09 Şubat 2021 23:00

Aksa Termik tehlike saçıyor: “Böyle giderse kaymalar sonucu tüm köy yıkılacak”

Aksa Termik Enerji Santralinin linyit kömürü alım sahasında oluşan heyelanlar yakın köylerdeki evlerde kaymalara neden oluyor. Köylüler “Birileri bizi duysun, bu konuya bir çare bulunsun" diyor.

Sadık Kaya|Fotoğraf:Soykan Çelikbaş/Evrensel

Paylaş

Soykan ÇELİKBAŞ
Bolu

Göynük’ün Himmetoğlu köyünde Aksa Termik Enerji Santralinin linyit kömürü alım sahasında oluşan heyelanlar vatandaşı tedirgin etmeye devam ediyor. Yaklaşık 7 yıldır yeni evlerini bekleyen köylüler, oturdukları evlerin kayma yaşadığını söyleyerek, “Birileri bizi duysun, bu konuya bir çare bulunsun” dedi.

Kazancı Holdingin bünyesinde bulunan Aksa Enerji, Bolu'nun Göynük ilçesinde 3 mahalleden oluşan 180 haneli Himmetoğlu Köyünde bulunan kömür ocaklarının işletilmesi amacıyla 2013 yılında termik santral kuruldu. Termik santralin inşaat çalışmaları 2015 yılında bitirildi. Zengin kömür ocaklarına sahip olan Himmetoğlu Köyü çevresinde termik santralin kazı çalışmalarına başlamasıyla birlikte köy için “acele kamulaştırma” kararı alındı.

Köyde Aşağı Mahallenin tamamı, Orta Mahallenin bir kısmında kamulaştırma kararıyla birlikte değer tespit çalışması yapıldı. Kamulaştırma alanı içerisinde bulunan evlerde yaşayan vatandaşlar paralarını alarak çevre köylere ya da kent merkezine taşındı. Kamulaştırma kararının ardından termik santralin kazı çalışmalarına devam etmesiyle birlikte 2017 yılında Himmetoğlu Köyü Aşağı ve Orta mahallelerinde heyelanlar meydana geldi. Toprakta büyük yarıkların oluştuğu köyde yaşanan heyelanla birlikte 65 ev için yıkım kararı alındı.

Evleri zarar gören köylüler için Himmetoğlu köyü alanı içerisinde Türkiye Kömür İşletmeleri'nin kullanmadığı 75 dönümlük arazi yeni yerleşim yeri olarak satın alındı. Arazinin yerleşim yeri olarak planlanmasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sadece elektrik hattı döşenebilen bölgede altyapı çalışmalarına başlanmadı. Büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylüler, yeni yerleşim alanının tamamlanamaması nedeniyle köylerinden ayrılmak zorunda kaldı. Kalanların ise mağduriyeti sürüyor.

termik santral

“İSTİMLAK YOK, PARA YOK, GİDECEK YERİM YOK”

Köyde yaşamaya devam eden Sadık Kaya, “Yetkililere ‘Evleri kamulaştırıyorsunuz ama biz nereye gideceğiz?​’ dediğimizde bize ‘Devlet sizi atacak değil. Mutlaka bir yere yerleştirecek’ denildi. Bu süreç çok yavaş ilerledi, şimdi 2021 yılına geldik. Türkiye Kömür İşletmeleri'nden kullanmadığı bir alan ücret karşılığı alındı, buraya bir yerleşim yeri projesi yapıldı. 6 yıldır bu alanda sadece temel direkleri dikildi, konut yapımına dahi başlanmadı” dedi. Termik santral kazıları sonucu evlerde sürekli sarsıntı, çatlak ve kaymanın olduğunu söyleyen Kaya, “Termik santralde çalışan mühendise ulaştık. Eve gelip baktılar, ölçüm yaptılar. Önce ‘Oturun bir şey olmaz’ dediler bize. Sonra kaymalar devam etti tekrar gittim. Tekrar geldiler, bu sefer ‘Bu evi boşaltın’ dediler. Ama nereye gideceğimi söylemiyorlar. Evim için istimlak yok, para yok, gidecek yerim yok. Ben ne yapayım?​” diye sordu.

