EFİ Elektrik işçisi: Sendikaların asıl derdi üye sayısı olmamalı
“İşçilerin çıkarını düşünen, ben metal iş kolunda çok güçlü bir sendika olacağım diyen bir sendika şart ileri sürmez.”
Fotoğraf: Pixabay
EFİ Elektrik işçisi
İstanbul
Ümraniye Dudullu OSB’de bulunan EFİ Elektrik’te çalışan işçiler olarak daha iyi haklar için, keyfi işten atmalara karşı örgütlenmek, bir sendikada karar kılmak için çok tartıştık. Görüşmediğimiz, fikir sormadığımız neredeyse bir sendika bırakmadık. Öncelikle her arkadaşımızın farklı tercihleri oldu. Ama biz bölünmeden, parçalanmadan sendikaların tabiri caizse kapısını çaldık. Her sendikanın yaklaşımı farklı oldu. Bir kere sendikaların yöneticileri çoğunluk sağlamayı, işyeri barajını aşmayı şart olarak koştu. Hiçbir şey çantada keklik değil. İşçilerin çıkarını düşünen, ben metal iş kolunda çok güçlü bir sendika olacağım diyen bir sendika şart ileri sürmez.
Yanımızda Ünifil Elektrik gibi otomobil elektrik aksanları üreten önemli bir fabrika var. Orada da yoğun sömürü ve ağır çalışma koşulları var. Özçelik-İş orada örgütlenmek istedi, 5 işçi atıldı. Sonra atılan işçilere sahip çıkmadığı gibi örgütlenme girişimini bile durdurdu. Sendikaların kapısını çalan bizlerden de 6 işçi arkadaşımız işten atıldı. Üstelik tazminatsız atılanlar da var. Bazı arkadaşlarımız direnmek istedi ama yalnız kalmaktan korktukları için direniş olmadı. Biz işten atılınca hukuki destek de alamıyoruz, işe iade davası için az da olsa para gerekiyor. İşçinin böyle bir durumu yok. Sendikalar da buna öncülük etmeyince öylece kalıyoruz. Bu da EFİ patronunun işine geliyor.
EFİ Elektrik’te emeğimiz sömürülüyor ve bize resmen köle muamelesi yapılıyor. 400 işçi arkadaşımız çalışıyor. İşten atılma korkusuyla amirlere bilgi sızdıran işçiler var. Örgütlenme çalışmasında öncülük edenlerin el altında isimlerinin verildiğini biliyoruz. İşçiler bunu isteyerek yapmıyor. İşsiz kalma korkusu, işten çıkarılanların OSB’deki diğer fabrikalara bildirilmesi kendi içimizde ihaneti körüklüyor. Bu bir yanıyla anlaşılır bir şey çünkü bu düzen böyle işliyor.
‘BİZ BAŞARACAĞIZ’
Bu düzeni değiştirmek, hak gasplarını sona erdirmek için sendikalar önemli bir araçtır. İşçiden yana olduğunu söyleyen, işçilerin çıkarını gerçek anlamda düşünen bir sendika şartlara bakmaksızın o fabrika ve işyerinde işçilerin örgütlenmesi için çaba harcar. Biz bunu görmedik. Bize tereddütsüz bir destek sunulmadı. Atılan arkadaşlarımız hedef haline geldi ve bu başarısızlık moral bozdu. Bunda görüştüğümüz sendikaların payı var. O yüzden sendikalar sınıfta kaldı.
Ama umutsuz değiliz, umudumuzu yitirmedik. Bizi bekleyen zor günler de var. Sendikal örgütlenmenin başarısızlığa uğramasının bedelini biraz ödeyeceğiz. Ünifil’de örgütlenmenin başarısızlığı yıllardır bir türlü giderilemiyor. Anladık ki bazı sendikaların derdi ‘Üye sayısı yani aidat geliri artsın’mış. Bu anlayışta olan sendikaların biz işçilere ne faydası olur ki?
Salgında canımız hiçe sayılmaya devam ediyor. Dip dibe çalışma maratonuyla, servislerde 15-18 kişilik gruplarda taşınmaya devam ediyoruz. Değişen ise sadece baskıların arttığıdır. Başka arkadaşlarımızın işten atılması için güvenlik soruşturmalarının devam ettiğidir. Buna rağmen korkan namerttir. EFİ’de bizi tek üzen şey içimizde bazı namertlerin çıkması ve sendikaların ilgisizliğidir. Ama biz başaracağız. Başka seçeneğimiz yok, bunu da gayet iyi biliyoruz.