İskender Bayhan: Cumhur İttifakı ve Meclis bu bileşimiyle demokratik anayasa yapamaz
Gazeteci İskender Bayhan, Boğaziçi öğrencilerinin mücadelesindeki gelişmeleri ve 'yeni' anayasa tartışmalarını Gündem Özel'de değerlendirdi.
Gazeteci İskender Bayhan, Boğaziçi öğrencilerinin mücadelesindeki gelişmeleri ve 'yeni' anayasa tartışmalarını Gündem Özel'de değerlendirdi.
HAKLILIK VE KARARLILIK ÜLKE GENELİNDE DAHA DA DESTEK GÖRÜYOR
Boğaziçi öğrencileri devletin gücünü mü sınıyor?
Üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin haklı ve kararlı mücadeleleri devam ettikçe hükümetin de tehditleri ve bu kararlılığı kırmaya yönelik girişimleri de dozu artarak devam ediyor. O haklılık ve kararlılık ülke genelinde de halk kitleleri nezdinde de daha fazla destek buluyor. Birçok üniversitede de bu talebe sahip çıkıyor. Öğrencileri ‘terörist’ ilan ederek sonuç almayı denemek geriye kalan tek seçenek, hükümet açısından. Üniversite öğrencilerine asıl moral veren haklılıkları. Devlete, hükümete meydan okuma tutumuyla yola çıktıklarını düşünmüyorum. Mücadele ilerledikçe genel olarak demokratik hakka sahip çıkma tutumu devlete ve hükümete, Erdoğan’a ve hükümete meydan okuma durumuna geliyor. Meydan okuma da, hükümeti Cumhur İttifakını yıkmak gibi veya onun anti demokratik uygulamalarını topyekûn engelleyip set çekmek gibi bir sorumluluk Boğaziçi öğrencilerinin sırtına yıkılamaz. Türkiye’de hak istemek için yola çıkmış her mücadele hızla tek adam sistemine meydan okumaya dönüyor. Bunun başka ihtimali de yok zaten.
SENDİKALAR MÜCADELELERİ BİRLEŞTİRMEKTE YETERSİZ KALIYOR
Sendikalar Boğaziçi öğrencileriyle yeterli dayanışmayı neden göstermiyor?
Türkiye’de sendikal örgütlenmeler, mücadeleci sendikacılık, halkın demokratik taleplerine sahip çıkma konusundaki düzey zayıf. Bir süredir sendikalar ve emek örgütleri cephesinden özellikle işsizlik, zamlar, işten atmalar, pandemi süreci gibi koşulların yarattığı taleplerde daha çok gündeme geliyor. Yoğunluklu olarak ekonomik bir mücadeleye yönelmiş durumda sendikalar. Hem o mücadelenin gereklerini yerine getirmek hem demokratik taleplerle öne çıkmış mücadeleleri birleştirmek konusunda yetersiz kalıyorlar. Önümüzdeki dönem üniversite mücadelesinin de ekonomik taleplerle birleşmesi gerekiyor.
'SİVİL ANAYASA' DEMEK 'DEMOKRATİK ANAYASA' OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ
Neden belirli aralıklarla anayasa değişikliği gündeme geliyor?
Ülkeyi yönetenler özelikle Türkiye’de sermayenin, burjuvazinin politik düzeni ister istemez sık sık anayasa değişikliği ihtiyacını getiriyor.
Cumhurbaşkanlığı görev süresi anayasa değişikliğinin temel nedeni olabilir mi?
Onu da içerecektir ama sadece Cumhurbaşkanlığı görev süresine ilişkin bir yeni anayasa yapmaya dayanmayacaktır. 128 kanuni değişiklik ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksayan yönlerine dair değişikler öngörüyordu hükümet. Belki onun anayasayı değiştirmeyi de gerektiren kısımlarından biri olabilir. Yüzde 50 meselesi de yer alabilir.
Yeni bir anayasa yeni bir çözüm sürecini getirir mi?
Erdoğan böyle bir niyeti olduğunu düşünmüyorum. Erdoğan’ın çözüm süreci kavramını kullanacağını da düşünmüyorum. Reform ve sivil anayasa kavramlarına yüklenir. Anayasayı burjuvazinin bürokratik kanatları, siyasi partileri yapınca demokratik oluyormuş gibi bir üç kağıda dayanıyor bu. Anayasayı siviller yapınca daha demokratik oluyormuş gibi… Buradan yürüyecektir. Kürt sorununda bir ‘makyaj düzenleme’ konuşuluyor. ‘Devletin dili Türkçedir’ yerine ‘devletin resmi dili Türkçedir’ gibi bir değişiklik mesela…
Millet İttifakının tutumu ne olur?
2010’daki anayasa değişikliği bir bölünme yaratmıştı. Ama bu kez böyle bir bölünmenin olacağını öngörmüyorum. 2010’dan sonra Türkiye’nin yaşadığı süreçte çok sular aktı. Hükümetin aynı etkiyi yakalayabileceğini çok öngörmüyorum. Ama tek tük sesler çıkabilir.
Millet İttifakında da güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem konusunda ciddi bir ısrar var. bu durumda ‘sivil anayasa’ deyip destek verir mi süreç gösterecek.
Yeni anayasa, işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara ne getirir?
Cumhur İttifakı ve Meclis bugünkü bileşimiyle demokratik anayasa yapamaz. İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, üretici köylülerin toplumun ezilen sömürülen kesimlerinin özlemlerini karşılayacak bir anayasa yapamaz. Güçlü bir mücadele verilirse belki belli başlı demokratik haklar daha fazla gündeme gelebilir. (Evrensel WEBTV)