“Bu evi boşaltın” denilen evinin nasıl yıkıldığını anlatan Kaya, “O akşam evde yemek yiyorduk, baktık ev sallanıyor yine. Çıktık komşuya geçtik, o gece saat üç civarı evimiz yıkıldı. Ardından şirket yetkilileri, Kaymakam, Belediye Başkanı bize geçmiş olsun demeye geldiler. Burada bir görüntü yapıp gittiler, kimse bir şey demedi. Daha sonra bizi Aksa Enerji’nin prefabrik bir lojmanına taşıdılar. Oraya giderken ‘Korkmayın, biz sizi açıkta bırakmayız. Her ihtiyacınız karşılanacak’ dediler ama orada önce suyumuz, ardından da elektriğimiz kesildi. Eskişehir ve Bolu’dan üç defa elektrikçi getirip açtırmamıza rağmen her seferinde elektriğimiz kesildi. İçeriye herhangi bir araç ile girmemize izin de vermiyorlar, tüm yük ve eşyalarımızı sırtımızda taşımak zorunda bırakılıyoruz. Küçük bir jeneratör ile en azından buzdolabını çalıştırıp yiyeceklerin bozulmasını önlemeye çalışıyordum. Bir kaç gün sonra bundan çıkan sesten rahatsızlık duyan komşuların şikâyeti üzerine jeneratörü de kullanamaz oldum” ifadelerini kullandı.

“BİRİLERİ SESİMİZİ DUYSUN”

Ardından bir dönem köyün boş olan lojmanında kaldıklarını söyleyen Kaya, buradan da çıkartılmak istediklerini söyledi. Burada barınmanın artık imkânsız olduğunu dile getiren Kaya, “Lojmanda kalabilmemiz için en son bizden 500 lira para istediler. Muhtar ihtiyar heyetiyle beraber geldi,  lojmanın etrafını ölçtü ve bu ölçüme istinaden aylık 500 lira kira vermemizi istediler. Dört ay boyunca muhtarın hesabına 500 lira kirayı yatırdım. Kimse sesimizi duymuyor. Burada evler kaymaya, yıkılmaya devam ediyor. Termik santralin çalışmaları sırasında patlattığı dinamitler nedeniyle sürekli sarsıntı, cam kırılması, duvarlarda çatlama ve savrulan parçalar sebebiyle hayvanlarımız da zarar görüyor. Evimiz yıkıldığında tüm eşyamız evin altında kaldı. Evin yanında kümeste bulunan yaklaşık 80 hayvan da telef olduğu. Böyle giderse kaymalar sonucu tüm köy yıkılacak. Birilerinin sesimizi duymasını ve bir an önce çare bulmasını istiyoruz” dedi.

ÇEVREYE VE İŞÇİYE DÜŞMAN

Göynük’te bulunan Aksa Termik Enerji Santraline dair ufak bir araştırma yaptığımızda karşımıza sendika düşmanlığı ve çevre felaketi çıktı. bolugundem.com haber sitesinde 2019’un Nisan ayında çıkan bir habere göre; santralde çalışan 4 işçi, sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkartıldı. 2 işçi de zorunlu izne gönderildi. Haberde yer alan bilgiye göre; o dönem santralde çalışan 220 işçiden 117’sinin Tes-İş sendikasına üye oldukları, yönetimin sendikalaşma sonrası işçi kıyımına başladığı ifade edildi. İşin ilginç tarafı, bu haberin ardından sendikalaşmaya dair başka bir bilgi de yer almıyor.

Öte yandan yine bolugundem.com haber sitesinde Temmuz 2020 tarihli yer alan bir habere göre; bölgede yer alan Çatak Barajı Göletinde, o tarihten yaklaşık bir ay önce meydana gelen balık ölümleri ile ilgili Bolu İl Tarım ve Orman Müdürü İzzet Murat’ın bir açıklaması var. Aksa Enerjiye ait termik santralin su ihtiyacı için kullanılmak üzere 10 hektarlık alanda oluşturulan Çatak Barajı göletlinde yaşanan balık ölümlerinin su kirliliğinden olmadığını belirten Murat “Alınan numuneler ve yapılan araştırmalar neticesinde zehirlenmeye rastlanmadı. Sudaki oksijen yetersizliğinden kaynaklı olabileceğini düşünüyoruz. Burası zaten balık yetiştirmek amaçlı kullanılan bir gölet değil. Firmanın termik santralinin su ihtiyacını karşılamak için kullandığı bir gölet. Son gelen sonuçla birlikte zehirlenmeden değil oksijen yetersizliğinden dolayı olmuş olabilir diyoruz” diye konuşmuş.

ÖNCEKİ HABER

HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Herkes İçin Adalet” kampanyasının detaylarını paylaştı

SONRAKİ HABER

Systemair HSK işçileri tekrar direnişe başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa