Bağlama Ustası ve Şair Kemal Eroğlu: Dert alır, hüzün satarız
Kadir İncesu, Bağlama Ustası ve Şair Kemal Eroğlu'yla "Derin ve Mavi" kitabını konuştu.
Kemal Eroğlu / Fotoğraf: Kadir İncesu / Kolaj: Evrensel
Kadir İNCESU
Kopuz Saz Evi’nin kapısını çaldığımda gülümseyen yüzüyle Kemal Usta karşılıyor beni… Hemen peşinden de geçtiğimiz yıl pandeminin başladığı günlerde, sokakta bulduğu kedisi Nokta… “Bir avuçtu bulduğumda, acı acı miyavlıyordu. Açlık, soğuk, tir tir titriyordu. O gün bu gündür kafa kafaya verip birlikte çalışıyoruz” diyor kedisi Nokta’yı kucağına alarak.40 yıllık can yoldaşı, Sinan Cem’in annesi Meyro’yu (Meryem) ise gözleri parıldayarak “Hem can yoldaşım, hem de kalfam” diyerek tanıtıyor. Evin oğlu Sinan Cem Eroğlu da güzel bir haberle katılıyor sohbetimize… Babasının “Sonbahar” adlı şiirini besteleyen ve yorumlayan Sinan Cem Eroğlu, klibin de yayımlandığı müjdesini verince daha bir ısınıyor ortam…
15 Ekim 1953’te Ankara’da doğan, ilkokulu çeşitli illerde okuduktan sonra orta ve sanat okulu torna-tesviye bölümünü Ankara’da bitiren Kemal Eroğlu’nun bağlamaya olan sevdası 11 yaşındayken başladı. Bir yandan bağlama ve nota eğitimi almaya, türküleri ve bağlama yapımını öğrenmeye başlayan Eroğlu’na sanat okulunda aldığı eğitim, daha estetik, aynı zamanda doğru ses çıkarabilen bağlamalar yapmasında yardımcı oldu. Bu dönemde, dönemin usta icracılarıyla çalışma fırsatı bulan Eroğlu, askerlik sonrası, mesleğine Ankara’da devam etti.
USTALARIN İZİNDE…
Yusuf Yeniay, Halil Yeniay, Yaşar Külekçi, Ahmet Usta gibi pek çok ustadan feyz alan Eroğlu aralarında Ahmet Gazi Ayhan, Yaşar Aydaş, Emin Aldemir, Hacı Taşan, Zekeriya Bozdağ, Muharrem Ertaş, Yıldıray Çınar, Şinasi Cihan, Rıfat Balaban, Nida Tüfekçi, Arif Sağ, Erdal Erzincan, Orhan Gencebay, Aşık Mahzuni, Selda, Emre Saltık, Rahmi Saltuk, Muhlis Akarsu, Musa Eroğlu ve Yavuz Top gibi sanatçılara bağlama yaptı.
1981’de Arif Sağ Müzik Evinde, Arif Sağ ile birlikte çalışmaya başlayan Eroğlu 1983’te şimdiki atölyesini kurdu. Daha özgür ve yeni şeyler yapmayı amaçladığı atölyesinde çalışmalarını sürdürürken, Erkan Oğur’la başlayan yeni bir döneme de imza attı. Unutulmaya başlayan kopuz, yine Erkan Oğur’un tasarımı 6 sıralı 12 telli Oğur sazını yapıp çalınır hale getirme çalışmalarını sürdürüyor.
Troya Derneğinin 2010 yılı “Halk Müziği” ödülüne de değer görülen Kemal Eroğlu, Kopuz Saz Evi’nde bağlama yapmaya devam ediyor. Yılda en fazla 25 bağlama yapan ‘Usta’, her isteği de karşılayamıyor. Önce, istekte bulunan kişiyle sağlıklı bir iletişim kurması, dinlemesi ve anlaması gerekiyor. “Bağlama çalmayı bilmek, yapan usta için bir avantaj. Çalamayanlar, icracıların taleplerine zor karşılık verir. Bağlamalarıma yapım aşamasında isimleriyle hitap ederim çoğunun ismi vardır, sahiplerine söylemesem de, bağlamanın içine bir yerlere yazarım” diyen ‘Usta’, sazın kişinin üslubuna göre yapılması gerektiğinin de altını çiziyor.
