06 Şubat 2021 09:24

Yunanistan’da öğrenciler mücadeleye devam etmekte kararlı

Yunanistan'da hükümetin "reform" adı altında çıkarmak istediği yasa üniversitelerin kapılarını polise ve patronlara daha çok açacak. Öğrencilerin yasaya karşı mücadelesi haftalardır sürüyor.

Fotoğraf: VKA (twitter.com/neolaiaKA)

Paylaş

Seyit ALDOĞAN
Atina

Yunanistan ve Türkiye de üniversite öğrencilerinin aynı günlere denk düşen direnişleri her iki ülkede de ana gündem oldu. Yunanistan’da okullara “üniversite polisi” adı altında polisin sokulmaya çalışılması, Türkiye de ise Boğaziçi Üniversitesine Erdoğan tarafından rektör Melih Bulu'nun atanması bardağı taşıran damlalar oldu. Her iki ülkede öğrenci gençliğin uzun yıllardan beridir bazı farklılıklar taşısa da parasız demokratik eğitim talebiyle mücadele ettikleri biliniyor. Sorunun özü, hükümetlerin izledikleri ekonomik ve siyasi politikalara göre kesilip biçilmiş bir eğitim sistemi yaratmak istemelerinin karşısına öğrenci gençliğin parasız, demokratik, bilimsel eğitim talebiyle çıkması.

Yunanistan hükümeti okullarda “adli suçların” yaygınlaşması ve “asayiş” sorununun gündeme gelmiş olması gibi ikna etmekten ve gerçeklerden uzak gerekçeler ileri sürerken, Ankara hükümeti ısrarla “terör” ve “yasadışı örgütler” söyleminin arkasına sığınıyor. Taleplerin ve direnişlerin haklılığının tartışılması yerine “terör” ve “asayiş” gibi gerçekte olmayan gündemler yaratarak izlenen antidemokratik işçi-emekçi, gençlik karşıtı politikalara uygun zeminler oluşturma yoluna gidiyorlar.

HÜKÜMET OKULLARDA POLİS KONTROLÜNÜ MEŞRULAŞTIRMAK İSTİYOR

Yunanistan hükümeti son dönemlerde üniversitelere giriş ve okuma sürelerini düzenleyen ve okullarda polis kontrolünü meşrulaştıran bir yasa tasarısını gündeme getirdi. Yasa tasarısı her dereceden öğrenci gençliğin geniş tepkiler göstermesine neden oldu ve ülke genelinde on binlerce öğrenci ve eğitim emekçisi sokaklara çıkarak yasa tasarısının hemen geri çekilmesini talep ettiler. Hükümetin pandemi yasaklarını ve okulların kapalı olmasını fırsata çevirme ve halkta pandemi nedeniyle oluşan duyarlılığı harekete karşı kullanma taktiği zemin bulmadı. Yaşanan ekonomik krizin neden olduğu işsizlik ve yoksulluğun pandemi nedeniyle daha da artması karşısında halkın, işçilerin, emekçilerin, gençlerin taleplerini gözardı eden Miçotakis hükümeti üniversitelerde “asayiş” sorununun ne kadar önemli olduğu üzerine tam bir kara propaganda başlattı. Ancak yasaklamalar ülke genelinde işlemez hale getirildi ve başta Atina, Selanik, Patra olmak üzere tüm şehirlerde ve adalarda kitlesel gösteriler yapıldı.

AÇIKLAMALAR NE ÖĞRENCİLERİ NE DE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİ İKNA ETTİ

Tepkilerin yaygınlaşması karşısında Eğitim Bakanı Niki Kerameos ve hükümet yetkilileri TV kanallarına koşarak, yasa tasarısının eğitim alanındaki demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlamaya yönelik olmadığını okullarda sorun durumuna gelen yasadışı “adli vakaları” ve okullara öğrenci olmayan kişilerin girişini önlemeye yönelik olduğunu anlatmaya çalıştılar. Kerameos ve yetkililerin okul polislerinin silah taşımayacağı ve diğer polis kuvvetlerinden ayrı bir kurum olacakları açıklamaları da ne öğrencileri ne eğitim emekçilerini ikna edebildi.  

