İHD'den Garê açıklaması: Bağımsız ve tarafsız organlar eliyle soruşturma yürütülmeli
İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, TSK'nin Garê'de yürüttüğü operasyon sonucu 13 kişinin hayatını kaybetmesine dair açıklama yaptı, "Konuya dair etkin bir soruşturma yürütülmeli" dedi.
Fotoğraf: MA
İnsan Hakları Derneği, Garê operasyonunda PKK’nin alıkoyduğu 13 kişinin öldürülmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Operasyonda öldürülen asker ve polislerin aileleri ile birlikte 6 yıldır her yere başvurduklarını anlatan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, daha önce alıkonan askerleri teslim almalarına ve yeniden alabileceklerini söylemelerine rağmen devlet yetkililerinin kendileriyle görüşmediğini söyledi. PKK’nin, alıkoyduğu kişilerin hayatından, Genelkurmay’ın da alıkonan kişilerin bulunduğu yere riskli operasyon yapmasının sonuçlarından sorumlu olduğunu vurgulayan Türkdoğan, adaletin yerini bulması için tüm gerçekliğin açığı çıkması, tarafsız ve bağımsız organlar eliyle soruşturma yürütülmesi gerektiğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği, Garê bölgesinde yapılan operasyonda, PKK’nin alıkoyduğu 13 kişinin öldürülmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarına göre operasyonda alıkonulan kişilerin kurtarılmasının da amaçlandığını belirten İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, bu kişilerin yaşamını yitirmesine sebep olanların yargı önünde hesap vermesi gerektiğini ifade etti.
"İHD DAHA ÖNCE SAĞ SAĞLİM TESLİM ALMIŞTI"
Türkiye’de 2015 tarihinde silahlı çatışmaların yeniden başlaması ile birlikte PKK’nin sivil ve güvenlik personeli yeniden alıkoymaya başladığını hatırlatan Türkdoğan, “Geçmiş dönemde insan hakları örgütlerinin çabaları sonucu alıkonulan kişilerin tamamı sağ salim teslim alınmış ve ailelerine kavuşturulmuştur. Temmuz-Ağustos 2015 döneminde alıkonulan 20 gümrük memuru İHD tarafından 8 Eylül 2015 günü PKK’den teslim alınarak Türkiye’ye getirilmiş ve ailelerine kavuşturulmuştur” dedi.
Ailelerin İHD Genel Merkezine yaptığı başvurulara göre; 2015 yılında Diyarbakır-Bingöl karayolunda polis memurları Vedat Kaya ve Sedat Yabalak, Diyarbakır-Lice karayolunda uzman çavuş Hüseyin Sarı, er Sedat Sorgun ve er Süleyman Sungur, Dersim-Erzincan karayolunda Astsubay Semih Özbey, Dersim-Pülümür karayolunda Er Müslüm Altuntaş ve Er Adil Kavaklı, Şırnak merkezde uzman çavuşlar Sedat Vardar ve Ferdi Polat, 2016 yılında Hakkari’de uzman çavuşlar Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci’nin alıkonulduğunu kaydeden Türkdoğan, “Sedat Vardar ve Ferdi Polat’ın akıbeti konusundaki belirsizlik ise sürmüş, Ferdi Polat’ın alıkonduktan hemen sonra yaşamını yitirdiği yetkililer tarafından aradan geçen 2 yıl sonra ailesine bildirilmiştir. Sedat Vardar’ın akıbeti ise hala belli değildir” dedi.
"İKTİDAR GÖRÜŞME TALEBİMİZE YANIT VERMEDİ"
Alıkonulan kişilerin aileleri ve yakınları ile İHD Genel Merkezi’nin siyasi partilerle görüşme, basın aracılığıyla çağrılar yaptıklarını anlatan Türkdoğan, ailelerin bizzat bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı ile görüşerek sorunun çözümünü dile getirdiğini söyledi. İHD ve diğer insan hakları örgütleri ile birlikte cumhurbaşkanı, başbakan ve içişleri bakanı ile görüşme taleplerine ise olumlu veya olumsuz cevap verilmediğini dile getiren Türkdoğan, yaptıkları çağrı ve girişimlerin “Terör örgütü muhatap alınmaz” gibi politikalar ve devam eden askeri operasyonlar nedeniyle başarısız olduğunu söyledi. Türkdoğan, iktidar yanlısı medyanın duyarsızlığının alıkonulan asker ve polislerin serbest bırakılması için kamuoyu oluşturmada önlerinde engel olduğuna da dikkat çekti.
"İKİ TARAFIN DA SORUMLULUĞU VAR"
PKK’nin insancıl hukuk kuralları gereği alıkoyduğu kişilerin hayatından sorumlu olduğunu belirten Türkdoğan, halen elinde alıkoyduğu kişiler varsa bu kişileri bir an önce serbest bırakma çağrısında bulunuldu. Devlet/Hükümet yetkililerine de seslenen Türkdoğan, “Genelkurmayın alıkonan kişilerin bulunduğu yere oldukça riskli askeri operasyon yapmasının muhtemel sonuçlarından da sorumlu tutulacağı açıktır. Hükümetin bu konuda adım atarak idari soruşturma konusu yapması gerekmektedir. Yaşamını yitiren alıkonan kişiler ile ilgili etkili soruşturma için yetkili Başsavcılığın çalışmalarının kolaylaştırılması gerekmektedir. Askeri operasyon ile ilgili eldeki tüm bilgi ve belgelerin yetkili Başsavcılık ile paylaşılması gerekmektedir. Adli tıp kurumunun yapacağı otopsi ve benzeri çalışmalarda yaşamını yitirenlerin ölüm sebebini ve ölüm anını uluslararası standartlara uygun olarak ve denetime açık bir şekilde yapması gerekir. Adaletin yerini bulması açısından tüm gerçekliğin açığı çıkmasının zorunlu olduğunu, bu tip ağır yaşam hakkı ihlallerinde yukarıda belirttiğimiz gibi tarafsız ve bağımsız organlar eliyle soruşturma yürütülmesinin gerekli olduğunu belirtmek isteriz. Olayın önemi dikkate alınarak, TBMM’nin bu olayı araştırma komisyonu kurarak araştırması ve olayı açıklığa kavuşturması gerekmektedir” dedi.
AİLELERİN ÇALMADIĞI KAPI KALMADI
Alıkonulan asker ve polislerin serbest bırakılması girişiminde bulunulması için iktidara ve PKK’ye yapılan çağrılar yanıt bulmadı. İHD, 4 yıl boyunca yaşananları şöyle sıraladı:
• Vedat Kaya, Sedat Yabalak, Hüseyin Sarı, Semih Özbay, Müslim Altuntaş ve Adil Kavaklı’nın sesli ve görüntülü mesajları ilk olarak 4 Ocak 2016 günü yayınlandı.
• İHD’nin çağrısı üzerine ikinci kez sesli ve görüntülü mesaj 8 Temmuz 2016 günü yayınlandı. Bu sefer sadece Süleyman Sungur, Müslim Altuntaş ve Adil Kavaklı’nın mesajları verildi.
• 23 Aralık 2016 günü Meclis’te grubu bulunan siyasi parti temsilcileri ile İHD ve aileler görüştü. Bu görüşmelerde İHD, inisiyatif alarak bu kişileri teslim alabileceğini söyledi. Sadece HDP ile görüşme basın önünde gerçekleşti.
• 22 Haziran 2017 tarihinde alıkonulan asker ve polis aileleri ile birlikte İHD Diyarbakır Şubesi’nde çağrı yapıldı.
• 29 Eylül 2017 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüldü.
• 2 Ekim 2017 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, aileler ve İHD Genel Başkanı Meclis’te sçağrıda bulundu.
• 7 Haziran 2018 günü alıkonulan 8 asker ve polisin görüntülü mesajları yayınlandı.
• 14 Haziran 2018 günü İHD Diyarbakır Şubesi’nde aileler bir kez daha serbest bırakılmaları için çağrı yaptı. Ancak seçim sürecinde siyasi partiler bu soruna duyarsız kaldı.
• Alıkonan 9 asker ve polisin yazdığı mektuplar Nisan 2019 tarihinde İHD’e ulaştı. Mektupları alan aileler, 29 Mayıs 2019’da çocuklarının serbest bırakılmasını istedi.
• Ailelerden bazıları 2020 yılından itibaren Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde oturma eylemlerine katıldı. (Ankara/EVRENSEL)