07 Şubat 2021 13:27

Ülkücüler, Hacettepe öğrencilerinin WhatsApp grubuna tehdit mesajları attı

Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin, Boğaziçi öğrencilerinin eylemleriyle yaygınlaşan demokratik üniversite mücadelesine destek için kurdukları Whatsapp grubuna ülkücüler tehdit mesajları attı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Beril İNCETAŞ
Ankara

Hacettepe öğrencileri olarak Boğaziçi direnişine destek vermek için bir araya geldiğimiz WhatsApp grubuna, kendilerini "ülkücü" olarak nitelendiren kişiler tarafından tehdit mesajları geldi. Yaklaşık 200 öğrencinin bulunduğu gruba "Hepinizi biliyoruz, yazık etmeyin kendinize", "Sizin hepinizi okul başlayınca göreceğim ben. Abilerinize eskileri sorun, onlar anlatsın" şeklindeki tehditler ve kimi hakaretler Hacettepe’de geçmiş yıllarda yaşanan çete saldırıları da düşünüldüğünde açık hedef göstermektir.

Kurulan WhatsApp grubunda bulunan bir Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi, gerçekleşen olaya ilişkin süreci özetledi ve şu değerlendirmeyi yaptı:

“1 Ocak 2021’den bu yana süren ve dinamizmini kaybetmeden günümüzde de diğer üniversitelerin, halkın, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğini almayı başaran usulsüz, antidemokratik yollarla atanmış bir kayyum rektör sorunuyla karşı karşıyayız. Üniversitelerimiz ise seslerini yükseltmek için bir araya gelmektedirler. Çünkü kayyum rektör sorunu sadece Boğaziçi Üniversitesinin değil, kayyum rektörlerle yönetilen birçok üniversitenin ortak sorunudur. Günümüzün bu hafife alınamayacak problemiyle baş etmek amacıyla birleşen üniversite öğrencilerine özellikle sosyal medya üzerinden tehdit içerikli, onur kırıcı ve caydırıcı söylemler iletilmektedir. Biz, üniversite öğrencileri olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26.maddesinin bize sunduğu düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinden faydalanarak özgür bir ortamda desteğimizi dile getiriyoruz. Yine anayasanın bize tanıdığı haklardan biri olan, 34. maddede de belirtildiği şekilde önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkımızı kullanabilmek için fikir alışverişinde bulunarak ortak kararlar alıyoruz. Bu kararları aldığımız mecraya çeşitli tehditlerle, fikirlerimize ve değerlerimize saldırıda bulunulacak şekilde saldırgan söylemlerle giriş yapılmıştır. Okullarımızın tekrar açılması halinde başımıza geleceklerden bahsedilmemekle birlikte bunun açık vurgusu yapılmıştır. Haliyle mecradaki bazı arkadaşlarımız da yaşanan bu tatsız olaylardan sonra, güvenli olmayan bu ortamdan ayrılmışlardır. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre her kimsenin onuruna ve şerefine saygınlığını rencide edecek söylemlerin kullanılmasının çeşitli yaptırımları vardır, 126. maddede de tehdidin niteliğinden bahsedilmiştir. Yine aynı şekilde Türk Ceza Kanunu’nun 105 ve 106. maddelerinde de belirtildiği gibi tehdit içerikli söylemlerin de nasıl ve ne derece gerçekleştiğine göre çeşitli yaptırımları mevcuttur. TCK madde 115’te ise inanç ve düşünce kanaatlerine saldırının yaptırımlarından söz edilmiştir. Tüm bu kanunlara ve haklara dayanarak üzerimizde kurulmaya çalışılan baskıya, korku egemenliğine karşı çıkıyoruz. Anayasal haklarımızı kullanarak kendimize bir yol çiziyoruz ve bize verilen hakları kullandığımız için üstümüze yağdırılan hiçbir tehdidi, hiçbir manevi zararı kabul etmiyoruz.”

Grupta bulunmayan ama konuya ilişkin görüşlerini sorduğumuz Hukuk Bölümü 4. sınıf öğrencisi ise “Kim tarafından yapılırsa yapılsın, tehdit TCK’ya göre bir suçtur” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Eylem yaptıkları için haklarında dava açılan Debateks işçileri berat etti

SONRAKİ HABER

Çiftçinin ahvali sorulan AKP'li Mahir Ünal taksitle alınan akıllı telefondan bahsetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa