Yüz yüze eğitim başlıyor veliler endişeli: Nasıl bir uygulama yapılacağını bilmiyoruz

Eren SARAN
İzmir

Okullarda yüz yüze eğitimin başlayacağının duyurulmasının ardından Aliağa ve Menemen'de görüştüğümüz öğrenci velileri hem çocukların uzun süredir yüz yüze eğitimden uzak kalmalarından rahatsız olduklarını hem de 1 Mart itibarıyla nasıl bir uygulama yapılacağını bilmediklerini söyledi.

Aşı uygulamaları hakkında da şüpheleri olduğunu dile getiren veliler, “Başından beri güvenilir ve şeffaf bir salgın yönetimi olsaydı biz de gönül rahatlığıyla hem aşılama talep eder hem de çocuklarımızı okula gönderirdik” dedi.

"BİZ SORUNLARI AŞANA KADAR SALGIN BİTER"

İki çocuk annesi Deniz hâlâ eğitimde birçok sorunun aşılamadığını dile getirdi. “Bizim açımızdan okulumuzun öğretmenleri uzaktan eğitimin sıkıntılarını aşmak için çok çaba sarf etti. Ama başka velilerle görüştüğümde çocuğu derse giremeyen, imkanı olmayan, öğretmenle ilgili sıkıntılar yaşayan çok kişi var. Hâlâ internete, tablete, telefona sahip olmayan çocuklar var. Devlet bu sorunları çözene kadar salgın biter” diyen Deniz, yüz yüze eğitime geçilirken atanamamış öğretmenlerin iş başı yaptırılmasını, çocuklar için ek dersler, kurslar koyarak telafi yapılmasını gerektiğini söyledi.

Okulların açılmasında tek çarenin aşı olduğunu ifade eden Deniz, “Şu an tek çaremiz aşı. Aşı güvensiz geliyor ama karşıt değilim. Sadece Çin aşısı beni düşündürüyor. Yani güvensizden kastım yetersiz demek daha doğru olur. Bu konuda bilgi kirliliği çok fazla. Herkesin aşılanmasında hemfikirim. Okullar açılır ve biz çocukları daha güvenli göndeririz” şeklinde konuştu.

"ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI VERİLSİN DE GEREKİRSE HER YER KAPATILSIN"

Yüz yüze eğitime geçilmesi kararını olumlu bulan Nazlı ise uzaktan eğitimde çocuklarla sürekli ilgilenmesine rağmen mutlaka eksiklikler olduğunu ifade etti. “Yüz yüze eğitime geçilmeli ama koşullar tamamen çocukların ihtiyaçlarına göre düzenlenmeli. Binlercesi bu dönemde eğitimden mahrum kaldı. Çocukların eğitim hakları verilsin de gerekirse her yer kapatılsın” diyen Nazlı aşı konusunda yeteri kadar şeffaf bilgilerin paylaşılmadığını, böyle olunca da güvenmekte zorluk yaşadıklarını ve devletin bir ay tam kapanma kararı ile ancak salgınla mücadele edebileceğini söyledi.

"ÇOCUKLARIN OKULA GİDEBİLMESİ İÇİN AŞI GEREKLİ"

İki çocuk annesi Gülizar da “Küçük oğlum Deniz 3. sınıfa gidiyor. Deniz için eğitim kötü geçiyor çünkü evde. Okulda olması gerekiyor. Böyle olunca çocuk bocalıyor. Biz de bocalıyoruz. Şimdiki eğitim sistemi çok farklı benim kafam almıyor. Gelmişim 49 yaşına ben ne anlarım o zamanki dönemle şimdiki dönemin eğitimini. O yüzden ben anlamıyorum. Neyse ki çocuğum akıllı, derslerde iyi. Bilmediklerimizi de arkadaşlara, komşularımıza soruyoruz” dedi.

Aşının kendilerine geleceğinden şüpheli olan Gülizar, “Aşılar geldi deniyor ama gene zengin olur, gariban kalır. Garibanın da parası olursa yaptırır. Bu aşı ithal derler aşı yok derler. Bence aşı öncelikli olarak doktorlara sonra öğretmenlere bir de hastalığı olanlara yapılması lazım. Bu çocukların eğitime gitmesi için aşı gerekli zaten doğru düzgün bir eğitim sistemimiz yok” şeklinde konuştu.

"KALABALIK SINIFLARDA VERECEĞİMİZ EĞİTİM HASTALIĞI ARTTIRABİLİR"

Yüz yüze eğitime geçerken gerekli tüm koşulların sağlanması gerektiğini söyleyen matematik öğretmeni ise “Sınıf mevcutları yarıya düşürülmeli, maske ve dezenfektan sağlanmalı, okullar her gün dezenfekte edilmeli. Ancak mevcut durumdaki okul sayıları yetersiz, okul ihtiyacı var. Sabahçı öğlenci olan bir sürü okul var bunlara çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde kalabalık sınıflarda vereceğimiz eğitim hastalığı arttırabilir” dedi.

Aşıyla ilgili görüşlerini sorduğumuz öğretmen, “Aşılar yaygın ve güvenli bir şekilde herkese yapılmalı. Bilim insanları bu aşıları onaylıyor ve bizim de onlara güvenmekten başka şansımız yok. Aşıyla birlikte hasta sayısının ve hastalığın yayılımının azalacağını düşünüyorum. Bu da yüz yüze eğitime geçişi kolaylaştıracaktır” diye konuştu.

Eğitim emekçileri yüz yüze eğitim için aşı talebini yineledi