YAŞANMIŞLIKLAR TOPLAMI
Çalışmaları ve kendisi İTÜ Konservatuarı Enstrüman Yapım Bölümünden mezun olan birçok öğrenciye bitirme tezinde örnek ve tez konusu olan bir isim Kemal Eroğlu… 50 yıllık bir sanat geçmişi olan ve “Henüz işin başındayım, eskiler, mesleğin ilk otuz yılı çok zordur derlerdi. Ben, yeni yola çıktım daha yeniyim. Sadece iyi bağlama yapmaya çalışıyorum. “ diyen Eroğlu, bağlama yapımındaki ustalığını söz söylemede de gösteriyor.Bağlamaya olan tutkusu zamanla şiire yönelmesini sağlar. Eroğlu’nun yılların birikimi olan şiirleri de “Derin ve Mavi” adıyla ekim 2020’de Arketip Kitap tarafından yayımlandı.
Bugüne kadar, “yaşanmışlıklar toplamı” dediği 500 dolayında şiire imza atan, “Dert alır hüzün satarız” diyen ozanımız, şiirlerinde karamsar bir tablo çiziyor; acıları, dertleri, ihanetleri anlatıyor, içi acıyarak. Biraz da öfkeyle…“Yollarda” adlı şiirinde dediği gibi hesapsız kitapsız, yaşam kavgasının da bütün ağırlığını hissederek, yaşayarak gerçekleştirdiği bir arayışın tanığı bu şiirler. Kendini arayışının…Her yer “Bulanık, gri, simsiyah” olsa da göğün mavisini arıyor, umudunu yitirmeden… Ozana güç veren de işte bu umut, “Hayallerim var yarına dair” derken…
“Bir şey anlatılmaz en derinde kalır izi / Dokunursun duyarsın görürsün anlatamazsın” diyen ozanımızı kalabalıklarda yalnız kalmak yaralıyor, içten içe acı veriyor.“Her iz yaşanmışlığın en ağır faturası,”, “Öyle acımasız vur ki dost işi olsun,” demesi bir teslimiyet değil. Öyle olsa “Yoruldum / usandım” fakat “Uslanmadım ne hikmetse” der mi?“Kedi sev, şiir oku, insan topla / Aşık ol önüne çıkan her güzelliğe / Dönüyor dünya eskiyoruz, eksilmeyelim” diyen ozanımız sözün gücünün farkında…Bağlama yaparken günlerce yaşamdan koptuğu anlarda da, şiir yazarken de farkında “Taa şuramdasın” dediği özgürlüğe olan sevdasının…
ŞİİRLE MÜZİĞİN KARDEŞLİĞİ
Bugüne kadar Erdal Erzincan “Aradım derdimin Dermanı Yoktur”, Ali Temiz “Yalan Sevdalarla Ömür Geçirdim”, Güler Duman “Benim Sevdalarım Hep Deli Olur”, “Deli Gönül”, “Yaz Baharı”, İsmail Özden “Derdim Bitmez”, “Geceler”, “Gücün Yeter mi?”, “Yandırıyorsun”, “Yar Bana Küs mü?”, Ayla Karacan “Er Geç Ölüm Gelir Gardaş”, “Güne Karşı Duran Güzel”, “Tutuşur Tutuşur”, Emre Saltık “Sensin Efendim”, Metin Karataş “Fişlenmişim Ben” ve Erkan Oğur “Derdim Bitmez” adlı şiirlerini besteleyip albümlerine almışlar. “Derin ve Mavi”nin ön sözünü yazan Erdal Erzincan yakın dostu Eroğlu’nun şiirleri için , “Özellikle günümüzde kaybolma tehlikesi içindeki aşıklık geleneğinin kentlere nasıl taşınacağı konusunda da önemli ipuçları vermektedir,” değerlendirmesinde bulunuyor.Yaşadığı her ne varsa yaşama dair; acılar, mutluluklar, sevinçler, coşkular, hayal kırıklıkları, dizelerine de gizliyor, binbir emekle yaptığı bağlamaların tellerine de… Eroğlu sanki, aşık vurdukça bağlamanın tellerine, kendi gizlerini açık etsin istiyor… “Bir yanım karanlık, bir yanım mavi” der gibi…
NOT: Ayrıca; Ataşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Ustalar Ataşehir’e Ses Veriyor” dizisi kapsamında Bağlama Ustası ve Şair Kemal Eroğlu ile gerçekleştirilen, Erdal Erzincan’ın da sesi ve sazıyla katıldığı söyleşi Ataşehir Kültür’ün YouTube kanalında izlenebilir.