Gıda İş: Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademik kadrosu bu ülkenin vicdanıdır!
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine dair açıklama yapan Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, başta sendikalar olmak üzere tüm demokrasi güçlerine mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Fotoğraf: @budirenisi/Twitter
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan AKP'li Melih Bulu'nun istifası talebiyle süren eylemlere dair açıklama yaptı. "Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademik kadrosu bu ülkenin vicdanıdır!" başlığıyla yapılan açıklamada Seyit Aslan "Bu mücadele sadece Boğaziçi Üniversite öğrencileri ve akademisyenlerinin mücadelesi değil: Bilimsel, özerk, demokratik üniversiteyi savunan başta üniversite öğrencileri ve akademisyenler olmak üzere, tek adam yönetimine karşı olan tüm demokrasi güçlerinin mücadelesidir" dedi.
Gebze’den Ankara’ya yürüyüşe geçen metal işçilerine, kıdem tazminatlarının talep eden maden işçilerine, sendikal hak ve özgürlük arayışındaki birçok işkolundaki işçilere yönelik saldırılara ve baskılara değinen Aslan, iktidarın bugün geleceğine sahip çıkan gençlere saldırıp gözdağı vermeye çalıştığını belirtti. Aslan "Her hak arayanı ‘bölücü, hain, terörist’ diye damgalayarak krimalize etmeye çalışan iktidar ve ortağı antidemokratik uygulamalara son vermelidir. Öğrencilerin evlerini basarak yapılan gözaltılar kabul edilemez. Demokratik yollarla yapılan hak arayaşlarına yönelik kullanılan zor, şiddet ve baskı son bulmalıdır. Gözaltılar son bulsun, tutuklanan gençler derhal serbest bırakılsın. Yapılacak olan Bulu’nun istifa etmesidir, üniversite bileşenleriyle yeni rektör seçiminin yapılmasıdır. Dayatmayla, zorla ve atanarak rektör olunmaz" dedi.
Seyit Aslan mücadelenin büyütülmesi çağrısı yaptığı açıklamasında "Boğaziçi Üniversitesi, bilimsel, özerk ve demokratik üniveriste talebi tüm işçi ve emekçilerin talebidir. Fabrikada, belediyede, sokakta mücadele eden direnen işçi ile Boğaziçi Üniversitesinde direnenlerin mücadelesi ortaktır. Bugün 'Kayyum istemiyoruz. Aşağı bakmıyoruz. Vazgeçmiyoruz' şiarıyla mücadele büyütmelidir. Bu görev, başta sendikalar olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin ertelenemez sorumluluğu haline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)