Adanalı işçiler: Ay'a çıkma müjdesi karın doyurmuyor
Adana'da çeşitli iş kollarında çalışan işçilerle ekonomiyi ve "uzay müjdesi"ni konuştuk.
Volkan PEKAL
Seren ELATAŞ
Adana
Asgari ücrete yapılan zamdan sonra ilk ücretlerini alan işçiler, temel tüketim maddelerine gelen zamlar nedeniyle ücret zamlarının şimdiden eridiğini söyledi. Adana’da servis beklerken görüştüğümüz işçiler çocuklarına harçlık vermek bir yana işçilerin artık boğazından kıstığını ifade ederek, “Onu yemeyelim, bunu yemeyelim hesabı yapıyoruz. Yerin dibine girmeyelim de uzaya gitmesek de olur” diyor.
Bir gıda toptancısında satış elemanı olarak çalışan Erhan Kılıç, “Ben köye gidiyorum, süt orada 2.5 liraya satılıyor. Süt markette nasıl 6 lira oluyor? Bu doğru bir şey değil” dedi. Gıda ve temel tüketim mallarına gelen zamların kendilerinin olumsuz etkilediğini ifade eden Kılıç, “Geçimimiz zor. Elektrik, su dünya para. Kira yüksek. Gıdadan kesiyoruz onlara yatırıyoruz. 6 ve 15 yaşlarında iki çocuğum var. Ben tek çalışıyorum. 3 bin lira ücret alıyorum. Evin gideri kafadan 3 bin lira. Ayda 1 defa 400 liralık yiyecek bir şeyler alıyorum” dedi.
AKP İktidarının gündeme getirdiği Milli Uzay Programı’nı sorduğumuz Kılıç, “Çocuk bir ayakkabı istese alamıyorum. Çocuklar da artık bir şey istemiyor. Çünkü onlar da farkında, bıkmışlar. Durum kötü ve daha da kötüye gideceğini düşünüyorum. Yerin dibine girmeyelim de uzaya da gitmeyelim. İnandırıcı gelmiyor. Artık haberleri izlemiyorum” dedi.
‘ŞUNU YEMEYELİM DİYE HESAP YAPIYORUZ’
Muhammet Ali Güney genç bir işçi. Gelen zamların insan hayatını günden güne daha da zorlaştırdığını ifade ediyor. Geçinmekte zorluk çektiğini anlatan Güney, şunları söyledi: “Asgari ücretle kirada oturan bir insanın evini geçindirme ihtimali yok. Artık insanlar çoluğuna çocuğuna 5-10 lira harçlık vermeye korkuyor. Ben bekarım, kendi evim var. Ben bile zor geçiniyorum. Asgari ücretten de fazla alıyorum. Ama yine de geçinemiyorum.”
Çalıştığı için sosyal bir hayatının olmadığını anlatan Güney, “Olsa bile cebimizdeki para yetmiyor. Elektrik mi ödeyeceksin, bakmak zorunda olduğum insanlar var, onlara mı para yetiştireceğim. Yettiremiyorum. Bugün şunu mu yapsam, şunu yemesek de bunu yesek diye hesap yapıyoruz. İnsan kendinden, boğazından kısıyor da yaşıyor” dedi.
Büyüme rakamları ile ilgili spekülasyonlara da tepki gösteren Güney, “Türkiye ekonomide ikinci diyorlar. Türkiye ekonomide ikinci de bu kadar işsiz ne oluyor? Mahallede 20 kişi önüme geçiyor, ‘Sizin fabrikada iş yok mu?’ diye soruyor. Siyasete, gündeme bakarsak bu adamlar yok. Aç insan yok. Sokakta yatan, evi olmayan insan yok. Siyaset böyle bir şey” dedi.
Güney Milli Uzay Programı’na ilişkin ise şunları söyledi: “Aya çıkacağız demiş. Hiçbir zaman bilimin karşısında durmadık ama insanların eksikleri var. Zorda olan insanlar var, asgari ücretle çalışan insanlar var, pandemi nedeni ile çalışmayan, aylardır boşta olan insanlar var” dedi.
‘ALDIĞIM PARA 10 GÜN YETİYOR, GERİSİ BORÇ’
Bayram isimli bir işçi de zamların tüm toplumu ciddi anlamda etkilediğini belirterek “3 çocuğum var. Aldığım maaş 10 gün yetiyor. Borçlanarak geçiniyoruz. Asgari ücret memnun etmedi. En azından yapılan zamlarla orantılı olsaydı daha memnun edici olurdu. Ayçiçeği yağı, yumurta, zeytin, peynir, çocuk bezi... Bunlara ciddi anlamda zam geldi. Bundan da rahatsızız. Ortada TÜİK’in açıkladığı açlık, yoksulluk sınırı var. Bu koşullarda elimize en az net 4 bin lira geçmesi gerekiyor” dedi.
Fiyatlar konusunda büyük marketlerin denetlenmesi gerektiğini ifade eden Tuncay isimli işçi de “Yüzde 10 maaşa zam yapılıyor. Gıdalara yüzde 30 oluyor. O zaman yüzde 30 da maaş zammı olması lazım. Yüzde 14.9 gerçek enflasyon değil. Zamlara bakarsak en az yüzde 35 olması lazım. Büyük marketlere dokunulmuyor. Keşke denetlense” dedi.
‘EMEKLİ OLDUĞU HALDE ÇALIŞIYOR’
Murat Yakın, emekli olmasına rağmen geçinemediği için çalışıyor. Gıdaya gelen zamlarla ücretlerine gelen zamlar arasında uçurum olduğunu dile getiren Yakın, şunları söyledi: “Zamlardan sonra maaşlara biraz daha zam yapabilirler. Türkiye’de emeklilik sorunu var, emekliyi bu zamlar altında ezdirmesinler. 2 bin lira alıyorum, yetmiyor. Sadece geçimimizi sağlamak için çalışıyoruz. Bizim hanlarımız hamamlarımız, yatlarımız katlarımız olsun diye değil.”
MÜLTECİ İŞÇİLERE ZAM BİLE YAPILMADI
Bir tekstil fabrikasında çalışan mülteci İşçi Muhammed, asgari ücrete gelen zammın kendi ücretine yansımadığını söyledi. Fabrikadan aldığı 2 bin 200 lira dışında bir geliri olmadığını ifade eden Muhammed “Türkler asgari ücret alıyor. Patrona ‘Bizim ücretleri de arttıralım’ dedim. ‘Sonra’ diyor. Bakkala, fırına zam geldi. Ama maaşım aynı kaldı. Evde başka çalışan yok. Evde 3 çocuk var biri okula gidiyor. Çok zor. Bizim de asgari ücret almamız lazım” dedi.