04 Şubat 2021 23:08

Zordaki üretici köylü ‘Cumhurbaşkanının haberi olsa’ diyor ama…

Deresine HES yapılamak istenen, tarım ve yaşam alanları maden şirketlerine verilen, borçlandırılan, bir gecede binlerce zeytin ağacı kesilen köylüler Cumhurbaşkanına sesleniyor. Duyan var mı?

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sedat BAŞKAVAK
Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı

Ülkenin farklı yerlerinden köylülerin sesleri, öfkeleri, isyanları basına daha çok yansır televizyonlarda daha görünür oldu. Herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyor ve “Sayın Cumhurbaşkanının haberi yoktur olsa böyle olmaz, onun için Sayın Cumhurbaşkanım bizi duy” diyorlar. Seslenen, sesini duyurmaya çalışan çok ama duyan var mı? Ya da duymak isteyen var mı?

Çiftçi borçlanarak bile üretemez hale geldi. ‘Çiftçi borçları faizsiz ertelemeli’ taleplerini Cumhurbaşkanı duymadı, duymak istemedi. Tarım kredi kooperatiflerine (TKK) olan borçları yüzünden Fethiye’de traktörü, Manisa ve Denizli’de hayvanları haczedildiği için başkalarının tarlasında yevmiyeci olarak çalışan köylüleri görmedi. Köylüler bu durumdan, “Cumhurbaşkanının haberi yok, tarım kredi kooperatifi genel müdürü, Tarım Bakanını ve Cumhurbaşkanını yanıltıyor diyerek Ankara’ya geldi. Ama Ankara girişinde otobüsten inemeden gerisin geri eskort eşliğinde Kırıkkale’ye kadar kovuldular. Köylülerin ve sendikaları Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) Başkanının bile Güvenpark’tan yukarı çıkarılmadığını duymaz mı, görmez mi? Üstelik pek çok televizyon ve gazete haberini yapmışken.

Mersin’in Mezitli ilçesi Davultepe’de etrafı zeytinlerle çevrili 400 dönüm limon bahçesi, köylünün tek geçim kaynağı ellerinden alınarak sanayi sitesi yapılmak isteniyor. İlçe ve büyükşehir meclisinden bütün partilerin (Üstelik ziraat mühendisi olan ilçe ve büyükşehir belediye başkanlarının da) oy birliği ile tarım alanından çıkartılarak kıraç arazi gösterilip, Cumhurbaşkanı tarafından acele kamulaştırma yapılması kararı veriliyor. Davultepe köylüsü onlarca dava açmış. “Biz bu topraktan, bu limon bahçelerinden ev geçindirdik, çocuk okuttuk, oğlumuza kızımıza düğün yaptık bu limon bahçeleri elimizden alınırsa biz aç açıkta kalırız” diye taleplerini CİMER’e yazmışlar. “Burası Cumhur İttifakına oy verir Sayın Cumhurbaşkanı bizi duysa acele kamulaştırma kararından vazgeçer” diyerek Ankara’da bürokratından, vekilinden, bakanına kadar ulaşmışlar ama Cumhurbaşkanı duymamış. Gazeteler “Yağma Mersin’in malları, 30 bin narenciye ağacı kesilecek” diye yazmış, televizyonlar göstermiş ama Cumhurbaşkanı duymuyor, görmüyor. 

ÜRETİCİ KÖYLÜ BAS BAS BAĞIRIYOR

Niğde’de ürettikleri patatesi, İç Anadolu illerinde soğanı elinde kalarak maliyetin bile altında satamayan “Soğan depoda çürüdü” diye isyan eden köylüler seslerini duyurmaya çalışıyor. Niğde’de patates üreticisi eline aldığı dört büyük bir küçük patatesle “Şu ceryana, şu işçiye, şu ilaç şu da gübre parasına” diyerek 4 büyük patatesi yere attıktan sonra elinde kalan son küçük patatesi de göstererek “Bu da bize kalıyor onu da satamıyoruz” diyerek can havliyle bağırıyor. “Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bizim sesimizi duy, vallahi battık, billahi battık” diyor. Fakat gelin görün ki Ankara sağır dilsiz.

Deresine HES yapılamak istenen, tarım ve yaşam alanları maden şirketlerine verilen, merası elinden alınan, bir gecede binlerce zeytin ağacı kesilen köylüler Cumhurbaşkanına sesleniyor. İlaç, gübre, mazot ve yem gibi girdiler nedeniyle, maliyeti artan ve ürünü para etmeyen, ithal tarım ürünleri karşısında beli bükülen köylüler, sulamada kullandığı elektriği kesilen köylüler hepsi tek tek bulundukları yerden “Cumhurbaşkanın haberi yok, bizi duysun” diye sesleniyorlar.

CUMHURBAŞKANI DUYMAZ OLUR MU?

Cumhurbaşkanı bilmez mi, duymaz mı? Bilir, duyar da işine gelmez. İşine gelse bu kadar “Yerli ve milli” derken ülke tarımı ve üretici köylüsü bu halde olur mu? Tek tek bağırarak Cumhurbaşkanına ses duyurma şansımız yok çünkü sesimiz cılız çıkıyor. Şirketler ve onların patronları, tarım ve gıda tekelleri örgütlü; üretici köylü örgütsüz. Köylüye, “Siyaset yapma” diyenler tarımı çökerten politikalarla siyasetin alasını yapıyor. Ya aslında yaşadıkları bu durumun bir sorumlusunun da Cumhurbaşkanı olduğunu bildikleri halde, biraz korkak, biraz utangaç “Sayın Cumhurbaşkanım bizi duy” diyecekler. 

Ya da köylüler birleşecek geleceğini eline almak için, başta sendikaları Tüm Köy Sen olmak üzere örgütlenerek, duymak istemeyenlere kulaklarını sağır edecek kadar güçlü bir sese kavuşarak sözünü dinletecek. Herkesin safı belli işçiler, emekçiler; üretici köylüler bir yanda; ihracatçılar, patronlar ve iktidar diğer yanda.

ÖNCEKİ HABER

‘Acele kamulaştırma’ kararına üretici tepkili: Zeytini söküp demir dikecekler

SONRAKİ HABER

Ataması yapılmayan öğretmenler: Ücretli öğretmenlik değil, 60 bin atama istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa