07 Şubat 2021 23:13

Hepimiz Boğaziçiliyiz

Tüm baskılara ve karanlığa rağmen, yılmayacağız, biat etmeyeceğiz. Aydınlık, bağımsız, laik bir ülke ve özerk, bağımsız bir üniversite özlemimiz için yılmadan çaba göstereceğiz.

Fotoğraf: Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Hepimiz Boğaziçiliyiz dediğimizde, hemen şu sloganımız aklıma geldi. “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız.” Şimdi de “hepimiz Boğaziçiliyiz, hepimiz teröristiz” deme zamanı. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması ile başlayan eylemler, gün geçtikçe büyüyor. Gezi olaylarını, 3-5 tane ağacın kesilmesi gibi görenler, bu olayı da basitçe bir rektörün atanması haline indirgiyor.

Bu atamanın; bir üniversitenin geçmişini, geleceğini, kültürünü yok etmek olduğunu; Boğaziçi Üniversitesi’nin her öğrencisi, her öğretim üyesi gördü. Tepkileri; bu siyasi atamanın, bir kayyum ataması şeklinde olmasına. Tepkileri; yıllardır var etmeye çalıştıkları özerk üniversite anlayışının AKP tarafından, bu kayyum rektör ile yok edilmeye çalışılmasından. Çünkü onlar da biliyor ki, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile atanan hiçbir rektör, bilimsel ve özerk üniversite için çaba göstermeyecek. Boğaziçi’nin özgürlükçü öğrenci ve öğretim üyeleri, sarı benekli öküzü vermemek için, tüm Türkiye’ye örnek bir mücadele başlattı.

Bu demokratik mücadele, yine antidemokratik şekilde bastırılmaya çalışıldı. Tıpkı Gezi’deki gibi. Ama Ankara’dan, Adana’dan, İzmir’den desteklerle büyüdü. Yine Gezi’deki gibi. İktidar hemen terörist ilan ediverdi tüm gençleri. Daha önce gençlere “dik durun, başınızı eğmeyin” diye öğüt veren de geçmişte ODTÜ’lü öğrencilere, o dönem siyaseten çıkarına öyle geldiği için destek veren de sözlerini unuttu. Annelere, çocuğunuza sahip çıkın dediler. Bu çocuklar zaten herkesten daha fazla vatanlarına sahip çıkıyorlar, bu gençler bu ülkenin geleceğine sahip çıkıyorlar.

Bu ülkenin en zeki, pırıl pırıl gençleri; yurtseverlik konusunda da mangal gibi yürekleri olduğunu Kadıköy’de, Beşiktaş’ta, İzmir’de, Ankara’da, Adana’da, Çanakkale’de gösterdi. “Korkmuyoruz, biat etmiyoruz” dediler. Gözaltına alınıp, bizzat hükümetin en yetkili mercilerince “terörist” ilan edildiler. Ancak ilginçtir, AKP’nin yargısı bile onlardan terörist çıkartamadı.

Karanlıklarını polis baskısı ile devam ettirmeye çalışanlar bilsin ki, artık bu halk her şeyi görüyor. Yandaş medyanız, sizi daha ne kadar taşır bilemiyorum ama İzmir’de Kıbrıs Şehitleri’nde, Kadıköy’de, Ankara’da öğrencilere sandalyelerle, gazla, copla, plastik mermilerle saldıran polis görüntüleri akıllardan kolay silinecek gibi değil. O saldırıyı yapan da o emri verenler de unutmasın ki, şiddet ile düşünceleri yok edemezsiniz. Üstelik o düşünceler, o beyinler; bu ülkenin aydınlık geleceği. Ve o aydınlık gelecekte; o emri verenin de o copu vuranın da çocukları olacak.

Gezi olayları ile hesabını bitiremeyen iktidar, haksız hukuksuz saldırılarını Boğaziçi Üniversitesi hocalarına da çeviriyor. Binlerce öğrenci, yüzlerce bilim insanı yetiştiren Prof. Dr. Ayşe Buğra hocada bu saldırıdan nasibini aldı ve terörist ilan edildi. Nasıl bir ülke isek; aydınlarımızın, iktidar gibi düşünmeyenlerimizin hepsi terörist. Ama onlar gibi düşünürseniz, hemen baş tacı edilir, hatta yandaş kanallara bile çıkarılırsınız.

Bir terörist(!) de sevgili arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp. Sevgili Şeyhmus’un tutukluluk hali devam ediyor. Duruşması 10 Şubat’ta. Aklımız, yüreğimiz Diyarbakır’da olacak. Adalet ayakkabıları ile gideceği duruşmadan, adalet bekliyoruz. Tüm baskılara ve karanlığa rağmen, yılmayacağız, biat etmeyeceğiz.

Aydınlık, bağımsız, laik bir ülke ve özerk, bağımsız bir üniversite özlemimiz için yılmadan çaba göstereceğiz.

“Ben yanmasan,
Sen yanmasan,
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”
Hiçbir karanlık ülkemizde ve dünyamızda sonsuza kadar sürmeyecek. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI