SES Mersin Şubesi: Yaşatmak için yaşamak istiyoruz!
SES Mersin Şubesi ücretsiz, etkili ve güvenli aşı temininin bir an önce sağlanmasını ve aşının uygulanması, tedariki ve kontrolü sürecine sağlık meslek örgütlerinin dahil edilmesini istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi üyeleri yaptıkları basın açıklamasıyla “Maskeler Konuşuyor” kampanyasını bitirdiklerini duyurdu. Sağlık emekçileri "Herkese yetecek kadar ücretsiz, etkili ve güvenli aşı temini bir an önce sağlanmalıdır" dedi.
SES adına basın metnini okuyan Filiz Çelebi pandemi sürecinin en başından beri görülmediklerini, duyulmadıklarını, göstermelik alkışlarla ile oyalanmaya çalışıldıklarını dile getirerek “Oysa bugüne dek yüzlerce sağlık çalışanı arkadaşımız kaybettik, yıllardır dile getirdiğimiz taleplerimize hala karşılık bulamadık. ‘Yaşatmak için Yaşamak İstiyoruz!’ dedik duyulmadı… ‘Tükeniyoruz!’ dedik, duyulmadı..” dedi.
Sağlık emekçilerinin taleplerini ulaştırmak için “Maskeler Konuşuyor” kampanyasını örgütlediklerini belirten Çelebi, “Maskeler Konuşuyor' adlı kampanyamızı bugün burada noktalıyoruz. Kampanyamızın başladığı 11 Ocak’tan itibaren mali taleplerimizi, özlük taleplerimizi, toplum sağlığına dair taleplerimizi gerek sosyal medyadan gerekse işyerlerinden doğru dile getirdik. Bugün son olarak İşçi Sağlığı ve Güvenliği taleplerimizi sizlerle paylaşıyoruz” diyerek taleplerini sıraladı:
- Herkese yetecek kadar ücretsiz, etkili ve güvenli aşı temini bir an önce sağlanmalıdır. Aşının uygulanması, tedarik edilmesi, kontrolü gibi tüm süreçlerde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile ortak hareket edilmelidir.
- Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisi payı artırılmalıdır. Bu artış, gelir vergisi içinde kurumlar vergisi payı artırılarak sağlanmalıdır. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direk ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalıdır.
- Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçenin payı arttırılmalıdır. SGK prim gelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı, patronların payı artırılmalıdır. SGK’ya genel bütçeden aktarılan pay artırılmalıdır. Hane halkları harcamalarının payı azaltılmalıdır.
- Katkı-katılım, ilave ücret gibi hiçbir ad altında halktan sağlık hizmetleri için ücret alınmamalıdır. Sağlık hizmetleri herkes için (göçmenler, mülteciler vb dahil) ücretsiz olmalıdır.
- Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmelidir. SGK’nin özel hastanelerden hizmet satın alması hizmet başına (fee-for-services) ve vaka başına (case payment) ödeme ile değil, toptan bütçeleme (global butgetting) ile olmalıdır.
- Covid-19 pandemisinde gördüğümüz gibi sağlık sistemleri çökme aşamasına gelmiştir. Mevcut kapitalist sistemin doğaya olan tahakkümü nedeniyle yeni pandemilerin olacağı da öngörülmektedir. Bu nedenle toplum sağlığı için Sağlık Bakanlığı’nın kentleşmeden tarım politikalarına, çevre politikalarına ve üretim ilişkilerine kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıca yaşanması muhtemel yeni salgınlara karşı da bütçe kalemi oluşturulmalıdır.
- Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda açlık, işsizlik, yoksulluk ve savaş politikaları halk sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle istihdamın arttırılması, ülke içinde ve dışında savaşa karşı barış politikalarının geliştirilmesinde sağlık alanın söz sahibi olması gerekmektedir.
- Sağlık ve sosyal hizmetlere erişimin daha sağlıklı olması ve verilen hizmetin niteliğini yükseltmek açısından anadilinde sunumu için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
- Sağlık ve sosyal hizmetlerinin üretilmesi planlanması ve sunulmasının tüm aşamalarında sağlık ve sosyal hizmet emekçileri örgütleri aracılığıyla, halkın da siyasi partileri aracılığıyla karar alma süreçlerine dâhil olacak mekanizmalar oluşturulmalıdır.
- Ayrı bir Kadın Bakanlığı ve Çocuk Bakanlığı kurulmalı; ayrı ve ihtiyacı karşılayacak bütçeleri olmalıdır.
- Sosyal hizmet alanlarındaki politikalar sorunları önlemeye odaklı, iktidarın siyasi ihtiyaçlarından arındırılmış, kapsamlı politikalar olmalıdır. Bu alanda yapılacak planlarda ekonomik tasarruf ya da kesinti düşünülmemeli, ihtiyaç neyse gerekli bütçe ayrılmalıdır.
“Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak; bizler haklarımız için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diyen Çelebi “Taleplerimiz karşılanana kadar, işyerlerimizde iş barışı ve huzurlu-sağlıklı çalışma ortamı sağlanana kadar, herkes için nitelikli, parasız, anadilde ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sağlanana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve halkımızı bizimle birlikte bu mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı. (Mersin/EVRENSEL)