Yargıtay'ın yeni kararıyla Soma davasındaki son 3 tutuklu da tahliye edildi
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin Soma Katliamı davasına ilişkin kararını değiştirmesinin ardından, dava kapsamında tutuklu kimse kalmadı. İsmail Çolak: "Yine sermaye çıkarları korundu"
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Dilek OMAKLILAR
İzmir
Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin Soma'da 301 işçinin öldüğü katliama dair kararını değiştirmesinin ardından, dava kapsamında tutuklu kimse kalmadı.
301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamının davasında tutuklu Soma Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru, Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ve İşletme Müdürü Akın Çelik 5 Şubat'ta tahliye edildi. Karara tepki gösteren Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak, “Talimatlar Saraydan, yine sermaye korundu” dedi. Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ise "Bu kararla ailelerin acıları bir kez daha tazelendi" dedi.
İsmail Çolak "Yargının olmadığı bir ülkede bu karar artık sürpriz değil. Mahkeme sürecinin başladığı 2015’ten beri ele aldığımızda zaten adil bir yargılama olmamıştı. Mahkeme heyeti üzerine baskılar, üyeleri değiştirme… Daha mahkeme başkanı Aytaç Ballı’yı değiştirdiler. Elbistan Ağır Ceza Hakimi Salih Pehlivanoğlu’nu atadılar. Pehlivanoğlu, Afşin Elbistan’da Çöllolar kömür sahasında yaşanan ve 11 işçinin yaşamını yitirdiği, 9 işçinin cenazelerinin ise halen toprak altında olduğu iş cinayeti davasında sanıklara sadece para cezası vermişti. Tuttular buna atadılar. Zaten buralara geleceği belliydi. Ama yargıtayın bozduğu karar bize umut olmuştu” dedi.
“TALİMAT SARAYDAN, YİNE SERMAYE KORUNDU”
Heyet değişiminin ardından bozulan karara tepki gösteren Çolak, “Bu adaletten ne beklersin. Şimdi de 13 Nisan’da yeniden yargılayacakları da inandırıcı gelmiyor. Zaten anayasa mahkemesini tanımayan ülke. Talimatlar saraydan veriliyor. Bunları da ayıklayacaklar. 13 Nisan’daki de uzun süremeyecek. Zaten Can Gürkan ödüllendirilmişti. Ama biz şimdi neler yapabiliriz avukatlarımızla istişare halindeyiz” diye konuştu.
Bu kararın tesadüf olmadığını belirten Çolak, “Elbette bu karar bilinçli. Sermayenin çıkarlarını korudular. 301 madenci ölmüş kimin umrunda? Yeni anayasana bahsediyorlar önce var olanı uygula ki ben değişeceğine inanayım!” dedi.
“ARTIK TUTUKLU SANIK KALMAMIŞ OLDU”
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, 5 Şubat’ta tahliye edilmelerine rağmen kararın yeni duyulmasının sebebi de anlatarak, “Mahkeme dosyasında bunları görmek mümkün değil. Sonuçta şöyle süreç işliyor, 12. Ceza Dairesi vermiş olduğu son kararda Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin kararını onayladı. Karar onaylandıktan sonra, onaylanan karar yerel mahkemeye gönderiliyor o da İnfaz Savcılığına gönderiyor. İnfaz Savcılığı da bu kişilerin yatması gereken süreye ve yattıkları süreye bakarak hesaplama yapıyor. Eğer bu süre dolduysa tahliyesine karar veriyor. Yani 12. Ceza Dairesinin vermiş olduğu bir tahliye kararı değil, onama kararından sonra İnfaz Savcılığının vermiş olduğu tahliye kararı. O yüzden kişiler tarafından kamuoyuna yansıtılmazsa biraz geç duyuluyor. Dün netleştirebildik haber kaynaklarımızdan, bizim teyit etmemizle birlikte basına yansıdı. Şimdi tutuklu sanık kalmamış oldu” diye konuştu.
“AİLELERİN ACILARI BİR KEZ DAHA TAZELENDİ”
Süreci değerlendiren Arslan, “12. Ceza Dairesinin aslında 30 Eylül'de vermiş olduğu karar doğruydu. Hem maden şirketi sahibinin hem de üst yönetici ile alt yöneticilerin olası kastla ölüme sebebiyet vermelerinden kaynaklı yargılanmalarının gerekliliğini düşünüyorduk en başından beri. 12. Ceza Dairesi de yapmış olduğu değerlendirmelerde bu sonuca ulaştı. Fakat sonrasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yapmış olduğu itirazla 18 Ocak’ta yine 12. Ceza Dairesi tekrar karar verdi. Bu süreç içinde de üç üye değişmişti ve 3’e 2 farklı karar çıktı. Aslında 30 Eylül’de verilen karar madencilerin yüreğine su serpmişti bir anda. Evet, evlatlarımızı kaybettik, onların dönüşü mümkün değil ama aileler hiç değilse sorumlular hak ettikleri cezaları almalı ki bir daha facialar olmasın diyerek kararı değerlendiriyorlardı. Fakat 18 Ocak'taki karar, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin kararı doğrudur deyip Can Gürkan ve diğer iki mühendis bir de acil durum yöneticisi hakkındaki kararı bozması, diğerlerini onaması ve Can Gürkan’ı da olası kasıtla değil olsa olsa bu bilinçli taksirle ölüm olabilir şeklinde değerlendirerek bozması ne yazık ki madenci ailelerin yine ilk zamandaki acılarını tekrar yaşamasına neden oldu” dedi.
Madenci ailelerinin acılarının tazelendiğini söyleyerek 13 Nisan'daki duruşmayı hatırlatan Arslan, “Aslında duruşma yeniden görülecek diyemeyiz. Sadece Can Gürkan, iki mühendis ve acil durum yöneticisi ile ilgili bozulan karar yönünden bir görüşme yapılacak. 18 Ocak'taki kararla Soma davası sonuçlandı. Tabii ki Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci ayrı” diye konuştu.
YARGITAY KENDİ KARARINI BOZMUŞTU
Soma Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik'e 18 yıl 9 ay hapis cezası almıştı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 4 ay önce patron Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığa "olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama" suçundan ceza verilmesine hükmetmişti. Bu kararın ardından 12. Ceza Dairesi'nin beş kişilik heyetinden üçü değiştirildi. Değiştirilen üyelerin yerine eski Adalet Bakanı, eski Hakimler Savcılar Kurulu Genel Sekreteri ve eski Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü atandı. Daire, üç eski bürokratın oylarıyla kendi kararını bozarak, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan ceza verilmesini istedi.