5 Şubat 2021 12:43

Akdeniz Belediye Meclisinde "kapitalist" tartışması

Mersin'de, Akdeniz Belediyesi Meclis toplantısında EMEP Üyesi Halil Kara'nın polipropilen tesisine dair Meclisin net olarak karşı tavır göstermesini önermesi tartışma yarattı.

Akdeniz Belediye Meclisinde "kapitalist" tartışması

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel

Sedat BAŞKAVAK
Mersin

Mersin Akdeniz Belediyesi şubat ayı olağan toplantısı bugün sona ererken akıllarda Belediye Meclis üyeleri arasındaki “O bir kapitalist ve ben kapitalist değilim” diye devam eden tartışma kaldı.

Emek Partisi Akdeniz Belediye Meclis Üyesi Halil Kara, Karaduvar’da yapılacak polipropilen tesisiyle ilgili önerge vererek, Belediye Meclisinin net olarak bu tesise karşı tavır göstermesini önerdi, mecliste tartışma çıktı.

Kara, verdiği önergeyle polipropilen tesisi ve çevreye vereceği zararlar hakkında ayrıntılı bilgi verdi:

“Polipropilen Tesisindeki yakma ünitelerinin havayı kirletici gazlar salacağı, çıkan bu gaz, kül ve partiküllerin yaratacağı kirlilik kesindir. Tesisin üreteceği kirli hava bölgede etkili olan rüzgârlarla birlikte bu kirliliğin tesisin doğusunda yer alan Karaduvar, Karacailyas ve Kazanlı bölgeleri ile, kuzeyinde yer alan Özgürlük, Çay, Çilek ve Cumhuriyet Mahalleleri tesisten olumsuz etkilenecektir. İşletme,yılda dokuz milyon metreküpü bulması düşünülen soğutma suyu ve diğer kullanım ihtiyacını Deliçay deresinden sağlama niyetindedir. Bu suyun yeterli olmayacağı ortadadır. Dolayısıyla yeraltı sularına yönelecek, tarım alanlarında yer altı suyu çekilmelerini artıracaktır. Taban suyunda var olan bu çekilme deniz sularının bu alanlara etkisini artıracak dolayısıyla taban suyunun tuzlanmasını hızlandıracaktır. Bu da doğal olarak toprağın tuzlanmasına ve çoraklaşmaya yol açacaktır. Aynı zamanda, yoksul işçi emekçi aileleri ve üretici köylülerin yaşadığı bu bölgede ileri tarihlerde tarım üretimi bozulurken üretici köylüler tarımdan koparak yoksullaşacak ve göç etmek zorunda kalacaklardır. İşletmede kullanılan su ise denize deşarj edilecek. Bu sıcak suyun deniz ekosistemini bozucu etkileri olacaktır. Ekosistemle birlikte, balıkçılık sektörünü de olumsuz etkileyektir. Bu olumsuz etki, balıkçı kasabası olarak bilinen Karaduvar ve çevresine ilerleyen zamanlarda büyük zarar verebilecektir"

Önerge üzerine söz alan CHP’li Serhat Dövenci ise “Çevreye duyarlıkla bazen bazı şeylerin karıştırıldığını düşünüyorum. Halil Kara’nın önergesinde anlatılanları biraz abartılı buldum. Bir sanayici, bir mühendis olarak söylüyorum: Çimento fabrikası bunun en az 10 katı tehlikelidir. Demir çelik fabrikası bunun en az 10 katı tehlikelidir. Polipropilen kullanıldığı yerde kirletir. %85 ithalat yapıyoruz. Bizim önce şuna karar vermemiz lazım. Biz tarım ülkesi mi olacağız, sanayi ülkesi mi olacağız. Tarım tabii ki önemli ama tek başına tarımla bir yere gelmek mümkün değil” dedi.

Dövenci, “Yeşilovacık'ta, benim de bir kısmına müteahhitlik yaptığım MEDCEM çimento ikinci bir tesis yapacak. Suudi Arabistan’daki tesisi söküp buraya kurduracaklar ve ben de müteahhit olarak teklif verdim. Asıl çevre katliamı orada olacak, gidin orayla ilgilenin. Geçmişte altın madenleri konusunda çevre duyarlılığı iyi gitti. Yabancı maden şirketlerine karşı tepkileri FETÖ’cü şirketler kullandı ve altın madenciliği onların eline geçti. Birden bire ses seda kesildi, çevre duyarlılığı bitti” dedi.

HDP’li meclis üyesi Ali Tanrıverdi de “Serhat bey benim alanım dedi ama ben de kimya mühendisiyim, benim de alanımdır. Havayı kirletir ve büyük su ihtiyacı ister. Akan su ve yer altı suyu soğutma suyu olarak kullanılır. Poliproplen tesisi kurulmasıyla Karaduvar’ın tarım, balıkçılık ve turizm potansiyelinden vazgeçilmesi gerekir” dedi.

SERHAT BEY SINIFSAL BAKIYOR

Serhat Dövenci’nin eleştirilerine yanıt veren Halil Kara, “Önergedeki bilgileri bilimsel raporlardan aldım. TMMOB’a bağlı odaların komisyonları ve Çevre Mühendisleri Odasının raporlarından aldım. O nedenle abartı yoktur. Serhat Bey kendi sanayiCİ olduğundan dolayı sınıfsal bakıyor olabilir. O nedenle de bir kapitalist olarak öyle bakıyor olabilir” ifadelerini kullanması üzerine araya giren Belediye Başkanı Mustafa Gültak, “Yok o kadar demeyelim. Hepimiz, Serhat Bey'i tanırız, kapitalist demeyelim” diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

Kara da bunun üzerine “Tamam o zaman kapitalist demeyelim, sanayici diyelim. Serhat Bey kendi sınıfının bulunduğu açıdan bakıyor. Önergede dile getirdiklerim bilimsel gerçekler” diye konuştu.

AKP'Lİ MECLİS ÜYESİ AKBAY POLAT: BALIKÇILIĞA ZARARI OLMAZ

CHP’li ve HDP’li meclis üyelerinin de söz alarak karşı çıktıkları polipropilen tesisi için Halil Kara’nın, polipropilen tesisinin yöredeki balıkçılığa zarar vereceğini savunan AKP’li Meclis Üyesi Abbay Polat’tan da ilginç bir çıkış geldi. Polat, “Balıkçılığa zararı olmaz. Çünkü su ılık olduğu sürece balık olur. Bakın Soda Sanayi var. Orada balık daha fazla” ifadelerini kullandı. 

Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise polipropilen tesisi hakkında “Görüşümüz belli” dedi:

“Bakanlık bize başvurduğunda, idaremizin ÇED raporu ile ilgili bir yetkisi vardı. İdare olarak da bu yetkimizi kullanıp ‘olumlu’ bir rapor vermedik. Bu noktada Büyükşehir Belediyesi ile paralel hareket ettik. Bu konudaki fikrimi çok kez söyledim, sivil toplum örgütleri ile görüştüm. Uzmanlar ve STK temsilcilerini Sayın Bakanımız ile de görüştürdüm. Bakanımız tarafından bilimsel ve detaylı bir rapor istendi. Biz de bu konuda onlara destek oluyoruz. Çünkü amacımız üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek değil. Akdeniz Belediyesi idaresinin görüşü ve kararı da bellidir.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et