Atakaş çelik fabrikasında iş kazasının sorumluluğunu işçiye yıktılar

Halil İMREK
Hatay

Türkiye’de her ay onlarca işçi iş kazalarında ya da daha gerçek bir ifade ile iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor veya sakat kalıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre 2020 yılında en az 2427 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye iş kazaları ve meslek hastalıkları dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yeteri kadar alınmaması, denetimlerin yapılmaması, patronların yasalara uymamasının cezasız kalması ve işçilerin örgütsüz olması gibi bir dizi neden iş kazalarında artışa neden oluyor. İşçilerin güvencesiz bir çalışma hayatı içerisinde, sendikasız çalışmak zorunda kalmaları ve düşük ücretlerden dolayı ağırlıklı olarak mesai yapmaları (uzun çalışma) da iş kazalarını tetikliyor.

"İŞ KAZASINI İŞÇİNİN KUSURU OLARAK TANIMAK HAKSIZLIK"  

Hatay'ın Payas ilçesinde kurulu Atakaş çelik fabrikasında yaşanan iş kazasında bir işçi 3 metre yükseklikte düşerek yaralandı. Yaralanan işçi hastaneye kaldırıldı. İşçinin kaburgalarında kırklar oluştu ve rapor alarak eve gönderildi. Ancak fabrika iş kazasının tüm sorumluluğu işçinin üzerine yıktı. Kazayı geçiren ve yaralanan işçinin sorumlu olarak ilan edilmesi üzerine Atakaş fabrikasında bir grup işçi konuyla ilgili Evrensel'e açıklama yaptı. İşçiler, 'işçi sağlığı ve iş güvenliği için gerekli önlemleri almadan, işçinin örgütlenme hakkını tanımadan, iş kazasını işçinin kusuru olarak tanımak haksızlıktır' dediler.

"NEDENİ AZ İŞÇİYLE ÇOK ÜRETİM İSTEĞİ"

Arkadaşlarının iş kazası geçirdiğini bunun nedeninin az işçi ile çok üretim yapma isteği, eleman yetersizliği ve ekipman eksikliği olduğunu söylediler. Kaza geçiren arkadaşlarının da işi yetiştirmek için elinde geleni yaptığını belirten işçiler şöyle konuştu: "Arkadaşımız 3 metre yükseklikteki aparatın üzerine çıkmış bir eliyle vinçi kontrol ediyor diğer eliyle kancayı çıkarmaya çalışıyor. O esnada üç metre yükseklikten düşüyor. Hastaneye götürüyorlar. Kaburgalarında 5,6 kırık olmuş.

Bugün yaşanan iş kazasının arkadaşlarına yıkıldığını yarın başka bir iş kazasının da kendilerine yıkılacağını belirten işçiler şöyle konuştu:

"İŞ YETİŞTİREMEYENLER BİRİM DEĞİŞİKLİĞİNE ZORLANIYOR" 

“En çok da zorumuza giden işyeri yönetiminin kaza yapan arkadaşımızı suçlu göstermesi. İşyeri 'oraya çıkmaması lazımdı' diyor. İşyeri yönetimi, yaşanan iş kazasını arkadaşımızın kusuru ve çıkmaması gereken yere çıktığı için kaza geçirdi diye açıklıyor. Peki, yetişmesi gereken iş ne olacaktı? İşçi arkadaşımız o işi yetiştiremem, eleman eksik, ekipman yok deseydi, o zaman aferin mi diyeceklerdi, yoksa uyarı mı vereceklerdi, performans düşüklüğü tutanağı mı tutacaklardı yoksa işten mi atacaklardı? Zira daha önce iş yetiştiremeyen olduğunda birim değişikliği yapıp zor yerlerde eziyet ediyorlardı.

İşyerinin işçi sağlığı iş güvenliği alanında her şeyi tam olarak yerine getirmesi gerekiyor. İşçilerin de denetlediği bir komisyonun olması gerekiyor. Bunların hiçbiri yok. İşyeri disiplin kurulu bile yok. İş kazası ile ilgili nasıl bir tutanak tutulduğunu bilmiyoruz.

Sanki işyerinde her şey dört dörtlükmüş bütün mevzuatlara uyuluyormuş gibi kazada tek kusurlu işçi ilan ediliyor.

Oysaki iş güvenliği önlemlerini almanın yükümlüsü işverendedir."

İŞ KAZA GEÇİREN İŞÇİYE 400 LİRA VERİLDİ

İşyerinin iş kazası geçiren işçiye sadece 400 lira para yardımı yaptığını anlatan işçiler, "Arkadaşımız evde SGK'den alacağı rapor parası ile geçinecek. Bizler kendi aramızda para toplayıp dayanışma da bulunacağız.  İş kazasının sorumluluğu işyerindedir. Arkadaşımız her ne olursa olsun üretimi gerçekleştireceksiniz denilen yerde kendini riske atarak işi yetiştirmeye çalışmış ve üstelik iş kazası geçirerek yaralanmış ve bir de mağdur olmuştur. Fabrika yönetiminin bu iş kazasından çıkaracağı sonuç, arkadaşımızı suçlamak değil işçilerin sağlığı ve iş güvenliği için gerekli önlemleri almasıdır" diye konuştu.

ATAKAŞ ÖNCE GÜVENLİK DİYOR AMA…

Atakaş Şirketler Grubu'nun internet sitesinde “önce güvenlik” prensibi ile hareket edildiği yazıyor ve şu ifadeler yer veriliyor: "İş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek için sağlık ve güvenlik risklerini belirler, değerlendirir ve kaynağında önleyecek tedbirleri alırken “Önce Güvenlik” prensibi ile hareket etmek en temel hedefimizdir. Proaktif bir risk yönetimi uygulamak ve riskleri değerlendirmek için kaynak ayırıp, çalışmalar yürüterek riskleri kontrol altına alırız. Sürdürebilir bir “Güvenlik Kültürünü” çalışanlarımızın benimsemesi için sürekli gelişime önem veririz. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal mevzuatlara ve standartlara uyarız. Çalışanlarımızı iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eğitimlerinin sürekliliğini sağlayarak, bu konulardaki bilinci arttırarak katılımcılık ve ekip çalışmasına teşvik ederiz."

Tuzla tersanesinde iş cinayeti: 6 metreden düşen işçi yaşamını yitirdi

AKP döneminde 25 bin 716 işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi