Samsun Eğitim Sen: Milli Eğitim Bakanlığı sözlü sınavdan vazgeçmelidir
Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Arzu Topaloğlu, MEB'in "sözlü sınav" gibi doğrudan torpili çağrıştıran yöntemlerden derhal vazgeçmesi çağrısında bulundu.
Eğitim Sen logosu
Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Arzu Topaloğlu, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde "sözlü sınav" gibi doğrudan torpili çağrıştıran yöntemlerden derhal vazgeçmesi çağrısında bulundu.
Resmî Gazetede 5 Şubat'ta MEB Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinin yayınlandığını hatırlatan Topaloğlu, “MEB’in hazırlayıp sendikalara gönderdiği taslakta bulunmayan 'sözlü sınav' yönetmeliğe dahil edilmiş. Sözlü sınav dışında iki nokta göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, Eğitim Yönetimi Sertifikası Programı diğeri ise İl Değerlendirme Komisyonunda eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri kolunda faaliyet gösteren sendikalardan ülke genelinde en fazla üyeye sahip ilk dört sendikadan sendika genel merkezinin belirleyeceği birer temsilcinin katılımı. Yönetici sertifika programı, eğitim yöneticiliğinin öğretmenlerin ikincil görevi olması ilkesine aykırıdır. Bu program ve sertifika eğitim yöneticiliğinin ayrı bir meslek olarak tanımlanmasına neden olacaktır. O nedenle doğru değildir” dedi.
“TORPİL VE SİYASAL KAYIRMA İÇİN EN ELVERİŞLİ SINAV BİÇİMİ”
Genel olarak tüm kamuda, özellikle eğitimde benimsenen sözlü sınavlarının sonucunu sınava giren adayların yeterlikleri ya da niteliklerinden çok sınavı yapanların siyasal ideolojik tutumlarının belirlediğini ifade eden Topaloğlu şunları söyledi:
"İçerik bakımından yargısal denetimi ortadan kaldıran sözlü sınav uygulamasının özellikle Türkiye gibi ülkeler açısından doğrudan torpil ve siyasal kayırmacılığa en elverişli sınav biçimi olduğu açıktır. Bugüne kadar yapılan sınavlar ve atamalarda torpil ve kayırmacılığın yaşandığı, büyük ölçüde yandaş sendika üyelerinin atandığı yönünde kamuoyunda geniş bir yargı oluşmuş durumdadır.
Anlaşılan MEB, malum sendikanın baskısına dayanamamış ve direnememiş. MEB’i gerçekte kimin yönettiğini böylece bir kez daha görmüş olduk. Eğitim kurumlarına yönetici atamada sözlü sınavı kaldırmayı planlayan MEB’in yönetmeliğe sözlü sınavı yeniden eklemesinin nedeni kamuoyuna açıklanmalıdır. Bir kamu kurumu olan MEB’de kararları kamu yöneticilerinin değil de sendika görünümlü malum yapının alması kabul edilemez.
Her ne kadar il değerlendirme kurullarında en fazla üyeye sahip 4 sendikanın temsilcisinin bulunması var olan duruma göre ileri olsa da yine de ihtiyacımız olan demokratik katılımla ve liyakat esaslı bir yöntemle eğitim yöneticilerinin belirlenmesi olmalıdır.”
“LİYAKATİN ORTADAN KALKTIĞI MEMLEKETTE GELECEK DE OLMAZ”
Topaloğlu son olarak “MEB, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde ‘sözlü sınavı’ gibi doğrudan torpili çağrıştıran yöntemlerden derhal vazgeçmeli, liyakatin temel alındığı, bilimsel ve objektif kriterlere dayanan, demokratik katılımla kimsenin kafasında soru işareti bırakmayacak ölçütler belirlemelidir. Liyakatin ortadan kalktığı bir memleketin geleceği olamaz” dedi. (HABER MERKEZİ)