Öğrenciler ülke genelinde koordine edilen gösterilere ek olarak değişik şehir ve ilçelerde hemen her gün gösteriler yapıyor ve gençliği ve halkı mücadeleye çağırıyorlar: “Öğrencilerin taleplerini ve örgütlü mücadelelerini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Eğitim bakanı ve kamu düzeni bakanı okulların bir yıldan beridir kapalı olmasını fırsat bilerek okullara polis sokmayı ve kamera asmayı yasallaştıran gerici bir yapılanmayı hedefliyorlar. Bütün bunlar sözde, öğrencileri korumak için yapılıyor. Dile getirilen ve öğrencilere karşı kullanılan sorunlar (öğrenci olmayanların girişi çıkışı gibi) yeni değil ve yıllardan beridir bilinmektedir. Bu yasalar öğrencilere karşı gündeme getirilmektedir. Özerkliğin kaldırılması, okullara polis doldurulması, öğrenci kitlelerinin ortak taleplerinin karartılması, eğitim hakkımızın elimizden alınması ve savunmasız kalmamız içindir. Okullarda öğrenci değil müşteri olmamız istendiğindendir. Çekmecelerden çıkarılan yüksek öğrenim yasa tasarıları okulların ticarileştirilmesi için eğitim süresine ve notlarına kota konmasını öngörmektedir. Kapalı olan okulların korunması bahane edilerek 30 milyon avroluk polis korumasını programa alanlar timsah gözyaşları dökerek hastanelere doktor, hemşire ve okullara eğitim emekçisi almıyorlar.”

ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ

Öğrenciler, patronlara ve polise milyonlar akıtan iktidarın şunları unuttuğuna dikkat çekti:

  • Okulların açılmasına yönelik sağlık önlemlerine ve kamu sağlığına yönelik en küçük bir bütçe ayrılmamıştır.
  • Öğretmen açıkları kapatılmamış, temizlik emekçileri alınmamış, eğitim için gerekli olan teknik malzemeler temin edilmemiş, sosyal mesafeyi göz önünde bulunduran dersliklere bütçe ayrılmamış tersine öncelik gerici yasaların uygulanmasına verilmiştir.
  • Binlerce genç teknik malzeme eksikliklerine rağmen büyük zorluklar içinde uzaktan eğitimle öğrenimlerini tamamlamaya çalışmaktadır.
  • Ailelerimiz pandemiden kaynaklanan zorluklar nedeniyle hükümetten gerekli yardım alamazken, biz öğrencilerde yeterli miktarda burs alamıyoruz.

Bütün bu sorunlar çözüm beklerken ve eğitim sisteminin güçlendirilmesine ihtiyaç duyulurken hükümetin pandemi şartlarında çekmecelerden çıkardığı yasalarla emekçilerin ve öğrencilerin yükünü daha da artırmaya çalıştığına dikkat çekildi. Kamu sağlığı ve eğitim için şu talepler sıralandı:

  • Parasız bilgisayar verilsin ve parasız internet sağlansın.
  • Bütün elektronik kitaplıklara ve malzemelere ve kuruluşlara erişmek için eğitim bakanlığı resmi güvence versin.
  • Pandemiden kaynaklanan eğitim boşluklarını kapatacak, bilgi kaybını önleyecek önlemler alınsın,
  • Kirada kalan tüm öğrencilerin kira parasının verilmesi devamlı hale getirilsin.
  • Çalışmaya devam eden sektörlerde pratik yapmalara devam edilsin. Pratiği durdurulan öğrencilere ayda 800 avro yardım verilsin.

Açıklamada "Eğer hükümet, üniversite ve orta dereceli okul öğrencilerinin ve eğitim emekçilerinin öne sürdükleri taleplerden kurtulacağını sanıyorsa büyük bir yanılgı yaşıyor. İşçi ve emekçilerin, dayanışmasını yanımıza alarak kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz bilmelerini isteriz" denildi.

ÖĞRENCİLERE DESTEK

Bu arada birçok sendika, demokratik kitle örgütü, meslek örgütü ve siyasi hareket öğrenci gençliğin yanında olduklarını bildiren açıklamalar yaptı. Eğitim emekçileri sendikaları öğrencilerin bütün gösterilerine katılma kararı alırken birçok üniversite ve fakülte yönetimleri ya da yönetim üyeleri yayınladıkları bildirilerle polisin okullara girmesinin kabul edilmeyeceğini duyurmuş bulunuyor.   

BOĞAZİÇİ İLE DAYANIŞMA

Yunan öğrencilerin gösterilerinin dikkat çeken yanlarından biri de Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma içinde olunduğuna vurgu yapılması. Yunanistan'da öğrenciler Türkiye’deki öğrenci gençlik hareketini yakından takip ediyor ve her gösteride taşınan pankartlarla ve atılan sloganlarla dayanışmalarını dile getiriyorlar. Sosyal medyada çok sayıda fotoğraf paylaşılıp dayanışma mesajları yayınlanırken, yapılan binlerce yorumda Yunanistan ve Türkiye öğrencilerinin sorunlarının ortak olduğu vurgulanıyor. Ayrıca Yunanistan medyası Yunanistan'daki öğrenci hareketi gibi Türkiyeli öğrenci hareketine de genişçe yer ayırıyor.

ÖNCEKİ HABER

Fransa'da patlama: Üç bina yıkıldı, 3 kişi yaralandı, 2 kişi enkaz altında

SONRAKİ HABER

Aykut Kence Evrim Konferansı online olarak başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa