Metal işçisi: Ay’a çıkmak hikayeden başka bir şey ifade etmiyor

Kayseri’den bir metal işçisi

Milli Uzay Programı tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, “2023 yılında aya ilk teması gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Bir de uzay terimi olarak astronot ve kozmonotu Türkçeleştirecekmişiz. Her vatandaşa çağrı yapmış Erdoğan.

Tarihe baktığımızda dünyada ilk olarak uzaya astronot gönderen ülke Sovyetler Birliği. İlk olarak Yuri Gagarin, sonra ilk kadın Valentina Tereşkova gönderilmiş.

Gerçekten ağlayacak halimize gülmeye utanıyorum bazen. Neden diye soracaksınız? Her dert bitti uzaya çıkacağız ve inceleyeceğiz. Memleketin her yerinde işçiler ve emekçiler koronavirüs pandemisiyle birlikte daha da derinleşen kriz döneminde açlık ve yoksullukla boğuşurken, hiçbir şey yokmuş gibi umarsızca konuşulması insanın canını sıkıyor. Bu ülkede bulunan uydu sistemlerinin bile başta ABD ve Avrupa ülkelerinden aldığımızı biliyoruz. Ülkemizin haberleşme ağını işleten bir kamu kurumu olan Türk Telekom’u 2005 yılında özelleştirerek bir kısmını yabancılara satmadık mı? Durum böyleyken uzaya çıkmak, Ay’a temas etmek bana hikayeden başka bir şey ifade etmiyor. Ülkenin dört bir tarafında NATO’nun askeri üsleri yok mu? Bu üslerden ülkenin bütün iletişimini denetleyen sistemleri varken sıkışık politikalar içerisinde günü kurtarmanın yolu olarak hep “yerlilik ve millilik” söylemlerine sarılıyor.

Ay’a teması gerçekleştirmek meselesi on yıllar önce yapıldı. Ama kimin çıkarı için, insanlığın ve işçi sınıfı için. Türkiye’de olursa da kimin yararına kullanılacak o belli. Patronlar ve sermaye için… Ay’a çıkmak yoksa sadece halkı ikna etme yöntemi olarak mı kullanılacak? Sahi her şey “AKP bizi Ay’a bile çıkartı” demek için mi söylendi bu sözler?