Lise öğrencilerinden Boğaziçi'ne destek: Üniversitelerin özerk olmasını istiyoruz
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerine ve taleplerine sahip çıkan pek çok lise öğrencileri açıklamalar yayımlayarak özgür, demokratik, bilimsel üniversite taleplerini dile getirdi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri
2 Ocak 2021'de, Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere 5 farklı üniversitede rektör atamaları ile başlayan, protestolar ve gözaltı süreçleriyle devam eden öğrenci hareketini lise öğrencileri olarak takip ediyoruz.
Üniversitelerin polis ablukasına alınması, gittikçe artan baskıcı, cinsiyetçi ve ayrımcı dil, kulüplere müdahale edilmesi, yapılan atamalarla akademi bağımsızlığının tehdit edilmesi gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı ve eğitimde niteliği düşüren uygulamalar, yakın gelecekte parçası olacağımız üniversitelerin bizlere sunduğu özgürlük ortamını zedelemektedir. Boğaziçi Üniversitesi ve diğer üniversite öğrencilerinin protestolarını takip ettiğimizde öğrencilerin karşılaştıkları ayrımcı dil ve nefret söylemleri, orantısız güç ve şiddet, haksız gözaltılar bizleri yıldırmanın aksine kenetlemekte ve öğrenci dayanışmasının önemini göstermektedir.
Günlerdir süregelen protestoların yalnızca Boğaziçi öğrencilerini değil, diğer bütün öğrencileri, kadın hareketini, LGBTİ+ bireyleri, işçi ve emekçileri de kapsadığının farkındayız. Biz lise öğrencileri olarak birkaç sene sonra eğitimimize devam etmeyi umduğunuz üniversitelerin özerk olmasını istiyoruz. Bilimsel, demokratik, nitelikli eğitim hakkımızın gasbedilmesini ve geleceğin üniversite öğrencileri olarak baskı ve şiddetin hedefi olmayı kabul etmiyoruz. Başta Melih Bulu olmak üzere tüm atanmış rektörlerin istifasını, rektörlük seçimlerinde tüm okul bileşenlerinin karar verici mekanizmalarda bulunmasını talep ediyoruz. Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri olarak bugünden tüm üniversiteli arkadaşlarımızın mücadelesine sahip çıkıyor gözaltına alınan bütün öğrenci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Halka halka büyüyen bu mücadelede tüm lise bileşenlerini antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkarmaya, birlik olmaya davet ediyoruz.
"ÜNİVERSİTELİ ARKADAŞLARIMIZIN MÜCADELESİNE SAHİP ÇIKIYORUZ"
Bahçelievler Anadolu Lisesi Öğrencileri
Üniversitelere antidemokratik yollarla atanan rektörler ve sonrasında öğrencilerin haklı mücadelesi sebebiyle içerisinde bulunduğu durumda polisin öğrencilere müdahale etmesi, öğrencilerin gözaltına alınması, baskıya uğramaları, şiddet görmeleri, ayrımcılığa maruz kalmaları ve Boğaziçi Üniversitesi’nin ablukaya alınması, yakın zamanda bizim de parçası olacağımız üniversitelerin özgürlük ortamını zedelemektedir. Şu anda üniversitede okuyan veya okuyacak öğrencilerin geleceğe dair güvenini zedeleyip insanlara korku salmaktadır.
Devam eden eylemlerde öğrencilere karşı uygulanan şiddet, orantısız güç kullanımı, öğrencilerin haklarını aradıkları için gözaltına alınmaları biz bütün öğrencileri ilgilendirmektedir. Tabii ki biz öğrenciler olarak bu haksız ve demokratik değerlerini zedeleyen olaylara sessiz kalmayıp aksine daha da kenetlenecek, bu sorunun çözümü içim mücadele edecek ve haklarını arayan arkadaşlarımızın arkasında olacağız.
Protestoların Boğaziçi öğrencilerinin dışında tüm öğrencileri, kadın hareketini, LGBTİ+ bireyleri ve daha birçok kesimi kapsadığının farkındayız. Biz lise öğrencileri olarak üniversitelerin özgür yapısını, demokratik değerlerini ve edinmiş olduğu eğitim gayesini kaybetmesini istemiyoruz, bu duruma karşı çıkıyoruz. Bahçelievler Anadolu Lisesi öğrencileri olarak bugünden tüm üniversiteli arkadaşlarımızın mücadelesine sahip çıkıyor, gözaltına alınan bütün öğrenci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını ve başta Melih Bulu olmak üzere tüm atanmış rektörlerin istifasını istiyoruz. Halka halka büyüyen bu mücadelede tüm lise bileşenlerini antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkarmaya, birlik olmaya davet ediyoruz.
