Mersin'de polipropilen tesisinin ÇED raporu için yürütmeyi durdurma kararı verildi

Sedat BAŞKAVAK
Mersin

Mersin Akdeniz ilçesine bağlı Karaduvar Mahallesinde yapılması planlanan TEKFEN Polipropilen Üretim Tesisi Yatırım Projesi ile ilgili Çevre Etki Değerlendirmesi olumlu raporu için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının iptali istenilen davada verilen kararı önemli bir gelişme diye niteleyen Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can “Tekfen Holding tarafından yapılacak polipropilen tesisi için verilen ÇED olumlu kararının 1/100000 ölçekli çevre düzeni planında öngörülen stratejik kararlara ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında getirilen kararlara aykırı olduğunu belirttik. Söz konusu tesisin depolama ve üretim alanı ihtiyacı bulunan serbest bölge ve Mersin Uluslararası Limanının gelişimini engelleyeceği belirttik. Kurulması planlanan tesisin Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesindeki turizm potansiyelini olumsuz etkileyeceği, doğal çevre, tarım alanları ve yerleşim bölgeleri için yaşamsal tehlike yaratacağını raporladık. Sahil kısmındaki Kaplumbağa Yuvalama Alanlarının zarar göreceği, kümülatif etkisinin nazara alınmadığı, proje yer seçiminin doğru olmadığı, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu, söz konusu bölgenin serbest Bölge-Mezitli Raylı Sistem projesi ile çakışmakta olduğu, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmesinin durdurulmasını istemiştik, yürütmeyi durdurma kararı çıktı” dedi.

“ÇED RAPORU OLMAYAN BİR YER ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ İLAN EDİLEMEZ”

Açıklanan mahkeme raporunda yer alan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildiğini söyleyen Can, “Bu durumda, Danıştay’da davası devam eden Özel Endüstri Bölgesi ilanının iptal edilmesini öngörmekteyiz. Çünkü ÇED raporu alınmayan bir yer Özel Endüstri Bölgesi olarak ilan edilemez” dedi.

“KAZANAN DOĞA, YAŞAM VE MERSİN OLDU”

Kararı çevre mücadelesi için önemli bir zafer olarak niteleyen Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise “Kazanan doğa oldu, kazanan yaşam oldu, kazanan Mersin oldu” dedi.

Mersin Çevre ve Doğa Derneği ve diğer bileşenlerle birlikte Mersin halkının sağlıklı bir ortamda yaşaması, çevrenin ve doğadaki canlıların daha fazla zarar görmemesi adına açılan davada mahkemenin bilirkişi raporları doğrultusunda ÇED raporunun olumlu olmadığı yönünde bir kanaat edindiğini ifade eden Yeşilboğaz, “Karar, anayasal olarak sağlıklı çevrede yaşama hakkımızın mahkeme tarafından da tescillenmesi, korunması anlamına gelmektedir. Bu konuda Mersin halkı ve diğer bileşenlerle birlikte çok daha ayrıntılı bir açıklamayı, raporu net bir şekilde inceledikten sonra kamuoyunun bilgisine sunacağız. Çevre mücadelesine destek veren, mücadeleye katkı sunan tüm Mersinlilere ve tüm bileşenlere bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi.

“REHAVETE KAPILIRSAK KAYBEDERİZ”

“Şimdilik biz kazandık ama rehavete kapılırsak kaybederiz” diyen Emek Partisi (EMEP) Akdeniz Belediye Meclis Üyesi Halil Kara da “Dün sadece kurumlar bazında itiraz ediyorken şimdi başta Akkdeniz ilçemizdeki hemşerilerimiz olmak üzere bütün bir Mersin olarak karşı çıkmak üzere büyük bir olanak yakalamış olduk. Suyuna, toprağına geleceğine sahip çıkan gençler ve kadınlar başta olmak üzere işçi emekçi halkımız hep birlikte bundan sonraki davaları kitlesellikle takip etmeliyiz. Bir gece Cumhurbaşkanı kararnamesiyle özel endüstri bölgesi ilan edilen bu alanın özel endüstri bölgesi ilanı kararının da geri çekilmesi için mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki; Bursa Orhangazi’de Amerikan Cargill’in kuracağı NBŞ tesisi için de yine AKP iktidarı tarafından tarım alanları özel endüstri bölgesi ilan edilmişti” hatırlatmasında bulundu.

“SERMAYEYE ALTIN TEPSİDE SUNULUYOR”

Karaduvar’da polipropilen tesisi, Davultepe ve Tece’de tarım alanlarının imara açılması ile talan ve tahribatın sürdüğünü ifade eden Kara, “Yeşilovacık’ta orman içine yapılan çimento fabrikasının katlettiği ağaçlar yetmezmiş gibi kapasite artırımı adı altında Sudi Arabistan’da sökülen tesisin buraya kurulması için, bir o kadar daha doğa talanı ve çevre tahribatı başlatılması başka bir sorun. Tarsus’ta Biyokütle ve katı atık yakma tesisi, denize kurulacak balık çiftlikleri, 100. Yıl Tabiat Parkı’nda geri dönülemez boyuta ulaşan tahribat ve Akkuyu Nükleer Santrali belası derken Mersin kapitalist talana ve tahribata açılmış durumda. Sermayeye altın tepside sunuluyor. Yaşam ve tarım alanlarımıza dönük bu topyekün saldırıya karşı topyekün bir mücadele şart” ifadelerini kullandı.

Mersin'de polipropilen tesisinin keşfi esnasında halk protesto eylemi gerçekleştirdi