Hacettepeli öğrenciler: Mahkum edildiğimiz geleceğe boyun eğmiyoruz
Boğaziçili öğrencilerin mücadelesine destek veren Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, baskılara karşı üniversite bileşenlerinin ortak mücadelesine vurgu yaptı.
Fotoğraf: Mürsel Ç.
Ali ALTUN
Uğur DÜZGÜN
Ankara
Kayyum rektör karşısında Boğaziçili öğrencilerin demokratik üniversite mücadelesi devam ediyor. Kampüslerinde bir araya gelen Boğaziçili öğrenciler kampüse giren polisin müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Boğaziçili öğrencilerin mücadelesi ve diğer üniversitelerden öğrencilerin desteği de sürüyor. Biz de Hacettepe Üniversitesi öğrencileri ile yaşananları ve taleplerini konuştuk.
Hazırlık öğrencisi Zeliha Duru Kurtul: Mahkum edildiğimiz geleceğe boyun eğmeyeceğiz. İktidarın, baskı politikalarını kendimizi ifade etme alanı bulabildiğimiz üniversitelerimizde uygulamasına izin vermeyeceğiz. Çünkü bizler, onların yarattığı mevcut koşullarda, hayatlarımızın her alanında baskılanıyoruz. İşsiz kalacağımızı bilerek okuyor, geçim kaygısıyla yaşıyoruz.
Hukuk Fakültesi 1. Sınıf Öğrencisi Deniz Boran: Üniversiteler öğrenciler için ifade özgürlüğüne en elverişli eğitim yerleridir. Öğrenciler ve akademisyenler antidemokratik yollarla üniversiteye vurulan büyük ve göz ardı edilemez darbelere karşı durmak amacıyla toplanırlar, bu hukuka aykırı gelişmeleri protesto ederler. Her öğrencinin, her bireyin protesto ve gösteri hakkı vardır ve bu hak katiyen engellenemez. Öğrencilere orantısız güç ve şiddet uygulayan, üniversite çevrelerini ablukaya alan, öğrencileri yoğun darp ile gözaltına alan ve ağza alınmayacak hakaretler savuran, ‘Aşağı bakarak yürü, önüne bak!’ denerek aslında kastedilenin itaat etmek ve boyun eğip susmak olduğunu gösteriyor.
İngiliz Dili ve Edebiyatı 1. Sınıf öğrencisi Ilgın Baran: Meselenin sadece atanan kayyumlar olmadığı, koca bir ülkenin her alanda orta çağcı gericiliğe hapsedilmeye çalışıldığı ve bu gerçekliği görüp o yönde bir mücadele anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
"ÖĞRENCİYİ DIŞINDA TUTAN HER TAVRA BİRLİKTE CEVAP VERMELİYİZ"
İngilizce Öğretmenliği 2. Sınıf öğrencisi Cansu Kaya: Öğrencilerin tepkisi de, öfkesi de artıyor. Ama bunlar karşısında ne yapılmalı sorusunu da her üniversiteli düşünmelidir. Atanmış rektör öncelikli mesele olarak verdiği zararlar ile öğrencilerin karşısında duruyor. Sürekli ve hız kesmeden üniversitede karar alma, öğrenciden uzaklaştırma politikası izleniyor. Melih Bulu bunun en açık örneği. Öğrencilerin tepkisi de bunu daha görünür ve doğru hale getiriyor. Öğrenciyi dışında tutan her tavra, öğrencilerin de kendi bileşenleri ile, kendi birlikteliği ile cevap vermesi gerekiyor. Bu sorunların en özeti sınıflarda, bölümlerde karşımıza çıkıyor. Zaten doğalında geldiğimiz birliktelikle, cevap vermek ve bunu sürekli hale getirmemiz gerek.
Elektrik Elektronik Mühendisliği 2. Sınıf Öğrencisi Eray Akbulut: Aşağı bakmamayı öğrenmemiz, rektörlerin aldığı kararları sorgulamamız gerekiyor. Öğrencinin içinde olduğu yerlerde bu durum başarılabilir. Kayyum rektör konuşuyoruz, bölüm sorunları dışında toplulukları işgal etmeyin diyen danışmanlar çıkıyor karşımıza. Bunları düzeltmenin yolunu aramak gerekiyor
Mühendislik öğrencisi Erhan: Her öğrenci buna bir şey demelidir. Gündem yalnızca saldırı, polis veya gözaltı değil. Boğaziçi öğrencileri kayyum rektörü istemiyor ve bunun karşısında bir araya geliyor. Buna yoğunlaşmak gerekli
İnşaat Mühendisliği okuyan bir öğrenci: Bizim düşündüklerimiz, istediklerimiz ile onların dayatmaları arasındaki fark, kimin aşağıda olduğunu gösteriyor
"BAŞIMIZI EĞMEMİZİ İSTEYEN ZİHNİYETİN SONUNA KADAR KARŞISINDAYIZ"
Ortopedik Protez ve Ortez öğrencisi Çağdaş Yekta: Boğaziçili arkadaşımızın haklı mücadelesinin yanındayız. Hükümetin sindirme çabalarını, üniversitelerde de karşımızda görüyoruz. Aşağı bakmamızı, başımızı eğmemizi isteyen bu zihniyetin sonuna kadar karşısındayız
Beslenme ve Diyetetik Birinci Sınıf Öğrencisi Melike Olgun: Çok öfkeli ve endişeliyim. Boğaziçili öğrencilerin başına gelenlerin, bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisi yok.