"LİSE BİLEŞENLERİNİ SES ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUZ"
Galatasaray Lisesi Öğrencileri
Galatasaray Lisesi öğrencileri olarak üniversite öğrencilerine, akademisyenlere, LGBTİ+ bireylere ve kısacası aşağı bakmayı kabullenmeyen, demokratik değerleri savunan bütün halka karşı gittikçe artan baskıyı üzüntüyle takip etmekteyiz.
Başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere üniversitelere rektörlerin tepeden inme bir şekilde atanmasının ardından bu dayatmaya barışçıl yollarla karşı çıkılmasına rağmen yüzleşilen zulmün her geçen gün vahimleştiğinin farkındayız.
Yakında bir parçası olacağımız bu kurumların öğrencileri, akademisi ve demokratik kültürleri yoğun bir tehdit altında. Protesto ve toplanma haklarını medenice kullanan öğrencilerin; polis kaynaklı insanlık dışı boyutlara varan şiddet uygulamalarıyla karşı karşıya bırakılmaları, bireysel kimliklerine ve yönelimlerine yapılan nefret söylemleri, insanlık gururunu zedeleyecek sistematik ve kinci yaklaşımlarla aşağılanmaları kabul edilemez. Tüm bunlar aracılığıyla temel hakları olan ifade özgürlüklerinin caydırılarak kısıtlanmaya çalışıldığının bilincindeyiz.
Bu sorun başta üniversiteler olarak bütün öğrencileri, halkı ve insan hakları hareketlerini kapsar bir hale büründüğünden liseli öğrenciler olarak sessiz kalmayarak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Öğrencilere ve haklarımıza karşı güdülen bu politikanın ve toplumsal yansımanın acilen bitmesini, bireylere vücut bütünlüğü ve hukuki yargılanma dahil olmak üzere bütün temel haklarının iade edilip gözaltındakilerin serbest bırakılmasını, son olarak da rektör ataması kulüplerin kapatılması ve akademinin itibarsızlaştırılması çabasıyla kurumlara verilen zararın Melih Bulu’nun istifasıyla başlayacak süreçte bir nebze de olsa telafi edilmesini talep ediyoruz.
Halka halka büyüyen bu mücadelede tüm lise bileşenlerini antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkarmaya, birlik olmaya davet ediyoruz
"ÖZGÜR ÜNİVERSİTELER İSTİYORUZ"
Haydarpaşa Lisesi Öğrencileri
Türkiye’nin köklü üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere 5 üniversiteye rektör atanmasıyla başlayan; ismi intihalle, siyasi geçmişle, torpille, ayrımcılıkla anılan ATANMIŞ bir rektörün kabul edilmemesi için yapılan haklı protestoların farkındayız, takip ediyoruz ve destekliyoruz. Bununla birlikte protestolar sırasında gözaltına alınmaya, gözaltında işkencelere, gösteriler sırasında “Aşağı bak, terbiyesiz” söylemlerine, insanlık suçu olan ters kelepçeye, üniversitenin ablukaya alınmasına, fişlemek için yapılan çalışmalara, öğrencilere terörist gibi davranılmasına, öğrencilerin kimliklerini yaşamasına engel olmaya, Boğaziçi’nin demokratik kültürüne asla uymayacak bir şekilde rektör atanmasına anlam veremiyoruz.
Yapılanların sadece Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini ilgilendirmediğinin farkındayız, hepimiz geleceğimizle ilgili özgürlük kaygıları yaşıyoruz. Yarın bizim de gitme ihtimalimizin olduğu üniversitelerde özgürce, kimliklerimizi yaşayabilerek, üniversitemiz şirketleştirilmeden eğitim almayı istiyoruz.
Haydarpaşa Lisesi öğrencileri olarak üniversitedeki arkadaşlarımızın yanındayız ve rektörlerin istifasını, gözaltındaki bütün öğrenci arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Halka halka büyüyen bu mücadelede tüm lise bileşenlerini antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkarmaya, birlik olmaya davet ediyoruz.
"BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİNİN TALEPLERİNİ TEKRAR EDİYORUZ"
İnanç Lisesi Mezun ve Öğrencileri
İnanç Lisesi öğrencileri olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde cereyan eden bedbaht duruma karşı tutumuzu; okul hayatımız boyunca mezunlarımızdan, İnanç ailemizden öğrendiğimiz kültürümüzden ve “İnanç ruhu”nun en önemli değerleri olan: saygı, adalet, hoşgörü, sevgi, sorumluluk ilkelerine bağlı kalarak açıklamak, hayat felsefemizi şekillendiren bu değerleri yeniden hatırlamak ve paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle insana duyulan saygının ve bireye atfedilen değerin her koşulda korunması gerektiğini savunuyoruz. Kişinin bireysel kimlik ve yönelimleri yargılanmaya açık değildir. Adil devlet sisteminde, hukukun üstünlüğü geçerlidir ve herkes yargı önünde ayrıcalıkları gözetilmeksizin eşit sayılmalıdır. İnanıyoruz ki bizi biz yapan değerlerden biri de tüm farklılıklarımızı kucaklayarak kültür zenginliğimizi korumaktır. Hoşgörünün esas alındığı bir toplum yapısı, uzlaşı sürecinin yegâne temeli olacaktır. Barış toplumunun oluşturulması ancak sevginin ve kardeşliğin topraklarında mümkün kılınabilir. Bizler, doğru olduğuna inandığımızı söylemek ve hakikatin sözcüsü olmaktan yana tavrımızla kendimizi bu bildiriyi yayınlamaktan sorumlu görüyoruz.
2 Ocak 2021’de ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen rektör ataması ile başlayan süreçte, Boğaziçi Üniversitesi’nin akademik özerkliği ve kurum içi demokrasi kültürü hiçe sayılmıştır. Sürecin devamında kimlik ve yönelim özgürlüğü ihlal edilmiş, LGBTİ+ bireyler hedef gösterilmiş, Boğaziçi Üniversitesi fiilen abluka altına alınmış ve en temel haklarını ifade eden öğrenciler, Boğaziçi kampüsü içinde ve dışında haklı bir gerekçe olmaksızın gözaltına alınmıştır. Bu noktada, barışçıl yollarla sesini duyuran, ülkemizin gururu ve geleceği olan öğrencilerin karşılaştıkları sözlü ve fiziksel şiddet, bizim ve tabii ki tüm insanlığın ortak değeri olan değindiğimiz beş ilkeyle çelişmektedir. Bu üzücü sürecin ivedilikle sona ermesini temenni ediyor, kamuoyunu polarize edici söylemlerden kaçınmaya davet ediyoruz. Bütün öğrencilerin, bilinçli vatandaşların ve geleceğini önemseyen herkesin mantık çerçevesinde çağrımıza kulak vermeleri gerektiğine inanıyoruz. Tüm liseli arkadaşlarımızdan yükselen sesleri yineliyor, Boğaziçi öğrencilerinin taleplerini tekrar ediyoruz. Sözümüzü Nazım Hikmet’in insanlığa seslenişi ile bitiriyoruz:
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…
BEŞİKTAŞ, CAĞALOĞLU, ÇAPA ANADOLU VE İSTANBUL ERKEK LİSELERİNDEN DESTEK MESAJLARI
Beşiktaş Anadolu Lisesi, Cağaoğlu Anadolu Lisesi, Çapa Fen Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Şehremini Lisesi öğrencileri de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişine destek mesajları yayımladı: Öğrencilerin açıklama metinleri şöyle oldu:
FATİH İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA
Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilerin yayımladıkları metinlerle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yayımladı. Açıklamada "Sosyal medya mecralarında bazı okullarımızın ve öğrencilerinin adı kullanılarak Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili paylaşılan metnin okullarımızın öğrencileri ile bir ilgisi yoktur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." ifadeleri kullanıldı.
ÖĞRENCİLERDEN "BEN YAZDIM" YANITI
Fatih İlçe Milli Eğitim gibi pek çok okul yönetimi de açıklamaların öğrencilere ait olmadığını ileri süren açıklamalar yayımladı. Pek çok öğrenci ve sosyal medya kullanıcı da bu açıklamalara #benyazdım diyerek yanıt verdi.
Liseli Öğrenciler Dayanışması, Twitter hesabından konuyla ilgili açıklama yapıldı. Mücadele halka halka büyümeye devam ediyor. "Bunu da biz yazdık" diyen öğrenciler, "Bizler mensup olduğumuz liselerin bir bileşeni olarak öğrencilerin bu ülkenin politik özneleri olduğuna ve fikirlerimizi özgürce ifade etme konusunda çekince yaşamamamız gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
February 4, 2021
(HABER MERKEZİ)