Tarık Ali’den Boğaziçi öğrencilerine mesaj: Cesaretinizi saygıyla selamlıyorum

Özden DİNÇ
Londra

'68 kuşağının gençlik liderlerinden Britanyalı Yazar ve Aydın Tarık Ali, gazetemiz Evrensel'in Boğaziçi Üniversitesindeki akademik özerklik mücadelesi konusundaki sorularını yanıtladı. Boğaziçi öğrencilerine dayanışma mesajı gönderen Tarık Ali, Boğaziçi Üniversitesine yaptığı bir ziyarete ilişkin hatırında kalan izlenimlerini de aktardı. Protestoların nasıl bir yön alacağını söylemek için henüz erken olduğunu belirten Ali, ayrıca Erdoğan’ın yönetiminin geri adım atması gerektiğini söyledi.

"BÖYLE BİR DURUMDA DİRENİŞ KAÇINILMAZ"

“Bu yüzyılın başında Türkiye’ye gerçekleştirdiğim pek çok seyahatten birinde o üniversitede konuşma yaptığımı hatırlıyorum. O ziyaretimden hatırımda kalan hem akademik kadronun hem de öğrencilerin sıcakkanlı, açık fikirli ve fevkalade parlak zekaya sahip olduğu...” diyen Tarık Ali, akademik özgürlüğün sadece üniversite öğrencileri için değil toplumun tümü için çok büyük önem arz ettiğini belirterek, “Ve sultanın biri, akademik bir kurumu yönetmek için kalkıp atama yaptığında direniş kaçınılmazdır. Öğrenciler yüzde yüz haklı” ifadesini kullandı.

SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYATTA TAM KONTROL İHTİYACI

“Sosyal ve kültürel hayatın tüm veçheleri üzerinde bütünüyle kontrol sağlama amacı” olduğunu söyleyen Tarık Ali, bu kontrol etme ihtiyacının “cinnet” haline dönüştüğünü belirtti. Ali, “Büyük Şairimiz, Şam’ın Kör Şairi Ebu’l Âlâ el-Maarrî, bu nevi bir rejim altında nelere maruz kalabilirdi diye düşünmek tüylerimi ürpertiyor. O ve onun gibi pek çokları yüzyıllar boyunca sultanların ve İslam halifelerinin hegemonyasını sarsabilen sesler oldular” dedi.

“Erdoğan’ın, kendisini cumhurbaşkanı yaptığından bu yana yaptıkları, nahoş ve kontrolden çıkmış bir otoriterliğe işaret ediyor” diyen Tarık Ali, “Gülen ve onun devlet aygıtı içerisindeki destekçilerinin darbe girişimi”nin iktidarı daha da paranoyak yaptığını söyleyerek, “Ve sonucunda öğrenciler ve bağımsız entelektüeller cefasını çekiyor. Bundan seneler evvel içerisinde bir grup aydının da bulunduğu kişiler Erdoğan’a methiyeler düzen bir kamuoyu açıklamasını imzaladığında, ne denli öfkelendiğimi anımsıyorum. Bunun sonu hoş olmayacak demiştim. Ve öyle de oluyor” diye konuştu.

"MAKUL GEREKÇESİ OLMADIĞI İÇİN HAKARET EDİYOR"

Öğrencilere yönelik “LGBT sapkınları”, “teröristler”, “zehirli yılanlar”, “Vandallar ve barbarlar” gibi kriminalize edici ve aşağılama hedefli söylemler ile ilgili düşüncesini sorduğumuz Tarık Ali, “Bu hakaretler iki farklı gerçekliği yansıtıyor: ilki, hükümetin bu önlemleri haklı çıkarmak ve ciddi kurumlara kukla yöneticiler atamak konusunda makul bir gerekçesinin olmayışı; ikincisi ise Erdoğan’ın yüksek oy aldığı köyler ve küçük yerleşim yerleri düşünülerek tasarlanan bir şey. Tabanına şöyle diyor; ‘Bakın; homoseksüellerden, Kürtler ve Gülen artıklarından neler çekiyoruz. Benden desteğinizi esirgemeyin” diye belirtti.

Boğaziçi kampüsünde başlayarak sokaklara ve farklı kentlere yayılan mücadelenin nasıl sonuçlanabileceğine dair fikrini de sorduğumuz Tarık Ali şunları söyledi: “Genç nesiller annelerinin, babalarının, amcalarının, teyzelerinin zalim askeri diktatörlüğe karşı savaş vermiş olduğunun farkında. Pek çok ailede bu hikayeler genç kuşaklara aktarıldı. Ve sivil kıyafetli bir politikacı kendine has otoriterliğini uygulamaya koyduğunda bu ortak hafıza alevlenir. Tıpkı daha küçük bir olayın büyük çaplı bir siyasal direnişi tetiklemesi gibi, bu direniş de kampüste başladı ve sokaklara taştı”

İşlerin nereye varacağını söylemek için henüz çok erken olduğunu belirten Tarık Ali, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Genç ya da yaşlı, halk adını duyduğunda lanet okumaya ve ekrana çıktığında herkes televizyonu kapatmaya başlamadan evvel geri adım atması gerektiğini" söyledi.

"CESARETİNİZİ SAYGIYLA SELAMLIYORUM"

Son olarak “Türkiye’de özgürlükler için mücadele veren öğrencilere bir mesajınız var mı?​” diye sorduğumuz Tarık Ali öğrencilere şu mesajı gönderdi: “Cesaretinizi saygıyla selamlıyorum. Akademik özgürlükler ve devamındaki her türlü özgürlük için verilen mücadelelere her yerde ve her daim saygı duyuyorum. Ezilenlerin özgürlük mücadelelerinde işlerin nereye varacağını tahmin etmem mümkün değil. Ve fakat sizlerin sayesinde Türkiye’nin yakın tarihine unutulması mümkün olmayan bir kayıt düşüldü. Akademik özgürlüklere istinaden Batı dünyasında bir zamanlar hakkımız olarak bildiğimiz şeyleri ezmek için başka yöntemler buldular. Ve bu sadece öğrenciler için değil akademinin tüm kadroları için geçerli. Burada para silah haline geldi. Örneğin Britanya’daki pek çok üniversite entelektüel bir çöle dönüşmüş vaziyette. Mücadeleniz Pakistan, Hindistan ve ayrıca Arap dünyasındaki gelecek nesiller için emsal teşkil ediyor. Dostlarım mücadelenizde kudret diliyorum.”

Fransa'dan Boğaziçi Üniversitesi eylemine destek: "Kayyuma hayır"

Boğaziçi öğrencilerinden Erdoğan'a açık mektup: Biz sizin tebaanız değiliz