12 Şubat 2021 11:53
/
Güncelleme: 16:28

HDP eş genel başkanları AYM’ye seslendi: Ayrımcı tutumunuzdan vazgeçin

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu tarafından İnfaz yasasında yapılan değişikliklerin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldı. HDP’li milletvekillerinin “Herkes İçin Adalet” önlükleri ile AYM önünde yaptıkları açıklama sonrası siyasetçiler temsili adalet nöbeti tuttu. Nöbette HDP’li siyasetçileri ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar açıklamalarda bulundu.

İlk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Herkes İçin Adalet” kampanyaları çerçevesinde milletvekilleri arkadaşları ve avukatlarla birlikte bir oturma eylemi gerçekleştirdiklerini belirtti.

"EN ÇOK KARŞILAŞTIĞIMIZ ŞEY AYRIMCILIK"

Amaçlarının “herkes için adalet” olduğunu söyleyen Sancar, “Her yerde, herkes için, her dilde ve her zaman adalet istiyoruz. Adaletsizliğin en büyük kaynağı ve en çarpıcı örneği ayrımcılıktır. Ayrımcılık varsa bir alanda orada adaletin kırıntısından söz edilemez. Eğer bir ülkede bir toplumda ayrımcılık varsa adaletin adını anmak bile kara bir ironi olur. Oysa bu ülkede en çok karşıltığımız şey ayrımcılıktır” dedi.

"KÜRT HALKININ TEMSİLCİLERİ ADALETSİZLİĞE UĞRUYOR"

AYM’nin CHP’li Enis Berberoğlu hakkında verdiği karara dikkat çeken Sancar, şöyle devam etti:

“Burada AYM’nin önünde tipik ayrımcılık örneğinin taze bir gelişmesini de yaşadık. Biliyorsunuz bu dönem milletvekilliği düşürülen 3 isimden biri olan Enis Berberoğlu ile ilgili AYM karar verdi. Yeniden yargılama sonucunu doğuran bu karar üzerine dün Enis Berberoğlu Mecliste yeniden görevine başladı. Bu çok iyi oldu, büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Olması gereken buydu ama olmaması gereken bir şey var, o da adaleti kökten sarsan bir durum. Aynı durumda olan bizim iki milletvekilimiz Leyla Güven ve Musa Farisoğulları adaletsizliğe ve ayrımcılığa maruz kalmakta. Musa Farisoğulları ve Leyla Güven arkadaşlarımız için de buradan aynı kararın çıkması gerekiyordu ama maalesef çıkmadı. Böyle olunca iki milletvekilimizin vekilliklerinin düşürülmesi kararı uygulanmaya devam ediliyor. Bu ülkede adaletsizlik toplumun her kesiminde ortaya çıkıyor, her kesim adaletsizlikle karşılaşabiliyor ama adaletsizliğin en büyüğüyle Kürt halkı iç içe yaşıyor. Kürt halkının temsilcileri sürekli adaletsizliğe maruz kalıyor. İşte bu durum toplumu aynı zamanda ayrımcılıkla bölmeye çürütmeye ve çözülmeye götürür.”

"AYM’YE GÜVEN KALMADI"

HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar AYM binası önünde açıklama yaparken.

Fotoğraf: MA

Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise “Şu anda arkamızda bulunan koca bina, Türkiye’de en büyük hukuksuzlukların ve ayrımcılığın yapıldığı bir bina haline geldi ne yazık ki. Bu ülkede hiç kimsenin AYM’den çıkan kararlara güveni ve umudu kalmadı. Çünkü AYM artık toplumun tamamını ve toplumda hukuksuzluğa maruz kalan, adaletsizliğe ve ayrımcılığa uğrayan kesimleri görmeyen, duymayan bir anlayışa sahip görevliler var içeride” ifadelerinde bulundu.

"BARIŞI, DEMOKRASİYİ SAVUNANLAR İÇERDE"

AYM’de görev yapanların hukuksuzluklarının ve adaletsizliklerin altına imza attığına tanıklık ettiklerini ifade eden Buldan şunları söyledi: “Biraz önce eş genel başkanımız ifade etti, Enis Berberoğlu kararı hepimiz açısından önemli bir karardır. Ancak aynı zamanda milletvekillikleri sona erdirilen Leyla Güven ve Musa Farisoğulları, her iki arkadaşımız cezaevlerinde. Bugün burada hukukçu arkadaşlarımız başvuru yapıyor.  Pandemi döneminde bir infaz paketi çıkarıldı. Bu infaz paketi cezaevindekilerin tamamına aynı şekilde uygulanmalı. Bu yüzden arkadaşlarımız bir başvuru yapıyor. Pandemi döneminde çıkarılan bu yasa cezaevlerindeki bütün insanları kapsamadı. Türkiye’de suç işleyenlerin, eline silah alanların, kadınlara tecavüz edenlerin, çocuk istismarında bulunanların tahliyesine yardımcı olundu. Ancak binlerce insanın tahliyesi yapılmadı. Bugün cezaevlerinde barışı savunan, demokrasi isteyen insanlar var. Halkın iradesiyle seçilen insanlar, belediye eş başkanları var. Aydınlar var, yazarlar var. Selahattin Demirtaş'tan, Figen Yüksekdağ’dan, Osman Kavala’dan bahsediyoruz, Gülten Kışanak’tan, İdris Baluken’den, Sebahat Tuncel’den bahsediyoruz. Onlar bu ülkede insanların oy verdiği, irade olarak seçtiği insanlar. Onlar bugün cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulmaya devam ediliyor. Biz Türkiye’de bu ayrımcılığın son bulması için başlattığımız ‘Herkes İçin Adalet’ kampanyasında Türkiye’de haksızlığa uğrayan, ayrımcılığa uğrayan herkesi bu yürüyüşte yanımızda görmek istiyoruz. Bir kez daha davetimizi çağrımızı yapıyoruz."

Buldan, sözlerini AYM'ye çağrıda bulunarak sonlandırdı ve "Adalet bu ülkede herkese lazım olacak bir kavram. Bugün bu ülkede eğer adalet yoksa bu ülkeyi yönetenlerin vicdanı çürümüş demektir. O yüzden bu ülkede adaleti, barışı, özgürlükleri savunmaya devam edeceğiz. Türkiye toplumunu da bu yürüyüşte yanımızda görmek istiyoruz. AYM'ye de bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bu ayrımcı tutumunuzdan bir an önce vazgeçin. Herkes İçin Adalet, sizin için de bir gün mutlaka lazım olacaktır" ifadelerinde bulundu. (Ankara/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

58 bin 200 TL: Türk-İş ve Hak-İş’in istediği zamlı ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et