Ankara Diş Hekimleri Odası: Siyasi rant için açılan fakülteler işsizlik yaratacak
Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile açılan 2 diş hekimliği fakültesinin işsizlik yaratacağına dikkat çekti.
Fotoğraf: Pixabay
Ankara Dişhekimleri Odası (ADO) Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile açılan 2 diş hekimliği fakültesinin yaratacağı işsizlik adına açıklamada bulundu.
Önlem alınmazsa 10 yıl içerisinde işsiz hekimlerin, mesleklerinin dışında başka alanlarda çalışmak zorunda kalacakları belirtilen açıklamada, “Hiçbir hazırlık yapılmadan, plansızca, siyasi rant için açılan, teknik altyapısı yetersiz fakülteler bir an önce kapatılmalıdır. Var olan fakülte kontenjanları azaltılmalı, öğretim üyesi eksikliği tamamlanmadan fakülteler açılmamalıdır. Aksi takdirde meslektaşlarımızın geleceğini planlamak mümkün olmayacak ve işsizlik kaçınılmaz olacaktır” denildi.
“ÖNLEM ALINMAZSA İŞSİZ HEKİMLER MESLEKLERİ DIŞINDA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALACAK”
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2 diş hekimliği fakültesi daha açılmasıyla Türkiye’deki diş hekimliği fakültesi sayısı 99 oldu. 2003'te yıllık 929 olan öğrenci kontenjanları da 2021 itibarıyla KKTC ile birlikte 8 bine ulaştı.
Konuya ilişkin Genel Sekreter Gamze Burcu Gül'ün yayımladığı açıklamada, "Sağlık Bakanlığı ve YÖK'ün 2008 yılına ait ‘Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsan Gücü Raporu’nda; ‘Sağlık insan gücü planlaması, topluma bugün sunulan ve gelecekte sunulacak sağlık hizmetlerini gerçekleştirmek üzere sağlık çalışanlarının yeterli nicelikte, yüksek nitelikte, düzgün bir dağılımla, yerinde bir zamanlama ile ve doğru bir şekilde istihdam edilmesidir’ denmektedir. Ancak ne yazık ki uygulama böyle değil. Son 10 yıldır insan gücü planlaması ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde birbiri ardına diş hekimliği fakülteleri açılıyor, öğrenci kontenjanları da kaygı verici halde artıyor. Bu sürdürülemez durumla ilgili önlem alınmazsa önümüzdeki 10 yıl içerisinde işsiz hekimler, mesleklerinin dışında başka alanlarda çalışmak zorunda kalacaklar. Neredeyse her mahalleye açılan apartmandan bozma, kadrosu ve donanımı yetersiz tıp ve diş hekimliği fakülteleri ve plansızca arttırılan kontenjanlar, ülkemizde sınavı kazanamayıp yurt dışında eğitim alanların denk olmayan bu eğitimle aldıkları denklik ve sonuçta eğitim kalitesindeki düşüşle birlikte hekim sayısının kontrolsüz artması hem toplumdaki sağlık mesleği algısında değer kaybı yaratarak mesleğin itibarını sarsıyor, hem de toplum sağlığını riske atıyor" denildi.
“İŞSİZ ORDUSUNA HEKİMLERİ DE EKLİYORUZ”
İhtiyaç, talep ve nüfus kriterlerine göre belirleyen ulusal sağlık politikaları oluşturulmadan, toplum sağlığının çağdaş ülke seviyelerine getirilmesini mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, “Ülke kaynaklarını verimsiz kullanıyor, işsiz ordusuna hekimleri de ekliyoruz. Biliyorsunuz, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de sağlık meslekleri arasında diş hekimliği, en maliyetli eğitimdir. Ailelerinin türlü fedakarlıkla okuttuğu bu başarılı öğrenciler, zorlu eğitim surecini tamamlayıp da hekim unvanını kazandıktan sonra ailelerinden harçlık almayı kabul edemezler. Mezun olup devlet kurumlarına atanmayan, klinik açacak maddi gücü olmayan genç meslektaşlarımız çalışmak zorunda oldukları için ya asgari ücretle özel kliniklerde çalışıyor ya da hekim dışı sermayenin tuzağına düşüyorlar Yaratılan hekim enflasyonu emeğimizi değersizleştiriyor. Hekimin bilgisi dışında diplomasını kullanan illegal klinikler büyük bir halk sağlığı tehdidi de oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.
“HASTANE AÇAR GİBİ FAKÜLTE AÇILMAMALI”
Açıklamada, “Hiçbir hazırlık yapılmadan, plansızca, siyasi rant için açılan, teknik altyapısı yetersiz fakülteler bir an önce kapatılmalıdır.Hastane açar gibi fakülte açmaktan vazgeçilmeli, sağlık insan gücü stratejik planlamaları ivedilikle yapılmalıdır. Hiçbir hazırlık yapılmadan, plansızca, siyasi rant için açılan, teknik altyapısı yetersiz fakülteler bir an önce kapatılmalıdır. Var olan fakülte kontenjanları azaltılmalıdır. Fakülteler kurulmadan önce meslek örgütleri ve akademiden görüş alınmalıdır. Öğretim üyesi eksikliği tamamlanmadan fakülteler açılmamalıdır. Fakültelerin müfredatları evrensel standartlarda, laboratuvarları ve kütüphaneleri ise taleplere yanıt verecek yeterlilikte olmalıdır. Aksi takdirde meslektaşlarımızın geleceğini planlamak mümkün olmayacak ve işsizlik kaçınılmaz olacaktır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)