17 Şubat 2021 00:18

Bilimsel araştırmanın yöntemi ve etiği

Popülist bir motivasyonla “bilimsel araştırma” kisvesi altında etik açıdan problemli soruları sormak, veriler elde etmek, bu veriler üzerinden çeşitli çıkarımlarda bulunmak sorundur.

Paylaş

Kaan BİÇİCİ

İstanbul

 

Geçtiğimiz günlerde popüler bilim platformu Evrim Ağacı’nın Twitter hesabı üzerinden “Türkiye’de idam cezası olmalı mı?​” sorusuyla oluşturduğu anket takipçilerinin büyük çoğunluğunun tepkisine sebep olurken bir kesim de normal karşıladı. Daha sonrasında da tepkilere cevaben anket tweetinin hemen altında, anketin “yeni bir araştırma yazımında kullanılmak üzere” oluşturulmuş olduğu açıklandı. Tartışmaya doğru bir perspektiften bakabilmek için de bilimsel araştırmaların yöntemine ve etiğine dair bir tartışma kıymetli olacaktır.

BİLİMSEL YÖNTEM VE VERİ

İnsan; insanlık tarihi boyunca içinde yaşadığı evreni, doğayı, toplumu ve kendini anlamak ve bunun yanında anlatmak için çeşitli düşünce ve ifade biçimleri geliştirmiştir. Din, mitoloji, sanat vb. bu biçimlerden bazılarıdır. Gözlem ve gözlem sonuçlarına dayalı mantıksal düşünme yoluyla olguları açıklama gücü taşıyan hipotezler oluşturma ve bunu doğrulama metodu olan bilim, sistematik bilgi edinme sürecidir. Bilimsel yöntem de insanın kendini, toplumu ve evreni anlamak ve karşılaştığı sorunlara dair çözüm oluşturmak için geliştirdiği bir düşünce biçimidir. Bilimsel yöntem; sorunun farkına varılması, kavranması ve sistematize edilmesi, varsayımlar oluşturma, araştırma tekniğinin belirlenmesi, veri toplanması, verilerin çözümlenmesi, çözümlerin yorumlanması ve rapor yazılması aşamalarını içeren bir süreçtir. Görüleceği üzere veri toplama tekniğinin belirlenmesi ve veri toplanması bu sürecin bir aşamasında kullanılan araçtır. Bilimsel yöntemin kendisi de salt veri elde etmeye indirgenemez. Bilimsel amaç olarak da verileri, istatistikleri değerlendirme ve bunun üzerine yargıya varma bilimin amacını yansıtmamaktadır.

Bilimin amacı evrende doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırarak, onu sistematik şekilde toplum yararını gözeterek değerlendirmektir. Bu sebeple de bilimsel çalışmanın çıktılarının toplumu etkileme ve yönlendirme gibi bir işleve sahip olması, onun yürütülmesi için gerekli değer ve normların önemini artırmaktadır. Bilimin burada tarafsız ve sağlıklı ölçütler getirmesi gerekir. Bilimin kendisi evrensel değerler yaratma iddiasında olunca doğal olarak onun yürütülmesini sağlayacak normların da aynı niteliğe sahip olması gerekir. Bu bağlamda bilim etiğinde de bilimsel bilgi üretimi konusunda da bilginin-tekniklerin uygulanması konusunda da benzerlikler ya da farklılıklar aracılığıyla kümeler oluşturan sorunların saptanmasını ya da algılanmasını, onlarla ilgili çözüm önerileri izleyecektir.

YÖNTEM ETİĞE UYGUN OLMALI

Bu konuda da ahlaki değer sorunlarının ve onları yaratan etmenlerin incelenmesi ve çözümlenmesi, söz konusu durumlarda eylemde bulunacak bilgi üretici, uygulayıcı ve veya eğitimcilerin etik alanında belirli kararlar vermelerini gerektirmektedir. Araştırmalarda dürüstlük, uygulamalarda ilgili insanların aydınlatılması, eğitimde sorumlu ve eşitlikçi davranış bunlar arasında gösterilebilir.

Etik sorunlar yöntemlerin belirlenme aşamasında başlayıp araştırmaların değişik boyutlarında devam etmektedir. İnternet ve bilginin elektronik ortamda yayımı bilimsel araştırma süreçlerini etkilemiş, normların belirlenmesi ve normlara uyulmasına dair de sorunları getirmiştir. İnternetin ortaya çıkması ve yaygınlaşmasıyla beraber de özellikle anket yoluyla “bilimsel araştırma” yürütülmesi, verilerin toplanması ve sonucunda da çeşitli çıkarımlarda bulunarak makalelerinin oluşturulmasının yaygın bir hal aldığı söylenebilir, Evrim Ağacı’nın gerçekleştirdiği anket ve sonucunda çeviri bir makaleye eklenmesi ilk kez karşılaşılan bir durum değil. Bu sebeple internet ortamındaki bilgilerin elde edilmesi, elde edilme sürecinde ve sonrasında katılımcıların durumu, sonuçlarının kullanılması önemli bir meseledir. Tabii ki yöntemin pratikliği açısından, internet anket vb. tekniklerin uygulanmasını kolaylaştırmış, ampirik çalışmaların yürütülmesinde ve verilerin toplanmasında da daha önceden olmadığı kadar hızlı ve erişilebilir olmasıyla olanak sağlamıştır. Ancak kamusal araştırmaların yürütülmesinde internet kullanımı her ne kadar popüler olsa da göz ardı edilen birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Popülist bir motivasyonla hareket ederek “bilimsel araştırma” ya da “araştırma makalesi yazımı” kisvesi altında etik açıdan problemli soruları sormak, veriler elde etmek hatta bu veriler üzerinden çeşitli çıkarımlarda bulunmak bu sorunlardan bazıları. Evrim Ağacı’nın Türkiye’de son yıllarda bilimsel meselelerin tartışılmasına yaptığı katkı göz ardı edilemez. Ancak, temel hakları anket konusu yapması da toplumsal meselelere karşı olan duyarsızlığını gösterir. Olan ile olması gereken arasındaki fark, sosyal medyada “idam cezası oylaması” yapılarak gösterilemez. Bu durumun kendisi “soru sormak” ya da “sorgulamak” değil, sonucuna dair çıkarımı olduğu ve meselenin can alıcılığı bilindiği halde sorulması ancak popülist bir tutumdur. Soru etik açıdan problem teşkil etmeseydi bile, sosyal medyada bir anketin kolayca manipüle edilebilir olması da elde edilen verinin güvenilirliği açısından da büyük bir sorun zaten. Genel olarak da araştırma yöntemi açısından gayet işlevsel olan internet kullanımında bilim etiğinin ihmal edilmemesi, araştırma yapılırken bulunulan toplumsal koşulların gözetilmesi, içeriğin hak ihlallerini içermemesi, hem kişilerin hem de anketin manipüle edilmemesi ve araştırmada katılımcı olan kişilerin de hem sürece hem de konuya dair aydınlatılması önem kazanmakta.

BİR ÖRNEK: HELSİNKİ BİLDİRGESİ

Sanayi devriminin hemen sonrasında, İkinci Dünya Savaşı’nın öncesinde ve döneminde bilimsel gelişmenin hızlı artışı çeşitli etik dışı davranışları beraberinde getirmiştir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında da bu durumdan ötürü çeşitli platformlar, kuruluşlar, örgütler harekete geçmiş ve birçok etik norm belirlenmiştir. En önemli örneklerinden birisi 1964’te Helsinki’de Dünya Tabipleri Birliği’nin 18. Kurulunda kabul edilen “İnsanlar Üzerine Yapılan Tıbbi Araştırmalarla İlgili Etik İlkeleri” bildirgesidir. Bildirge araştırmadaki katılımcıların haklarının garanti altına alınmasına dair maddeler içerirken etik açıdan da birçok soruna dair madde bulunmakta. Bilimsel bilgi ve araştırma meselesinde internet kullanımındaki sorunlara dair de benzer bildirgenin hazırlanması ve araştırmacılar, kişiler, kurumlar açısından yükümlülük getirilmesi elzemdir.

Bilimsel araştırmaların bilim etiğinden koparılmaması, etik ilkelerin bilimsel çalışmalarda göz ardı edilmemesi dün olduğu kadar bugün de önemlidir. Araştırmaya katılan kişilerin yanında; toplum, bilimsel çalışmanın çıktılarının olumlu ve olası olumsuz sonuçlarından haberdar edilmelidir. Bilimsel uğraşın böylece eleştiriye açık olması bulguların kanıtlarla desteklenmesini, araştırmanın kendisinin ve sonuçlarının doğruluk, dürüstlük, nesnellik ve tarafsızlık açısından ele alınması gerekmekte. Bir yandan da tabii ki bilimsel merak, şüphecilik, toplumsal koşullar ve gereksinimler ve bilimsel yaratıcılık da bu çerçevede ele alınmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

EMEP Esenyurt İlçe Başkanı Kadri Kılıcı yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Eskişehir'de anne ile baba 4 yaşındaki çocuklarıyla birlikte katledildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa