Ama burada işçinin de sendikanın arkasında durması lazım, irade göstermesi lazım. TİS süreci geliyor, ben hakkımı almak için gerekirse greve de çıkarım. İşçiler de burada biraz elini taşın altına koymalı, geri durmamalı. Haklarımız için fedakarlık yapmamız gerekiyor, bunu da koyu bir AK Partili olarak söylüyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi öğrencileri: Bütün saldırılara, zora ve zorbalığa karşı hâlâ aynı noktadayız

SONRAKİ HABER

MAN işçisi yazdı: Yaşadığımız ile anlatılan arasında büyük fark var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa